Bir mağazanın Ankara Keçiören’deki şubesinde manav şefi olarak çalışan kişi, yemek ücreti yüzünden mağaza müdürüyle tartışmaya başladı. İddiaya göre müdür, ’yalan söylüyorsun’ diyerek manav şefine tokat attı. İşçinin müdüre hakaret edip, tokada karşılık vermesiyle kavga kısa sürede büyüdü. Görgü tanıklarını da dinleyen işveren, hem müdürün hem de manav şefinin iş sözleşmesini feshetti. Bunun üzerine manav şefi, adliyenin yolunu tuttu. Ankara 10. İş Mahkemesi’nde, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesi talebiyle dava açtı. Mahkeme, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ile mağaza müdürü arasında geçen tartışmada öncelikle mağaza müdürünün davacıyı yalancılıkla itham ederek tokat attığına dikkat çekti. Davacının akabinde karşılık verdiği, olayda ağır kusurun mağaza müdüründe olduğu ve mağaza müdürünün kusurundan işverenin sorumlu olduğuna kanaat getirdi. Mağaza müdürünün ağır kusurlu davranışından kaynaklanan olayda işveren feshinin haklılığının ileri sürülemeyeceğine dikkat çeken Ankara 10. İş Mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar verdi. Karar davalı şirketin avukatı tarafından temyiz edildi.
Dava dosyasını yeniden değerlendiren Yargıtay Hukuk Dairesi, davacının mağaza müdürü ile kavga etmesi, olayın meydana gelmesinde diğer çalışan ile birlikte kusurlu olması karşısında davacının feshe konu davranışlarının iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep teşkil ettiğine hükmetti. İşverenin feshi kararının haklı sebebe dayandığına dikkat çeken Yargıtay, manav şefinin kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddedilmesi gerektiğini belirtip, mahalli mahkeme kararını bozdu. Mahkeme ilk kararında direnince dava Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na taşındı. Kurul, emsal bir karara imza atarak, kavga edip iş yerinin düzenini bozan işçinin iş sözleşmesinin feshedilebileceğine hükmetti.