COVID-19 ile birlikte zatürre aşısı olmalı mı olmamalı mı tartışmaları sürüyor.Halk arasında zatürre aşısı olarak bilinen pnömokok aşısının COVID-19’a karşı korumadığını, ancak bazı risk grubundaki kişilerin yaptırmasının önemli olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, pnömokok aşısı ile ilgili en çok sorulan sorulara ilişkin açıklamalarda bulundu. İşte aklımızda bulundurmamız gereken 11 gerçek
Pnömokok aşısı hem COVID-19’dan korumaz, hem de COVID-19’un zatürreye sebep olmasını önlemez.
Pnömokok aşısı herkese önerilmez.
2 yaş altı bebeklere rutin yapılır.
Pnömokok aşısı için zatürre aşısı demek doğru değil. Aşı, pnömokokların neden olduğu zatürre, menenjit ve diğer enfeksiyonların büyük bir kısmını önler.
Pnömokok aşısı 65 yaş üstüne gereklidir.
2-65 yaş arası kişilerde kronik hastalık varsa önerilir.
COVID-19’un kendisi viral pnömoni yapabilir. Pnömokoklar, influenza yani gripte ikincil enfeksiyonların nedeni olabilirken bu COVID-19 hastalarında daha sık görülmemektedir. COVID-19 nedeniyle yoğun bakım ünitesi yatışı olursa, hastane enfeksiyonu etkenleri ile bakteriyel zatürreler (pnömoni) olabilir.
Kronik hastalık durumu, dalak olmaması, orak hücreli anemi, kanser, kronik akciğer
hastalıkları, kalp-damar hastalıkları, böbrek hastalıkları ve otoimmün hastalığı (bağışıklık sistemi bozukluğu) olanlar pnömokok aşısı için hekimlerine başvurmalı. Astım hastaları ise risk grubunda değildir, aşılanmaları gerekmez.
2 tip pnömokok aşısı var. Biri konjuge olan, tek doz önerilir, diğeri ise polisakkarit olan. Bu, uzun süreli antikor sağlamadığı için 5 yılda bir tekrarlanmalı. Önce konjuge aşı, ardından en az 2 ay sonra polisakkarit aşı yapılabilir. Biri diğerinin alternatifi değil, tamamlayıcısıdır.
Türkiye’de yeterli aşı olmadığından, aşı sadece gerekli kişilere önerilmeli.
Yukarıda sayılan gruplar içinde değilseniz aşı olmanız gerekmez.
Hibya Haber Ajansı