Tüm dünyada otomobil üretiminin arttığı, otomobil kullanım süresinin uzadığı bir dönemde yaşıyoruz.
Otomobil kullanımı adeta vazgeçilmez bir alışkanlık haline dönüştü. Bu alışkanlığa çeki düzen verilmezse, korkarım şehirler otopark yapımı için betonlaşacak, ağaç dikilecek yeşil alan, parklar kalmayacak, trafik kilitlenecektir.
Milyon liraya yaklaşan otolar alınıp yol kenarına park ediliyor. Gece gündüz orada bırakılıyor. Hırsızlar ve çeşitli kişiler park etmiş otomobillere maddi zarar veriyor.
Otopark yönetmeliği gereği konutların, işyerlerinin, kamusal alanların bünyesinde yeterince otoparkı olması gerekiyor. Bu alanlarda otopark ihtiyacı ile ilgili iki türlü sorun ortaya çıkıyor.
Birincisi: Otopark yapıldığında, binaların yapılaşmasından arta kalan alanda bahçe olarak kullanılabilecek, ağaç dikilecek alan kalmıyor. Parsel; bina+ otopark alanı haline dönüşüyor. Parsellerin inşaat emsalleri yükseldikçe bu sıkıntı daha da artıyor. Binaların bodrum katında kapalı otopark olarak karşılanırsa bu sıkıntı yaşanmıyor. Kapalı otopark yapılması ayrı bir maliyet getirdiğinden, çoğunlukla site tipi binalarda yapılıyor. Kapalı otoparklarında kuralı savmak için değil de ihtiyacı karşılayabilen, rahatlıkla kullanılabilen otopark olması gerekmektedir. Bazı binalarda kapalı otoparklara giriş çıkışlarda sorun yaşanıyor. Yağmur yağdığında otoparkları su basıyor. İçindeki otolar zarar görüyor.
İkincisi: Binalara yeterince otopark yapılmadığında binanın bulunduğu parselde otomobillere park edebilecek yer bulunamıyor. Araçlar çevrede bulunan yollara park ediliyor. Bu yollara ihtiyaç olduğunda İtfaiye araçları, ambulanslar giremez hale geliyor.
İşyerlerinin büyük bir kısmında otopark alanı bulunmamaktadır. İşyeri sahipleri de, çarşıya pazara gidenler de otopark sıkıntısı çekmektedir. Otolar yola bırakıldığında da çekiciler tarafından cezalı otoparka götürülerek ceza yazılıyor.
Otomobil sahibi olmak ve otomobil ile ulaşım konusunun çok yönlü olarak masaya yatırılıp tartışılması gerekmektedir.
Şehir içi ulaşımda ideal olanı; toplu taşım araçlarını kullanmaktır. Şehirlerarası yolculukta da zorunlu olmadıkça otomobil ile yolculuğa çıkılmamalıdır. En güvenli, rahat yolculuk toplu taşım araçları ile yapılıyor.
Yukarıda bahsedilen nedenlerle; otomobiller ile başımızın dertte olduğu ortaya çıkmaktadır.
Otomobil kullanma alışkanlığı nasıl önlenecek, yenilecektir?
Rahatlıkla yürüyerek gidilecek yerlere bile otomobil ile gidilmekte, yollar işgal edilip boşa yakıt tüketilmektedir.
Büyük şehirlerde bir yerden bir yere gitmek için saatlerce trafikte kalınıyor, boşa yakıt ve zaman tüketiliyor.
Genellikle dört kişilik otomobilde bir kişi yolculuk etmektedir. Kırk kişinin bineceği otobüsün trafikteki yerini, iki kişi ile iki otomobil doldurmaktadır.
Türkiye de ve dünyada trafik sorunu çözülemeyip, sorun daha çok büyüyor.
Otomobil sektörünün, ülke yöneticilerinin, medyanın bu konuda neler yapabileceği hususunda çalışma yapılması gerekiyor.
Şehirlerde alt ve üst geçitler yapılarak, mevcut yollar genişletilerek, trafik konusunda kesin bir çözüm bulmak mümkün değildir. Bunlar sadece günü kurtarıyor. Trafik sorunu ise; büyüyerek devam ediyor.
Mevcut otomobiller ve trafiğe yeni giren otomobil sayısını nasıl kontrol altına alabiliriz?
Şehir içi yol kenarlarını otopark alanı olmaktan nasıl kurtarırız?
Şehir içinde bir yere gidebilmek için, saatlerce trafikte kalmaktan nasıl kurtuluruz? Sorularına cevap verilmesi gerekiyor.
Bunun için ilk akla gelen çözüm yolu, bu kadar çok aracın trafiğe çıkmamasıdır.
Otomobil ile ulaşım sağlanmak istendiğinde: “Otopark masrafı, yolların bakım onarımı ve genişletilmesi, alt üst geçitler, yakıt masrafı, otomobil alımı, vergi ve sigorta ücreti “ yapılan masrafları göze almak durumundayız.
Ayrıca; otomobillerin otopark sorununu çözebilmek için şehirler betonlaşmakta, yeşil alanlar, yol kenarları otopark haline getirilmektedir. Öte yandan kurşunsuz benzin tüketimi az olduğundan, 2010 yılında da özellikle dizel otomobiller revaç kazanmış olup bu etkenler hava kirliliğini de artırmaktadır.
Toplu taşım araçları ile yapılabilecek ulaşımın, özel otomobiller ile yapılması alışkanlığı; dünyada ve ülkemizde araç trafiğinde bir sürü problemi beraberinde getirmektedir. Toplumda toplu taşım araçlarının kullanılması alışkanlık haline getirilmeli, otomobil kullanma alışkanlığının değişmesi gerekmektedir.
Bazı şehir ve kazalara uydu fotoğrafı ile bakıldığında, bütün şehir içi yolların park etmiş otomobiller ile dolu olduğu görülmektedir.
Belli bir zaman dilimi sonunda sadece yolların değil, yeşil alanların, parkların otomobillerce işgal edildiği görülecektir.
Yurdumuzda dünyanın en pahalı akaryakıtı kullanılmaktadır. Pahalı akaryakıta rağmen bu yoğunlukta otomobil kullanılıyor. Akaryakıtın ucuzlaması söz konusu olursa, daha çok araç kullanılacağından trafik tamamen kilitlenebilir.
07.2010 Tarihi verilerine göre ülkemizde trafiğe kayıtlı araç sayısı 14.724.728 olup, bunun 7.318.189 adedi otomobildir. 07.2000 tarihinde ise trafiğe kayıtlı toplam araç sayısı 8.320.000 dir. Burada görüldüğü gibi 10 yılda ülkemiz trafiğine kayıtlı araç sayısında % 76 artış meydana gelmiştir.
Otomobil kullanım alışkanlığının ülkemiz ve dünya ölçeğinde bütün boyutları ile ele alınarak, bundan kurtulmanın çareleri aranmalıdır.
Mustafa Yolcu