Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni '112 Web İhbar Sistemi' Uygulaması
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni "112 Web İhbar Sistemi" Uygulaması
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları İçin Yeni Düzenleme Yayımlandı
Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları İçin Yeni Düzenleme Yayımlandı
19 İlde Gürz-30 Operasyonu: 40 Gözaltı
19 İlde Gürz-30 Operasyonu: 40 Gözaltı
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
15 Mayıs 2021 Cumartesi - 13:09

Ülkemizde her 3 kişiden 1'i yüksek tansiyon hastası

Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, hiçbir belirti olmasa bile tedavi edilmeyen yüksek tansiyonun vücuda hasar verdiğine dikkat çekiyor

Ülkemizde her 3 kişiden 1 i yüksek tansiyon hastası

Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, hiçbir belirti olmasa bile tedavi edilmeyen yüksek tansiyonun vücuda hasar verdiğine dikkat çekerek “Yüksek tansiyon özellikle kalp, damar sistemi, göz, beyin ve böbrekler üzerinde olumsuz etkilere sahip. Beyin damarlarında anevrizmaya, kalp yetersizliği ve kalp krizi riskinde artışa yol açabiliyor. Bu nedenle yüksek tansiyon yaşayan herkesi, yaşam tarzını mümkün olan en kısa sürede değiştirmek zorundadır. Doğru beslenme ve egzersiz ile stresten uzak kalmak her şeyden önce gelir” diye konuşuyor.

Her kalp atışında vücuda pompalanan kanın damar duvarlarına uyguladığı baskı, tansiyon olarak tanımlanıyor. Halk arasında “büyük tansiyon” olarak bilinen sistolik basınç, kalp attığında kalp kasının kasılmasıyla oksijenden zengin kanın damarlara pompalandığında ortaya çıkıyor. Diastolik kan basıncı ise kalp kası gevşediğinde kan damarlarında oluşan basınç olarak tanımlanıyor ve “küçük tansiyon” olarak biliniyor. Sistolik basıncın 120 mmHg ve diastolik basıncın 80 mmHg düzeyinde olmasının “normal tansiyon” olarak tanımlanabileceğini anlatan Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, “Hipertansiyon nedenlerine göre esansiyel yani primer ve sekonder olarak iki gruba ayrılır” diyor. 

Yaş ve kalıtsal yatkınlık, en önemli etken

Primer gruptaki hipertansiyon faktörlerinde yaş ve kalıtsal yatkınlık öne çıktığını belirten Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, şöyle devam ediyor: “Yaşam tarzı, obezite, aşırı tuzlu besinler, yüksek alkol tüketimi, egzersiz eksikliği, sigara, stres veya doğum kontrol hapları gibi bazı ilaçlar da bu esansiyel hipertansiyonun nedenidir. Sekonder hipertansiyona yol açan etmenler olarak da böbrek dolaşım sorunlarını ve hormonal bozuklukları sayabiliriz. Bu nedenlerin tedavileri sonrasında hipertansiyon da gerilemektedir” diyor.

Baş ve ense ağrısı ilk belirtiler

Yüksek tansiyonun en önemli belirtisi ise baş ve ense ağrısı ile baş dönmesi. Ayrıca nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, görmede bozukluk da oluşabileceğini belirten Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, seyrek olarak da halsizlik, yorgunluk, kulaklarda çınlama, ciddi yüksek seviyelerde de burun kanaması, gece uykudan uyanıp idrara çıkma ve bacaklarda şişlik gibi belirtilere de rastlandığını kaydediyor. 

Kadınlarda menopozla birlikte artış görülüyor

Ülkemizde hipertansiyonun görülme sıklığı son derece yüksek. Ülkemiz nüfusunun yüzde 31.2’sinin tansiyonunun 140-90 mmHg düzeyinin üstünde olduğunu belirten Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, “Kadınlarda bu oran yüzde 36, erkeklerde ise yüzde 30 civarındadır. Yüksek tansiyon 50 yaş altı erkeklerde, kadınlara göre daha sıktır. 50 yaş üstünde ise kadınlarda daha sık görülmekte ve toplamda kadınlardaki oran daha fazla izlenmektedir. Bunun da en belirgin nedeni kadınlardaki menopoz dönemindeki hormonal değişimlerin etkisidir” diye bilgi veriyor.

Tanı için en az bir haftalık takip şart

Kan basıncının 140/90 mmHg üzerinde olması kişinin hipertansiyon hastası olabileceğini gösteriyor ancak tanının fizik muayene, elektrokardiyogram, ekokardiyografi, 24 saatlik kan basıncı takibi (tansiyon holter) ve laboratuvar testleri ile konulduğunu anlatan Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, “Hekim kontrolünde yapılan bu testler, hastalığın derecesini ve tedavi süreçlerini de belirler. Tanı için tansiyon en az 1 haftalık tansiyon takibi gerekir. Böylece hastanın ortalama tansiyon değerlerini görmek ve hipertansiyonun evresini tespit etmek mümkün olabilir. Yüksek tansiyon hafif, orta ve ağır olmak üzere üç evrede ele alınıyor” diyor. 

Tedavi süreci hastaya göre şekillenmeli

Günümüzde yüksek tansiyon tedavisinde etkili ilaçlar bulunuyor. Farklı aktif bileşenlerin kombinasyonu ile birçok hastaya en iyi şekilde yardımcı olunduğunu kaydeden Dr. Aslıhan Eran Ergöknil “Doktorun sanatı, her birey için en etkili kombinasyonu belirlemede yatmaktadır. Bu hastadan hastaya değişir, yani hastanın genel risk profili, kardiyovasküler hastalıklar için bireysel risk faktörlerinin toplamı, obezite, sigara, alkol tüketimi, diyabet, yüksek kolesterol seviyeleri gibi faktörler ile tıp geçmişinde kalp krizi, felç gibi öykülerin olması hastaya göre tedaviyi şekillendirmektedir” diye bilgi veriyor.

Limon ve sarımsak tansiyon düşürüyor

Bazı sebze ve meyveler, yüksek tansiyonun düşürülmesinde etkin rol oynuyor. Limonun kan damarlarının esnekliğini sağladığını ve kan basıncını düşürdüğünü ifade eden Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, diğer besinler hakkında da şu bilgileri veriyor: “Sarımsak da halk arasında tansiyon düşürücü etkisi en çok bilinen besindir. İçeriğindeki nitrik asit ile hidrojen sülfür, kan basıncını düşürür. Ayrıca havuç, domates, kereviz, muz ve kayısının da tansiyon değerlerinin artışına engel olduğu biliniyor” diyor.

Yüksek tansiyona karşı en iyi önlem: Sağlıklı beslenme ve spor

Hipertansiyondan korunmak için yapılması gerekenlerin başında beslenmeye dikkat etmek geliyor. Beden kitle BMI 25'ten az olması gerektiğini vurgulayan Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Aslıhan Eran Ergöknil, diğer önerilerini şöyle sıralıyor:

Az yağlı beslenmeye dikkat edilmeli, hayvansal yağlar yerine kaliteli bitkisel yağ tüketimine özen gösterilmeli.

Beyaz un, makarna ve tatlı yiyecekler gibi basit karbonhidratlardan uzak durulmalı. 

Kan şekeri seviyesini çok fazla etkilemeyen ve böylelikle vücut ağırlığını düşürmeye yardımcı olan tam tahıllı ürünler tüketilmeli. 

Çok fazla tuz da kan basıncını artırdığından, tuz bakımından zengin gıdalardan kaçınılmalı, tuz tüketimi azaltılmalı. 

Jambon, füme et veya kurutulmuş balık gibi işlenmiş veya tuzlanmış et ve balık ürünleri, sosis ve sosis ürünleri ile sodyum içeriği yüksek peynirler, poşetlerde hazır yemekler, konserve yiyecekler ve çorbalar, tuzlu atıştırmalıklar ve cipslerin yanı sıra tuzlu fındık ve patates kızartması gibi yiyeceklerden de uzak uzak durulmalı.

Haftada yaklaşık üç kez 30 ila 45 dakikalık egzersiz, yürüyüş yapılmalı. 

Sigaradan uzak durulmalı, alkol tüketimi azaltılmalı, stres seviyesi düşürülmeli.


Hibya Haber Ajansı

 
Diyabet riskini azaltmak, kanser riskini de azaltıyor
 
Formula TM 1 Turkish Grand Prix takvim çalışmaları başladı
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Diyabet riskini azaltmak, kanser riskini de azaltıyor
Yeni yapılan araştırmalara göre kanser tanısı sonrası Tip 2 diyabet hastalarında ...
Diyabetliler, şekerden uzak dursun
Bayramda diyabetliler, şekerden uzak dursun. Covid onlar için daha tehlikeli
Covid-19 bebeklerde de görülüyor
Yüzyılın küresel salgın hastalığı Covid-19 önlem alınmadığı takdirde bebeklere ...
 
Ramazan Bayramı ve sonrası için beslenme önerileri
“Sahur, iftar ve iftar sonralarında özlediğimiz yiyecekleri tüketirken ...
Yemeklere tuz eklememek tek başına yeterli değil
Beslenme ve tuz tüketimine bağlı olarak gelişen diyabet ve hipertansiyonun ...
Ramazan Bayramı'nı sağlıklı geçirmek için 5 öneri
Yapılan araştırmalar, Ramazan ayının ardından bayramda birçok kişinin ...
 
Bayramda doğru beslenme tüyoları
Dr.Fevzi Özgönül bayramda doğru beslenme alışkanlığı konusunda önemli bilgiler verdi.
Ramazan’da bağışıklığı güçlü tutmanın yolları
Ramazan’da uzun süreli açlıklarda güçlü bir bağışıklığa sahip olmak büyük ...
Ramazan ayında kırmızı et tüketimi artıyor
İçerdiği yüksek protein, demir, çinko ve vitaminler nedeniyle sofralarımızda ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri