Askeri operasyon başlangıcından bu yana petroldeki fiyatlama içinde bazı riskleri barındırıyor. Barış ihtimalinin ilk defa dile getirildiği 8 Mart tarihinde meydana gelen düşüşten sonra, Putin’in de olumlu gelişmeler olabileceğine dair açıklamaları fiyatları gelinen düzlemde tutuyor. İran petrolü, talep olgusu ve petrol rezervlerinden arz pompalaması gibi beklentiler diğer takip edilen olgular. Ancak fiyatların 1 ay öncesine göre daha yüksek olduğu gerçeği değişmiş değil. Rusya’nın Çin’den askeri destek istediğine dair ABD açıklamaları ve Rusya’nın tercih edilen ticari ortaklık statüsünden çıkarılıp bu alanda da yaptırıma uğraması konuyu belirsizleştiriyor.
Dolayısıyla petrol piyasası da belirsizliği fiyatlıyor ve fiyatların nereye gideceği çok net değil. Bugün bir barış olması fiyatları hızla düşürecektir. Ambargo ve buna ilişkin olarak devam eden talebin daha kıt bir arz piyasasında yönlendirilmesi fiyatlama momentumunu hızlı tutacaktır. Bu ortamda, ABD’nin Suudi Arabistan gibi petrol üreticilerini fiyatlarda indirim yapmaya ikna edebilmesi pek mümkün değil. Rus boru hatları kullanılmayacaksa, Orta Doğu veya Kuzey Amerika kaynaklarının yönlendirilmesinde nakliye, sevkiyat maliyetleri devreye girecektir. Günümüzün dünyasında her şey para sonuçta.
Bu arada TASS, Azerbaycan Enerji Bakanı’nın açıklamasını yayınladı. Buna göre Azerbaycan, Türkiye üzerinden Avrupa’ya gaz akışını artıracak.
Kaynak:Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı