Covid-19 salgını etkisi altında başlayacak yeni eğitim öğretim yılına ilişkin soru işaretleri sürüyor. Sosyal mesafe tedbirleri ve hijyen kuralları ne ölçüde uygulanabilecek, uzaktan eğitim sürecek mi? Eğitimciler, veli ve öğrencilere şu mesajı gönderiyor: “Zor bir dönemden geçiyoruz, birlikte biraz daha katlanacağız”
Koronavirüs salgını etkisinde başlayacak 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı, öğrenci ve veliler için büyük bir soru işareti olduğu kadar, eğitim kurumları için de zorlu bir dönemi işaret ediyor. Dr. Görkem İldaş’ın hazırladığı eğitim programı “Yolun Başındayken”, koronavirüs salgını devam ettiği sürece eğitim sisteminin yaşananlardan nasıl etkileneceğini Feyziye Mektepleri Vakfı Eğitim Kurumları Koordinatörü Meltem Yalım Alpan ve İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Özeren ile konuştu.
Okulların açılma tarihi kesin olsa dahi, henüz salgının gidişatı belli olmadığı için sürecin nasıl işleyeceğinin tüm dünya için bir bilinmez olduğunu anlatan Feyziye Mektepleri Vakfı Eğitim Kurumları Koordinatörü Alpan, uzaktan eğitim ve salgın ile mücadele ile geçirilen sürede yaşananlardan çıkarılması gereken dersler olduğunu söyledi. Alpan, “Biz bu süreçte hiç beklemediğimiz bir anda ortak düşmanın karşısında ortak bir hedefe kilitlendik. Varlığımızı sürdürebilmek için kenetlendik bir arada kaldık. Öğrencilerimizle sınıfın içinde göz göze geldiğimiz bir ortamdan çıktık, bir anda aramıza kameralar girdi.” dedi.
Bu dönemde edinilen kazanımların müfredatta ve öğretim programlarında yer almasını gerektiğini söyleyen Alpan, gençlerin kendi zamanını yönetme, özdenetim, özyönetim, odaklanma, zaman yönetimi, görev yönetimi açısından desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Ancak en önemlisi pes etmemeyi öğrenmeleri gerekiyor. Bu uzaktan eğitim ile ortaya çıkmış bir konu değil. Hedef koyabilmek, gereken mücadeleyi verebilmek ve zorluklar karşısında pes etmemek zaten odağımızdaydı” diye konuştu.
Öğretmenlerin bu öğrenme yolculuğunda öğrencisiyle beraber yürüyen, rehberlik eden kişiler olduğunu ifade eden Alpan, “Öğrencilere biz bu duyguyu vermeliyiz. ‘Pes etmemelisin’ demeliyiz.” dedi. Alpan, bu süreçte velinin çok önemli bir rol oynadığını ve karşılıklı olarak birbirlerini daha iyi anladıkları bir sürece girdiklerini de söyledi.
YENİ ÇEKİRDEK AİLE: ANNE-BABA-ÇOCUK-İNTERNET
İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Özeren ise artık “anne-baba ve çocuk”tan oluşan çekirdek aile kavramının genişlediğini, yeni aile tanımının “Anne-Baba-Çocuk ve İnternet”ten oluştuğunu söyledi. Salgın sürecinde yeni neslin uzaktan eğitime çok hızlı adapte olduğunu ve bundan sonra eğitim müfredatlarında bilişim ağırlıklı derslerin ön plana çıkacağını anlatan Özeren, kodlama ve robotik derslerinin ağırlığının artacağına dikkat çekti.
Bu yıl üniversite tercihlerinde de teknoloji, bilişim dünyası, bilişim teknolojileri, yazılım, internet, internet teknolojilerinin öne çıkacağını öngördüklerini söyleyen Özeren, “Bununla beraber sağlık, tıp ve bu konuda özellikle kimya bölümleri de yeni dönemin parlayan yıldızları gibi duruyor.” dedi.
İyi bir eğitim sadece akademik ve bilimsel başarı ile ölçülemeyeceğine, iyi bir insan yetiştirmeyi hedeflemenin temel kural olması gerektiğine dikkat çeken Özeren, salgın önlemleri nedeniyle zor bir süreçten geçildiğini, ancak bir süre daha zorluklara her birlikte katlanacaklarını belirtti.
Hibya Haber Ajansı