Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
2035'te Geri Dönüşüm Oranı %60 Olacak
2035'te Geri Dönüşüm Oranı %60 Olacak
2024 Yılının Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
2024 Yılının Kelimesi: Kalabalık Yalnızlık
İŞKUR ve SYDV İşbirliğiyle 19 Bin Kişi İşe Yerleştirildi
İŞKUR ve SYDV İşbirliğiyle 19 Bin Kişi İşe Yerleştirildi
2025’te Tapu İşlemleri İçin Eski Kimlikler Kullanılamayacak
2025’te Tapu İşlemleri İçin Eski Kimlikler Kullanılamayacak
Sahte Alkol Operasyonunda 10 Bin 600 Litre Ele Geçirildi
Sahte Alkol Operasyonunda 10 Bin 600 Litre Ele Geçirildi
HABERLER>KÜLTÜR-SANAT
27 Haziran 2009 Cumartesi - 09:53

Hayallerimiz Bilincimizin Bir Uzantısı Mı?

Hepimiz hayal kurarız. Peki, neden hayal kurarız? Olmasını istediğimiz, yapmak istediğimiz şeyler vardır. Bunlar gelecek bir zamanda olabilecek şeylerdir. Geçmişi de düşünürüz sık sık. Ancak geçmiş yaşanmış ve bitmiş olduğu için biz geçmişi düşlemez, düşünürüz sadece.

Hayallerimiz Bilincimizin Bir Uzantısı Mı?

Oysa geçmişimize gidebiliyorsak, herhangi bir olay, bugün olmuş kadar bizi etkileyebiliyorsa veya üzüyor, sevindiriyor, gülümsetebiliyorsa, şu ana da etki ediyordur. Geçmişteki yaşanan bir olayı, geçmişe tekrar tekrar giderek, ya da o anı, bu ana getirerek bugün olmuş gibi hissedebiliyorsak, değiştirebilir, affedebilir, şifalandırabiliriz. Aslında birçoğumuz bunu fark etmeden yaparız. Bunu yaptığımız her seferinde geçmişimizden de özgürleşmiş oluruz. Yani geçmişe şu içinde bulunduğumuz andan etki edebiliriz.

Geçmiş hatıralar beynimizde arşivlenmiş bir sistem sayesinde ve biz kullanmak istediğimiz takdirde kullanılmak üzere bekler gibidir. Ve biz istediğimiz her an, o arşivi kullanırız. Geçmişi bir kenara bırakıp, geleceği düşünecek olursak; sınırlandırılmış bir düşünce yapısındaki beyni özgür bırakalım bakalım ne olacak? O şöyle diyebilir; “ Öyleyse acaba hayallerimiz ve gelecekte olabilecek olan her şey de, bir başka şekilde ve sistemde beklemede ya da yaşanıyor olabilir mi? Yani biz neyi seçersek, o seçimin geleceği…”

Seçtiğimiz ve yaşadığımız her şey, bizim bilinç düzeyimizdeki oluşumlardır diyebilir miyiz?

Evde oturduğumuzu ve bir süre sonra düşünmeye başladığımızı varsayalım… Ne yaparız?

Ya geçmişte olan bir ana,  ‘bu 5 dakika öncesi bile olabilir’, gideriz veya geleceği düşünürüz. Yani düşleriz. Hayal kurmaya başlarız. Peki, gelecekten şu ana istediğimiz her şeyi getirebilir miyiz?

Bilincimizde bu ışık yanmışsa ve bize hayallerimizi sınırsız düşleyebileceğimizi, ne düşlersek onu yaratabileceğimizi, ne düşünüyorsak o olabileceğimizi, geleceğimizi bugünkü hayallerimizin oluşturabileceğini…

İnsan düşleyebildiği oranda genişler. Ne kadar büyük hayaller düşleyebiliyorsak, “asıl olan kendimizle de o kadar bağlantıdayız” demektir diye düşünüyorum. Ne düşünüyorsak BİZ oyuz! O halde düşlerimizdeki bizi bulmaya ne dersiniz? Düşlerimizi uyandırmaya…

O zaman belki şöyle de bakabiliriz; Öyleyse, biz belki de geleceği hayal ederek, gelecekten bugüne olmasını istediğimiz şeyleri çekebiliriz, yani getirebiliriz!  Ya da “bize gelen istekler, acaba gelecekten geliyor olabilir mi?” Zamanı bilinen ve şu anda çok konuşulan, düz bir zaman çizgisi içinde görmeyip te daha geniş düşleyip, zamanı dairesel düşlesek… Ya zaman olmadığını düşlesek… O zaman yaratan mı kalır geriye?

Hayal kurarken önceden bildiğimiz her şey bizi etkileyebilir, kendimizi sınırlandırabiliriz veya sınırsız düşünmeyi seçebiliriz. Mucize bu noktada kendini gösterir! Geçmişte pek çok dahi, sınırsız hayaller kurarak ve olmayanı düşleyerek bulmuşlardır buluşlarını. Düşüncelerimiz, duygularımızı oluşturuyor. Ve duygularımız,  eylemlere yansıyor. Ve böylelikle yaşamımızı, ailemiz, bulunduğumuz çevre ve ülke, dünya en sonra da, evren oluşturuyor. O zaman biz bilinçli seçimlerimizle bir bebek gibi masum olabiliriz ve harika düşler kurarak cenneti yaratabiliriz. Dünyamızı, evrenimizi değiştirebiliyorsak, kaderimizi de ona göre yaşayabiliriz. Neyi seçersek, onun kaderini…

Yaşamımız boyunca karşılaştığımız tüm insanlar, kurduğumuz tüm ilişkiler, olduğunu düşündüğümüz tüm çevremiz, bizim seçimlerimiz sonucunda oluşan bilinç düzeyimizin enerji boyutlarıdır.

Bizler Allah’ın yaratım gücüyüz, yaratıcının kendisiyiz ve yaratım biziz. Ve tüm insanlığa bu yaratıcılık verilmiş. Beynimizin henüz o kadar az bir kısmını kullanıyoruz ki…  Bize gelen bilgi ya da diğer duyu dışı algılamalar, beynimizdeki bilinç açılımı nedeniyle henüz işlevde olmayan karanlık yanından da geliyor olabilir… Belki de zaman, bilinçlendikçe hiç kalmayacak!  Hayal ettiklerimiz bilincimizin gelişimiyle farklılık göstermektedir. Olmasını istediğimiz her şeyi hayal edebiliriz ve yaratabiliriz. Bu da, seçtiğimiz anda ray değiştiren tren örneği gibidir. Bize sadece seçmek kalmıştır!

Ve bu büyük güç, içimizdeki ufacık bir bilinç sıçramasıyla evreni değiştirebilecek güce sahiptir. Allah’ın bize verdiği bu gücü en iyi şekilde kullanmak, bizim seçimimiz. Biz bu seçim gücüne ve bilincine sahip olmayı seçebiliriz Ya da bize verilen kader bu düşüncesiyle yaşamayı seçerek, kendi küçük dünyamızda uyumaya devam edebiliriz… Olumsuz düşüncelerle hayatımızı tıkamak yerine, bilinçli hayallerle geleceğimizi en iyi şekilde yaratmayı düşleyebiliriz.

 
Hangi yere kaç kişi alınacak?
 
Muş'ta seçim bitti kavgası hala birmedi
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
taner 27 Haziran 2009 Cumartesi 13:43

öyle mi?

Yorumu oyla      0      0  
demet 27 Haziran 2009 Cumartesi 12:58

Güzel bir çalışma. Aslında bu durumu hepimiz gözlemleyebiliyoruz da adını koyamıyoruz. Elinize sağlık. Çok teşekkür ediyorum.

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Mârifetnâme’de “Evrim” Açıklaması
“İslamiyet ve bilim aynı şeyi söylemekte olup, arada yalnız isim farkı ...
Ahmed Hulusi'nin Hamburg Kongeransı
Seyre girdik... Seyredebildiğimizce... Paylaşmaya çalıştık, dilimiz döndüğünce...
Ahşap heykellere çocuk ilgisi
Sakarya Caddesi’nde vatandaşlarla el ele devam eden ahşap heykel sempozyumu ...
 
Sancar ve Matur bugün Felsefe Konferansı’nda
Ankara Barosu’nun düzenlediği felsefe konferansları devam ediyor. Bu yılın ...
İslam Düşünürü Hulusi: Beyin ve Dua'yı anlatıyor...
Herşey insanın özündedir... Önemli olan öze dönebilmektir.
Daha çıkmadan 'yok' sattı
"Japonya'nın Nobel'e en yakın yazarı" olarak tanımlanan gizemli yazar ...
 
115 ülkenin Türkçesi Başkent’te buluştu
Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneğince düzenlenen "7. Uluslararası Türkçe ...
Yalın Ankara'lı Sevenleriyle Buluşacak
Türk Pop Müziğinin Yıldızı Yalın, Mayıs Ayında Merakla Beklenen 4'üncü ...
DİYANET'TEN YOGA UYARISI
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu son dönemlerde Türkiye'de de popüler ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri