Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV), 18 yıldır lösemiyle savaşıyor. Binlerce insanı yeniden hayata bağlayan LÖSEV’de, kanseri yenip aynı çatı altında işe başlayanlar da var. Zehra, Merve, Şeyma, Muhammed, Sadık ve Yaşar onlardan sadece birkaçı. Kimi çocukken, kimi de gençlik çağında lösemiye yakalandı. Sabah uyandıklarında yan odadaki arkadaşlarını kaybettikleri de oldu; maskeyle bindikleri otobüste yan koltuğun boş kaldığı günlerde. Yaşıtları eğitimlerine devam ederken, onlar kemoterapilerle hayat mücedelesi verdi. Yılmadılar, azmettiler. Kanseri yenerek yeni bir hayata kucak açtılar.
18 YILDIR HAYAT VERİYOR
Lösemiyi yenen kahramanlardan 20’si, şimdilerde lösemiyle savaşanlara 18 yıldır el uzatan LÖSEV’in birer çalışanı. Muhasebeden odyometristliğe, seramik eğitmenliğinden bilgi işleme kadar farklı alanlarda hizmet veren 20 LÖSEV kahramanlarından 6’sı ile, LÖSEV’in 18’inci kuruluş yıldönümünde hayat hikâyelerini dinledik.
BİZ DE SENİN GİBİ ATALATABİLECEK MİYİZ?
Merve Kahveci - LÖSANTE’de Odyometrist
1996’da Dışkapı Hastanesi’nde teşhis aldım. Ankara’da olduğum için şanslıydım. Dışarıdan gelenler için daha zorlu bir süreçti. En kötüsü koridorlarda yatanlar, ilaç bulamayanlar, sıra bekleyenlerdi. Buradaki çocuklar şanslı. Öyle bir sıkıntıları yok. Anneleri ile birlikteler. Biz tedavimizi bitirdik ama LÖSEV’i bırakmadık. Bu kuruma sahip çıkmak zorundayız. Hacettepe Üniversitesi mezunuyum, kendi isteğimle geldim. LÖSANTE’de odyometri bölümünde işitme testi yapıyorum. Gayet mutlu bir şekilde çalışıyor, arkadaşlarıma kardeşlerime yardımcı oluyorum. Hastalar sık sık ‘Biz de senin gibi olabilecek miyiz, atlatabilecek miyiz’ diye soruyor. En güzel örneği biziz.
BİZ DE SENİN GİBİ ATALATABİLECEK MİYİZ?
Merve Kahveci - LÖSANTE’de Odyometrist
1996’da Dışkapı Hastanesi’nde teşhis aldım. Ankara’da olduğum için şanslıydım. Dışarıdan gelenler için daha zorlu bir süreçti. En kötüsü koridorlarda yatanlar, ilaç bulamayanlar, sıra bekleyenlerdi. Buradaki çocuklar şanslı. Öyle bir sıkıntıları yok. Anneleri ile birlikteler. Biz tedavimizi bitirdik ama LÖSEV’i bırakmadık. Bu kuruma sahip çıkmak zorundayız. Hacettepe Üniversitesi mezunuyum, kendi isteğimle geldim. LÖSANTE’de odyometri bölümünde işitme testi yapıyorum. Gayet mutlu bir şekilde çalışıyor, arkadaşlarıma kardeşlerime yardımcı oluyorum. Hastalar sık sık ‘Biz de senin gibi olabilecek miyiz, atlatabilecek miyiz’ diye soruyor. En güzel örneği biziz.
‘SİZE DÖNÜŞ YAPALIM’ DENİLİYORDU
Zehra Kıratlı - Kurumsal İletişim Birimi
Çoğu arkadaşım tedaviyi çocuk yaşta görürken ben 19 yaşında gördüm. Liseyi bitirdim, üniversiteyi kazandım, tanı aldım. Bazen diyorum keşke çocukken hastalansaydım en azından gençlik yıllarımı yaşamış olurdum. Üniversite hayalleri kurarken kendinizi hastane koridorlarında buluyorsunuz. 2012’de ilik nakli oldum. İyileştikten sonra da burada çalışmaya başladım. İş sıkıntımız çok fazla oluyor. Özel şirketlere başvuru yaptığımız zaman kontrollerimizin devam ettiğini söylediğimiz de, ‘Biz size dönüş yapalım’ gibi dönüşler alıyorduk. LÖSEV elimizden tuttu iş imkânı verdi. Vakıfta kardeşlerimin hayallerini gerçekleştirmek için uğraşıyorum. Onlara fayda sağladığım için çok mutluyum. Umarım onlar da hayatlarına bizim gibi kaldığı yerden devam ederler. 2014 yılında LÖSEV’de hastanenin bahçesinde nikahım oldu. Böyle de güzel bir anım var burada.
HASTANENİN BAHÇESİNDE EVLENMEK İSTİYORUM
Yaşar Çağatay Bulgurcu - İnşaat Teknikeri
21 yaşında lösemi ile tanıştım. Isparta’da üniversite okuyordum, okulu ve tedaviyi bir arada götürdüm. LÖSEV’le 2012 yılında tanıştım. İdame tedavim devam ediyordu. Tedavim bittiğinde Üstün hocamızla karşılaştım ‘Ne yapıyorsun’ diye sordu. Hocam çalışmıyorum LÖSEV’e gidip geliyorum dedim. ‘Orayı sizin için yaptık gidip çalışsanıza’ dedi. Buraya başladım, teknik hizmetler biriminde çalışıyorum. Geçenlerde asansörde iki anne aralarında konuşurken ‘çocuklarımız ne olacak’ diyorlardı. Hastalığı atlattığımı, burada çalıştığımı söylediğimde şaşırdılar. Tam eğilecekken bizi gördüklerinde bir daha ayağa kalkıyorlar. Biz bunun için buradayız, LÖSEV bunun için var. Ben de Zehra arkadaşım gibi hastanenin bahçesinde evlenmek istiyorum Üstün hocanın sözü var. Adaylarımı da bekliyorum.
LİSANS İÇİN KAN VERDİ LÖSEMİ TANISI KONULDU
Şeyma Ayhan - Halkla İlişkiler Birimi
Tedavime 15 yaşımda başladım. Benimki biraz tesadüf oldu. Sporcuydum 7 sene DSİ’de voleybol eğitimim vardı. Lisans yenilemek için özel bir hastaneye rapor almaya gittiğimde kan verdim sonrasında böyle bir şey çıktı karşıma. İnsan kendine konduramıyor. Hem kendime hem aileme moral vererek zorlu bir süreç geçirmedim. Aynı durumda binlerce insan vardı. Aynı katta aynı odada yatıyorsunuz. Yanımızdaki oda arkadaşımızı sabah kalktığımızda göremediğimiz oldu. Moralmen üzücü şeyler. İyi yanlarını da LÖSEV’le yaşadık. 11 aydır LÖSEV’de halkla ilişkiler biriminde çalışıyorum. Sosyal Hizmetler birimimiz sürekli hastane ziyaretlerine gidiyor. LÖSEV’in neler yaptığını anlatıyor. Geçenlerde Adıyaman’da bir çocuğumuz geldi ofisi geziyordu dileğin ne diye sorduk çekindi söylemedi. Daha sonra kulağımıza eğildi ‘eve gitmek istiyorum’ dedi. O çocuğun neye ihtiyacı olduğunu maddi manevi biz yaşadığımız için daha iyi anlayabiliyoruz.
ÇOCUKLARA BİR ÖRNEK VE UMUDUZ
Muhammed Özkan Özer - Muhasebe Stok Birimi
1996 yılında tedaviye başladım. O zamanlar Van’dan Ankara’ya geliyorduk. 1999’da tedavi bitti. Zor şartlar altında tedavi gördüm. Babam Kızılay’da çalışıyordu sürekli gidip geldiği için o zaman işten çıkarılmıştı. Tam çöküş noktasındayken Üstün Bey elimizden tuttu. Maddi manevi tüm destekleri sağladı. Çok şükür atlattık. İki yıl önce Ankara’ya taşındık. Filistin Sokak’ta LÖSEV’in Akıllı Çocuk Dünyası var orada muhasebe stok biriminde çalışıyorum. 2014 yılında LÖSEV’e girdim. Önceden de bağım vardı. Üç aylık evliyim. Burada mutluyuz, huzurluyuz çocuklara da bir örnek ve umuduz.
BİZ YENDİK ONLAR DA YENECEKLER
LÖSEV’li kahramanların topluma ve tedavisi devam eden kardeşlerine yönelik ortak mesajları şöyle:
- Toplumun ön yargısını yıkmak lazım. Bu hastalığı yendik ama ön yargıyı y enemedik.
- Evlilikte bile sıkıntı çıkabiliyor. Sevdiği insanlarla evlenemeyen arkadaşlarımız oldu, bunu aşmamız lazım.
- Bağışıklığı düşük olan hastalar maskeleri dışarıdan gelebilecek tehlikeye karşı takıyorlar, maskeye değil gözlerinin içine baksınlar.
- Dolu olan bir otobüste maskeden dolayı yanımızın boş kaldığı oldu. Toplumun bakış açısı değişmeli.
- Biz Allah düşmanımızın başına bile vermesin diyoruz. Yarın ne olacağı belli değil yaşamayan sıkıntıları bilmiyor.
- Tedavisi devam edenler morallerini yerinde tutsunlar bu hastalığın iyileşme sürecinin temelinde moral var, biz yendik onlar da yenecekler buna eminiz.