Global Enerji Derneği Başkanı Murat Dilek değerlendirmesini şu sözlerle yaptı:
“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya gaz sahasındaki Tuna-1 kuyusundaki sondajın tamamlanması talimatını verdiği ziyaretinde, Tuna-1 kuyusunun sondajı ile keşfedilen doğalgaz miktarının 405 milyar metreküpe yükseldiği müjdesini verdi. Derin denizlerde şu ana kadar yapılan keşifler arasında en büyük 20’ye giren bir keşif olduğu için tüm dünyada büyük yankı uyandırdı bu keşif. Bu hikayenin başlangıcı 2017 yılında Milli Enerji Ve Maden Politikası toplantısı ile başladı. Bu toplantı bu işin dönüm noktasıydı. “Varsa bulacağız” diyerek yola çıkıldı ve 9 sondaj yapıldı ve sonuncusunda da müjdeli haberler çok şükür art arda geldi. Bu saha yüzde 100 olarak Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na ait bir ruhsat sahası, bugüne kadar gerek sismik çalışmaları gerekse sondaj çalışmaları TPAO büyük oranda kendi imkanları ile götürdü. Bundan sonra yeni kuyuların açılması o kuyulardan dağıtım şebekesine olan hattın taşınması yapım hizmeti, mühendislik müşavirlik hizmeti alabiliriz. Şüphesiz ihaleye açarak hem yerel hem de uluslararası şirketlerin girmesi imkanı olacaktır. Ama ortaklı bir yapı istenmediğini biliyoruz. Bu tamamen işin ekonomisi ve termin planı ile alakalı çalışmalar olacaktır. Bu hizmetleri dünyada yapan şirketler var. Bu işleri uluslararası ihale formatında çıktığımızda en avantajlı şartları sağlayan firmalarla ilerlenebilir. Çünkü petrol endüstrisi ile uğraşanlar daha iyi bilecektir ki bu işler genellikle dışardan temin edilir. Çünkü bu işlerin tamamını kendi bünyemizde çözmeye kalktığımızda tahminimizden daha yüksek maliyetlere mâl olabilir. Nitekim sismik gemilerin alınması da bu sebeple oldu. Uzun dönemli bir iş planı vardı. Hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de aramalar yapılacaktı, sondaj yapılacaktı ve yoğun çalışma planı vardı. Nitekim bu tip gemileri kiralama fiyatları da çok yüksek. Gemileri satın almanın daha ekonomik olacağı düşünülmüştü. Bunun da doğru bir karar olduğu görülmüş oldu. Nitekim çok sık kullanmadığınız hizmetleri dışardan kiralamak, satın almaya işletmeye göre daha ekonomik olabiliyor. Bu kalemler arasında gemilerimiz uzun dönemli, doğru ve önemli bir yatırım oldu. Sayın Bakanımız Fatih Dönmez açıklamasına göre, biz Türkiye olarak bu gazı ithal ettiğimiz rakamların çok daha altında bir maliyet ile kullanacağız.”
DOĞRU PLANLAMA İLE 2023’TE DOĞALGAZI KULLANABİLİRİZ
Cumhurbaşkanımız tarafından 2023 yılında üretim hedefi verildiğini ve bu hedefin ulaşılabilir olduğunu belirten Global Enerji Derneği Başkanı Murat Dilek, “2023 yılı makul bir hedeftir. Teknik ekipmanın ve finansmanın sağlanması için makul bir süreçtir. Türkiye artık bu konularda oldukça büyük ilerlemeler kaydettiği için bu hedefi gerçekçi buluyorum. Normalde bir gaz keşfinde o sahadan gaz akışının başlaması arasında geçen süreler 5 ile 7 yıl arasında bir süre gerekir. Ama bu süreç Türkiye için bu şekilde işlemeyecektir. Normalde süreç şöyle işler. Gaz sahası buldunuz. Tespit kuyusu açarsınız ve rezerv belli olur. Çıkartma maliyetleri yaklaşık olarak tüm kalemler hesaplanarak çıkartılır. Şirket yönetim kurulu toplantı bir tarihi alınır. Toplantıda her şey masaya yatırılır. Keşfedilen gazı çıkarma kararı alınırsa bu karar sonrasında finansman arayışına girilir ve bu süreçte en az bir yıl geçer. Herkesin elinde bizim gibi gemi yok. Gemi arayacaksınız, randevu alacaksınız. Bu gemileri hemen her istediğiniz dakikada kiralayamıyorsunuz. Şirketler talepleri sıraya alıyorlar. Belki 1 ya da bir buçuk sene sonra sıranız geldiğinde kullanabiliyorsunuz bu gemiyi. Dolayısı ile Türkiye bu süreçleri yaşamayacağı için hedeflerimiz ulaşılabilirdir. Elimizde yeterli arama cihazlarımız var. Diğer ülkelere göre çok daha kolay aksiyon alabiliriz. Bu sebeplerle ben 2023 yılında doğalgazı kullanma hedefimizi ulaşılamayacak bir hedef olarak görmüyoruz. Doğru planlama ile Türkiye’nin kendi kaynaklarındaki doğalgazı 2023 yılında kullanıma sunabileceğini öngörüyoruz” dedi.
ÇIKARTMA MALİYETLERİ NE KADAR OLACAK?
Tuna-1 bölgesinde, 2021 yılı sonuna kadar ilk 10 kuyunun açılması ve sondaj çalışması yapılmasının öngörüldüğünü belirten Global Enerji Derneği Başkanı Murat Dilek, “Karaya ilk gaz teslimi, 31 Aralık 2023. Tuna-1 kuyusunun içinde yer aldığı Sakarya gaz sahasında, 2025 yılı sonuna dek açılması hedeflenen toplam 30 dolayında kuyudan, 1 Ocak 2026'dan itibaren plato seviyede (en üst noktada) yılda 15 milyar metreküp gaz üretilmesi hedefleniyor. Doğalgazı çıkarma maliyetleri ile alakalı henüz kimsenin elinde somut veriler yok. Yeni keşfedilen ikinci katmandaki gaz ile birlikte, sondaj yapılan alanın barındırdığı rezervuarın özelliklerini, yapısını ve büyüklüğünü ortaya koymak için bazı mühendislik çalışmalarına ihtiyacımız var. Ne kadar kuyu açmamız gerekecek, kuyuların derinlikleri ne olacak, kıyıya getirilme operasyonundaki çalışmaların safhalarında birçok kalem var. Bunlar ile ilgili maliyet konusunda çalışılıyor şu anda. Burada kullanılacak ekip ve ekipman, ayrıca işçilik giderlerine göre yaklaşık maliyet çıkarılacak. Tabi ki karaya 180 km uzakta mesafede bir yerden bahsediyoruz. Denizde de 3 bin 500 metre derinliğinden bahsediyoruz. Deniz altında bu boruların döşenmesi kolay değil. Maliyetler ile ilgili “Tahminlere göre 5 milyar dolar çıkarma maliyeti var ve Türkiye bunun maliyetlerini karşılayamaz gibi” söylemler görüyoruz sosyal medyada. Öncelikle şunu söyleyeyim; Dünyanın başka bir yerindeki başka bir kuyuyu örnek alıp oradaki maliyetleri burayı emsal gösteremezsiniz. Katmanın kalınlıkları, oradaki basınç değerleri büyüklükleri gibi birçok parametre var. Finansman konusuna gelince de Türkiye bu konuda da önemli gelişmeler kaydetti. Dünyanın 20 büyük ekonomisinden de biri oldu. Türkiye olarak ekonomik gücümüz ile kuyu açma konusunda finansman sorununu da aşacağımızı düşünüyoruz” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı