Nefes darlığının yıllar içerisinde giderek arttığı Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) tedavisinde kullanılmaya başlanan ve akciğerdeki hava boşluklarını kapatan ‘Valf’ yöntemi, hastalara rahat bir nefes aldırıyor. Dünyada hızla yaygınlaşan ve ölümle sonuçlanabilen hastalıklardan KOAH'ın hava keseceklerinin harap olduğu türünde uygulanan "Valf" tekniği, nefes darlığını kısmen azaltırken hastanın yaşamını daha konforlu hale getiriyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cantürk Taşçı, akciğerlerde solunum ile alınan oksijenin, sağlıklı olarak dokulara ulaştırılması için temel yapı olan hava keseciklerine ulaşması gerektiğini söyledi. Akciğerlerin başta sigara dumanı olmak üzere uzun süre zararlı kimyasal gazlara maruz kalmasının bu hava keseciklerinin yapısını kalıcı olarak bozduğunu ifade eden Taşçı, aşırı akciğer havalanmasının nefes darlığının en önemli sebeplerinden biri olduğunu belirtti.
‘TÜM HASTALARA UYGUN DEĞİL’
Doç. Dr. Taşçı, KOAH hastalarında nefes darlığının yıllar içerisinde giderek arttığını dile getirerek, "KOAH'ın amfizem dediğimiz bir alt tipi var. Bu hava kesecekleri duvarların harap olması ve işlevini görmemesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Amfizem hastalarında uygulanan ilaç, bronkoskopik olarak hacim azaltma tedavisi ya da cerrahi yöntemlerdeki amaç aşırı havalanmayı düzeltmektir. Bu yöntemlerin hiçbirinden sonuç alınmazsa, hava yollarını kapatmak için valf yöntemini uyguluyoruz" bilgisini aktardı. KOAH rahatsızlığı olan bütün hastalarda valf tekniğini uygulayamadıklarını bildiren Taşçı, uygulama için hastalarda tomografi tetkikleri sonrasında solunum fonksiyon testinin yanı sıra akciğer hacimlerine bakıldığını vurguladı. Taşçı, KOAH hastalığının amfizem tipinde bu tedavi yöntemini uyguladıklarını belirterek, bunun kronik bronşit tipinde ise uygun bir tedavi seçeneği olmadığına dikkat çekti.
‘MERDİVEN ÇIKMAYA BAŞLIYORLAR’
Valf uygulanacak hastaların akciğerlerindeki hava keseciklerinin gelişmiş olması gerektiğini dile getiren Taşçı, "Tedavide amaç akciğerlerdeki aşırı havalanmasının giderilmesidir. Bu aşırı havalanmanın sebebi de hava keseciklerinin anormal ve kalıcı olarak havalanmasıdır. İşlem yapılacak hastanın da mutlaka sigarayı bırakması gerekmektedir" dedi. KOAH hastalarının en büyük sıkıntılarından birinin ciddi nefes darlığı olduğunu ifade eden Taşçı, şöyle konuştu:
"Tek yönlü kapakçık valf takıldıktan sonra çalışmayan, gerçekte çok havalanmış ölü boşluk olan akciğer bölümü aylar içerisinde kapanmakta ve alınan sağlıklı hava, oksijen akciğerin diğer sağlam bölgelerine ulaştırılmaktadır. Böylece ilerleyen süreçte aylar içerisinde hastaların nefes darlığı kısmen azalmakta ve daha konforlu hale gelmektedir. Bu işlemle bir kat merdiven çıkamayan hasta üç dört kat merdiven çıkabiliyor. KOAH hastaları için oldukça büyük bir kazanç. Bu teknik sadece KOAH'ın amfizem dediğimiz hava keseceklerinin harap olan türünde geçerlidir."
‘YÜRÜYEMEYECEK HALE GELMİŞTİM’
Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde valf tekniği ile tedavi olan ağır KOAH hastası 61 yaşındaki Mustafa Eren, “40 yıl her gün bir paket sigara içtim. Bu nedenle 6 yıldır ciddi nefes darlığı yaşıyordum. Öksürük ve balgam şikayetlerim vardı. Hastalığım giderek ilerlemeye başladı. Bir müddet sonra sakal tıraşı olamamaya hatta yürüyememeye başladım. Nefes darlığımdan dolayı banyo yapmakta ve yemek yemekte de güçlük çekiyordum. Doktorumuz akciğerlerde oluşan havaların valf tekniğiyle kapanacağını büyük oranda rahatlama sağlayacağımı söyledi. Ben de uygulanmasına karar verdim. Uygulanan kişilerde olumlu sonuçlar almışlar. Ben de bunları gördükten sonra hemen karar verdim" ifadelerini kullandı.