Mehmet Ali Bulut'un makalesi aynen şöyle:
Geçen cumartesi günü, Maslak TİM Show'da Kardeş Türküler vardı. Ezgilerini, türküleri yorumlayışlarını beğendiğim ekibin, canlı performanslarını da görmek istedim, gitti.
Keşke gitmez olsaydım desem yeridir!
Ben türküyü severim. Türküyü seveni de severim. Esasında “türkü seven adamdan zarar gelmez” diye inanırım. Hata sıklıkla tekrar ederim; bir adam türkü seviyorsa Türk'ü de sever, insanı da…
Ama gördüm ki -tabii seçip yansıttıkları görsellere dayanarak söylüyorum- bu ‘kardeş türküleri'ni söyleyen kardeşlerimiz, Rum'dan, Ermeni'den, Alevi'den (tabii ateist olanlarını), Kürt'ten başka kardeş tanımıyorlar. İdeolojilerini, bunların mağduriyeti üzerine oturtmuşlar. Bu ülkede bir tek onlar mağdur, geri kalanlar zalim! Geri kalanlar kim? Sünni Türk nüfus! Sanki her şenaati onlar işlemiş!
Çok üzüldüm. Türküye ideolojiyi katma geleneği yok değil. Ama o kadar da kör gözüne parmağım olmamalı! Eğer kardeş türküler, komünistliğin, ayrımcılığın, Sünni Türk halkına karşı ittifakı ise bunu bilelim.
Zaten artık moda oldu. Türk'e hakaret itibar görüyor. Müslümana hakaret destek görüyor diyeceğim, birileri çıkıp diyecek ki “İslamcılar iktidar, daha ne istiyorsun!” Keşke siyasal İslamcılık iktidar olmasaydı da doğru Müslümanlık tedavülde olsaydı. Bu memlekette her şey mubah! Bir tek Türk olmak, Sünni Müslüman olmak kabahat!
Bir zamanlar, “Anadolu'da Türk yok” tartışmaları yapılmıştı. Ben de abartıyorsunuz demiştim, Şimdi anlıyorum ki hakikaten yokmuş! Olsaydı böyle mi olurdu?
Türk, bu memlekette, sadece kabahatleri ve kusurları birine yüklemek gerektiğinde akla gelen bir gulyabani!
Elbette kavmiyetçilik peşinde değilim. Yıllardır yazıp durduğum yazılarım ortada. Daha yeni yazdığım ‘Barış Kapıda' yazısında da temas ettiğim gibi “Anadolu daha Rum'un ve Ermeni'nin eksikliğini tolere edememişken yeni ayrılıklar yaratmaya gerek yok” diye.
Fakat hazmedemedim işte o ideolojik görselleri işin içine sokmalarını! Cidden üzüldüm, yıkıldım, sarsıldım. Keşke hiç o konsere gitmeseydim, yine sadece ses olarak dinleseydim kardeş türkülerini. Kardeşçe söylendiğini sandığım o ezgilere o tınılara leke düşmeseydi.
Çünkü türkü, Anadolu insanını birbirine bağlayan kültürel harçların başında gelir. Bir söz vardır derler ki “ Nerede türkü söyleyen birini görürsen, korkma yanına otur: Çünkü kötülerin türküsü yoktur”
Fakat gördüm ki birileri ‘kardeş türküleri'ne bile kin ve öfke katabiliyor, türküyü ideolojisine alet edebiliyor.
Yazık!
Önce hepimizin el birliği, gönül birliği ile sınırları aşan bir kültürel nehir, bir ırmak, bir hayat gözesi var ediyoruz. Sonra, ona kötü niyetlerimizi katarak, bulandırıyoruz. Kimsenin türkü sevenleri, kardeş türkülerden nefret ettirmeye hakkı yoktur. Evet, itidal ama her şeyin de bir haddi var. Allah Türk halkına sabır ve metanet versin!
http://www.haber7.com/yazarlar/mehmet-ali-bulut/1002453-kardes-turkuler-hangi-kardeslerin-turkusu