Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, Kutlu Doğum Haftası tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklama, halkımızın yanı sıra dini anlamda görüşlerini bildiren çeşitli kuruluşlar ve pek çok vatandaştan da destek buldu.
"KUTLU DOĞUM-MEVLİD KANDİLİ" İKİLEMİ SONA ERİYOR
"Kutlu Doğum"u Nisan ayına sabitleyerek dini günlerde ikilik oluşturan bu anlayışı ortadan kaldıracak bu yeni adım ile ilahiyat camiasında da birlikteliğin oluşmasına katkı sağlanması öngörülüyor. Diyanet Teşkilatının, düzenlenen bir ilmi toplantıda bu konuyu tartışacak olması ve buradan çıkacak sonucun da her yıl yeniden dillendirilen "Kutlu Doğum-Mevlid Kandili" ikilemini sona erdireceği düşünülüyor.
Sosyal medyada ve basında yer alan değerlendirmelerde, Hazreti Peygamber’in doğumunun kutlandığı Rebiülevvel’in 12. gecesinin, "Kutlu Doğum Haftasının" başlangıcı ya da bitişinde yer alması ve haftanın Hicri Takvime sabitlenmesi isteniyor. Vatandaşların, Hazreti Peygamberi anlamak, ona hürmetini bir kere daha ifade etmek için camileri, salonları, meydanları doldurduğu bu haftanın, Müslümanlar arasında ikilik oluşturacak bir unsur olmaktan uzaklaştırılması gerektiği ifade ediliyor.
HİCRİ TAKVİME GÖRE BELİRLENECEK
Kutlu doğumun belki de adının değiştirilerek Hicri Takvime göre belirlenmesi en büyük beklenti. Toplumun talebini ilmi toplantılara aktararak tartışmayı hedefleyen Milletin Diyanet’inin bu kararı, krizden beslenen çevreleri de ciddi anlamda rahatsız etti.
Türkiye’de din ihtiyaçlarını karşılayan ve küresel bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığında, çok iyi yetişmiş din adamları bulunuyor. Ülke içinde ve ülke dışında İslam’a ve insanlığa karşı önemli hizmetler sunan Diyanet’in, Kutlu Doğum ile ilgili bu toplumsal talebi de enine boyuna değerlendireceği ve millette makes bulan olumlu bir sonuca oturtacağında hiç kuşku yok.