Aralarında Kadiriyye tarikatına mensup bir alim olan Es-Seyyid Hacı Yakup efendinin kabrinin de bulunduğu ve 400 yıllık olduğu belirlenen tarihi mezarlık, mezar başlıklarıyla da dikkat çekiyor. Bekar genç kızların mezar taşlarında saç örgülerini simgeleyen kanalların, erkek mezarlarında da ölen şahsın kafasındaki kavuğu temsil eden şekillerin kullanıldığı köfeki taşından yapılan mezar taşları ayrıca bilimsel araştırmalara da konu oldu.
Köyün yaşlılarından Süleyman Coşkun (84), mezarlığın 400 yılı aşkın bir süreden beri burada olduğunu, Rus işgali sırasında Ermeni çetelerine mensup şahısların mezarlıktaki baş ayaklarına kurşun sıktığını ve izlerinin hala taşların üzerinde olduğunu söyledi.
Köy sakinlerinden Reha Yıldırım ise daha mezarlıkla ilgili araştırma yaptıklarını ve mezarlıkların 400 yıl önceye dayandığını tespit ettiklerini söyledi. Baş ayaklarının şeklinin de eski yıllarda ölen kişinin kafasında ne varsa o şekilde yapıldığını, o dönemde kavuk takıldığı için mezar başlarının da kavuk şeklinde olduğunu ifade eden Yıldırım, “Farklı mezarlıklarda var burada. Buradaki mezarlıkların genelinin asker olduğunu öğrendik” dedi.
Uzun yıllar yurt dışında yaşayan köy sakinlerinden Miraç Cafer Öztürk (71) ise mezarlıktaki bir mezar taşını göstererek, “Bu mezar taşı bekar bir kızın mezarı. Evlenme çağında öldüğü için mezar taşına saç örgülerini işlemişler” dedi.
Mezarlıkta en eski kitabenin 1771 tarihini taşıdığı ve Es-Seyyid Hacı Yakup Efendiye ait olduğu belirlenirken, sülüsle yazılı mermer baş ayaklarının da bulunduğu mezarlıkta ayrıca Üçüncüzade Hüseyin Süleyman Bey'e ait mezarlar da bulunuyor.
Köy muhtarı Mevlüt İlhan çok sayıda kitabenin bulunduğu merkez mezarlığının bugüne kadar köylüler tarafından korunduğunu belirterek, “Mezar kitabelerini birer tarihi vesika olarak görüyoruz. Gerek yapılışları gerekse üzerinde bulunan yazıları ile bizlere önemli mesajlar veriyor” ifadelerini kullandı.