Yusuf’un, Hacivat-Karagöz’e olan ilgisi iki yıl önce anne ve babasının eve kurdukları sahne ile başladı. Minik Yusuf, o günden sonra bir daha Hacivat ve Karagöz’ü elinden bırakmadı. Farklı boyut ve renklerde yaptığı Hacivat-Karagöz’leri biriktiren Yusuf’un, gölge oyununa olan hayranlığını, babası Bülent İlhan şöyle anlattı: “Yusuf, iki yıl farklı atölyelerde vakit geçirdi. Son olarak da altı ay önce Kukla Art’ta, Şevket Çetin’den eğitim almaya başladı. Bu sürede kendini çok geliştirdi. Atölyeyi ve Şevket ustasını çok sevdi. Buraya geldiğinde eve gitmek istemiyor. Ustasının dediği her şeyi evde aynı disiplinle uyguluyor. Çalışmalar esnasında çektiğimiz videoları evde de izliyor ve hatalarını görüp düzeltiyor. Yapısal olarak da geleneksel bir çocuk. Burada def, darbuka ve nareke çalmayı öğrendi. Evde de bu aletleri elinden düşürmüyor. Çocuğumuz böyle bir kültür içinde büyüdüğü için biz de mutluyuz.
DÜKKÂN SÜPÜREREK İŞE BAŞLADI
Yusuf ile birlikte usta-çırak ilişkisi içinde çalıştıklarını kaydeden Şevket Çetin, “Yusuf, dükkân süpürerek işe başladı. Ahşap kokusu içinde Hacivat-Karagöz yapımını öğrendi çünkü bu işin geleneğinde bu vardır. Onun öğrendiği şeyler bu yaşta çoğu kişiye nasip olmaz. Biz, Yusuf gibi yetenekler bulduğumuzda kaçırmamaya çalışıyoruz. Bu sanatı devam ettirecek temsilcilerden biri olabilir” diye konuştu.
TASVİR YAPIYORUM BOYUYORUM
Minik Yusuf ise Hacivat-Karagöz’e olan hayranlığını, “Hacivat Karagöz ile oynamayı ve Şevket ustamı çok seviyorum. Atölyede tasvir yapıyorum sonra onları farklı renklere boyuyorum. Ben de ilerde Hacivat-Karagöz kesmeyi öğreneceğim ve kukla yapacağım” diye anlattı.