Ülkemizde yaygın olan tedavi odaklı çalışmaların çok önemli olduğunu fakat asıl çözümün koruyucu odaklı kontrol olduğunu dile getiren Kılınç, "Sorun ortaya çıktıktan sonra tedavi etmenin yerini, soruna önlem olarak koruma tedavisi politikası uygulanması almalıdır. Bu sayede ülkemizde ortalama yüzde 30 olan kuzu ve oğlak ölümlerini ilk etapta yüzde 20'lere kadar indirebilmemiz mümkün olacaktır. Bu da hem yetiştiricimizin zarar etmeden hayvancılığa devam etmesi açısından hem de ülke et açığının önüne geçilmesi açısından çok önemlidir" diye konuştu.
1 MİLYON KÜÇÜKBAŞ KURTULABİLİR
Koruyucu hekimlik sistemi uygulanmasıyla yavru ölümlerinin önüne geçilebileceğini dile getiren Kılıç, şöyle devam etti:
"Koruyucu veteriner hekimliği sistemi ile kuzu ve oğlak ölümlerini yüzde 5 oranında bile azaltabilirsek, 250 bin oğlak ve 750 bin kuzu olmak üzere toplamda 1 milyon küçükbaş hayvanı kurtarabiliriz. Ülke ekonomimizde büyük yere sahip olan küçükbaş hayvancılığın önüne ölümlerin geçmesine izin vermemeliyiz. Kurtardığımız hayvanlar, ülkemizin kanayan yaralarından olan et açığına da dur diyecek. Bu durumda sistem geliştikçe eminim ki, ithalatın yerini ihracat alacak.”