Bayraktar, Türk mutfağında önemli yeri olan cevizin, kalp , damar rahatsızlıklarına da iyi gelmesinin yıldızını gittikçe parlattığını belirterek, cevizin gen merkezleri ve anavatanları arasında yer alan, ceviz varlığıyla en önemli ülkeler arasında olan Türkiye’nin, bu zenginliğine uygun üretim ve ihracat yapamadığını vurguladı. Bayraktar, Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetiştirilebilen cevizde üretimin rahatlıkla iki-üç katına çıkarılabileceğini, ithalat bir yana yüz milyonlarca dolarlık ihracat yapılabileceğini vurguladı.
TESİS DESTEĞİ VERİLMELİ
Çiftçilerin ve ceviz bahçesi kurmak isteyen girişimcilerin, çeşit seçimi konusunda dikkatli olmalarını isteyen Bayraktar, meyve bahçelerinin ilk kurulumunda yapılan hataların sonradan telafisi mümkün olmadığından üreticilerin, konusunda uzman, güvenilir, referansı olan firmalarla işbirliği yapmalarında fayda olduğunu belirtti. Bayraktar, ceviz yetiştiriciliğinde verilen mazot ve gübre desteklerinin yanı sıra sertifikalı ve standart fidan desteğinin şahısların olduğu kadar özel sektörü de kapama ceviz bahçesi kurmaya yönlendirdiğini ifade ederek, “Üretimin artırılması için ‘kapama bahçe tesisi desteği’ verilmelidir. Cevizde hedefimiz öncelikle ‘kendine yeten’ ülke, sonrasında ‘ihracatçı ülke’ konumuna gelmek olmalıdır. Bu yapılırsa, tıpkı fındıkta olduğu gibi yüksek döviz geliri elde eden bir ürüne sahip oluruz” değerlendirmesinde bulundu.