Anayasa Mahkemesi (AYM), FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan gazeteciler Mehmet Altan ile Şahin Alpay’ın “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı” ve “ifade ve basın özgürlüklerinin” ihlal edildiğine ilişkin kararı sonrası yerel mahkemenin nasıl adım atacağı konusunda hukukçular ikiye bölündü. Bazı hukukçular, AYM’nin kararlarının yerel mahkemeler için kesin karar niteliğinde olduğunu belirtirken, bir kısım hukukçular ise yerel mahkemenin tutuklulukta direnebileceğini dile getirdi. Hukukçuların görüşleri şöyle:
YARGI YOLU TÜKENMEDİ
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum: AYM, “yerinde yargılama” sürerken mahkemelerin başvuru yolu tüketilmiş ara kararlarının denetimi ile kesinleşmiş yargı kararlarının denetimi arasında kesinlikle niteliksel ayrım yapmalıdır. Bu ayrımı yapmadan verdiği kararlar hukuken sorunludur. AYM karar verirken toplum vicdanını da gözetmelidir. Alpay ve Altan kararları hem yargı mercileri arasında olan iç karışmazlık ilkesini ihlal etmiş hem de vicdani rahatsızlık oluşturmuştur. Ayrıca AYM, mahkemelere talimat vermemelidir, tespitle yetinmelidir.
BU KARAR BAĞLAYICIDIR
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu: Anayasa Mahkemesi, Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında ‘tutukluluk hak ihlalidir’ dedi. Bu tutukluluğun, temel hakları hukuka aykırı olarak ihlal ettiğine dair bir karardır. Bu karar bağlayıcıdır. Derhâl tahliye kararı verilmelidir.
AYM’YE HÜCUM ETMEK YANLIŞ
Ceza Hukukçusu Âdem Sözüer: AYM içtihatları ‘tutuklamalarda kuvvetle suç şüphesinin ortaya konması gerekir, aksi durum hak ihlalidir’ der. Tutukluluk tedbirdir. Sona ermesi beraat değildir. Gerekçeyi görmek gerekir.
HUKUK TANIMAMAZLIKTIR
AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin: AYM’nin vermiş olduğu karar Anayasa ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine açıkça aykırıdır. AYM’nin temyiz mahkemesi gibi karar vermesi açık ve ağır bir hukuk tanımamazlıktır.
TAHLİYEYE DİRENİLMEMELİ
Eski Anayasa Raportörü Osman Can: AYM’nin gerekçesini görmeden tahliye talebinin reddi teknik olarak tartışılsa bile gerçeklerin ve hüküm fıkrasının kesinliği karşısında mahkemenin tahliyeye direnmesi yanlıştır.
GÜL, AYM GİBİ KONUŞTU
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, cuma namazı çıkışında gazetecilerin KHK eleştirisi ile ilgili sorusu üzerine, polemiğe girmenin kendisine yakışmayacağını söyledi. Gül, AYM’nin Şahin Alpay ve Mehmet Altan kararı için ise, “Ben gazetecilerin tutuksuz yargılanmasının doğru olduğu kanaatimi her zaman söyledim. Bu Türkiye’nin imajı açısından önemli” dedi.
YILDIRIM, AYM’NİN ALPAY VE MEHMET ALTAN KARARINI DEĞERLENDİRDİ
'Doğru kararı birinci derece mahkeme verir'
Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesinin (AYM) Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkındaki kararına ilişkin, “Dosyanın içeriğini biz de bilmiyoruz, Anayasa Mahkemesi de bilmiyor. O bakımdan doğru kararı verecek olan, birinci derece mahkemesidir” dedi.
Yıldırım, Pursaklar Merkez Camisi’nde cuma namazını kıldı, ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. AYM’nin Alpay ve Altan hakkındaki kararına ilişkin sorusu üzerine Başbakan Yıldırım, “Anayasa Mahkemesinin kararını beğeniriz, beğenmeyiz, bunun incelenmesi, değerlendirilmesi ayrı bir şeydir. Ancak takdir edersiniz ki ilk derece mahkemesi dosyaya hakimdir. Dosyanın içeriğini biz de bilmiyoruz, Anayasa Mahkemesi de bilmiyor. O bakımdan doğru kararı verecek olan, birinci derece mahkemesidir” dedi. Zaten Anayasa Mahkemesinin de değerlendirmesinde, birkaç husustaki talebi ve iddiayı dayanaktan yoksun bulduğunu, reddettiğini aktaran Yıldırım, şöyle devam etti:
“Ancak tutuklanma sebebini yeterli görmeyen çoğunlukla bir karar almıştır. Bu mahkemesine gelecek, davanın görüldüğü mahkeme de gerekli kararı verecektir. Nöbetçi mahkemenin verdiği karar tabii ki yeterli değildir. Asıl mahkeme yetkilidir. O bakımdan Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararının beklenmesi istenmiştir. Gerekçeli karar da yayınlanmış, gerekçeli kararda görünen bir şey var. Buradaki verilen karar, iddianame sürecine kadar olan işlemlerle ilgilidir. İddianame ve sonrasıyla ilgili konularda mahkemenin yargılama hakkı saklıdır. O bakımdan yerel mahkeme, dosya içeriğini de dikkate alarak, Anayasa Mahkemesinin kararını da dikkate alarak hukuka uygun bir karar verecektir.”
Binali Yıldırım, yürütme olarak beklentilerinin, FETÖ ile yapılan büyük mücadelenin zaafa uğramasına sebep olacak veya böyle anlaşılacak kararların alınmaması olduğunu söyledi. Yıldırım, Bu konuda çok daha dikkatli davranmanın hem mahkemelerin hem yürütmenin hem de idarenin görevi olduğunu vurguladı.
Başbakan Yıldırım, MHP ile ittifaka yönelik bir soru üzerine de “Bir partinin listesinden değil amblem ve tüzel kişiliklerini muhafaza ile seçime birlikte gitmelerine yönelik düzenlemeye sıcak bakıyoruz” dedi.
MAHKEMEDEN İKİNCİ RET KARARI GEREKÇESİ: AYM ‘yetki gasbı’ yapıyor
İstanbul 13 Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ’den tutuklu gazeteci Şahin Alpay hakkında “hak ihlali”yle tahliye kararı veren Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yine direndi. Şahin Alpay'ın tahliye talebini, perşembe günü AYM kararının “kendilerine tebliğ edilmediği” gerekçesiyle reddeden mahkeme, dün AYM’nin gerekçesini gördükten sonra ikinci defa ret kararı verdi. Mahkemenin karar gerekçesinde AYM’ye yönelik dikkat çeken satırlar yer aldı:
Anayasa Mahkemesi, kendini mahkememiz yerine koyarak, özetle, “dosyadaki delillerin tutukluluk için yeterli olmadığına” karar vermiştir. Hatta Anayasa Mahkemesi’nin gerekçesi dikkatli okunduğunda, sanığın yayımladığı yazılar haricinde herhangi bir somut olgunun dosyada olmadığı ifade edilmiştir. Bu tespit dikkate alındığında, mahkememizce sadece sanığın tahliyesine değil, aynı zamanda ve yargılama sonunda beraatine de karar vermek gerekir. Anayasa Mahkemesi’nin böyle bir hak ve yetkisi yoktur. Dosyada tutukluluk halinin devamını gerektirir olguların olup olmadığına taktir yetkisi mahkememize aittir. Anayasa Mahkemesi’nin, dosyamızın esasına girerek karar vermesi “görev gasbı” niteliğindedir. AYM’nin bağlayıcı nitelikteki kararları, anayasaya ve kendi kuruluş kanununa uygun olarak verdiği kararlar içindir.
Türkiye Gazetesi