cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan tarihinde gerçekleştirilen ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ile ilgili referandumda 97.2 oy oranıyla ilçeler arasında Türkiye birincisi olan Harran ilçesinde iftara katıldı. “Kardeşlik Sofrası”nda iftarını açan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmada, stratejik ortaklığı bulunan ülkelerin terör örgütleri ile birlikte hareket etmesine tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Suriye’de bu olumsuz gelişmelerin yarın bir gün sınırlarımıza tehdit oluşturması, böyle bir tehdit ile karşı karşıya gelirsek bütün dünya bilsin. Fırat Kalkanıyla ne yaptıysak orada da bunu yapacağız. Bunu herkes bilsin. Ne yazık ki stratejik ortaklarımız, terör örgütleriyle beraber hareket ediyorlar. Biz kendilerine dedik ki DAEŞ terör örgütüne karşı beraber yapalım. Dokuz koalisyon ülkesiyle beraber DAEŞ denen terör örgütünü halledemez miyiz? Bu PYD, YPG terör örgütüdür. Ne yazık ki bunda ısrarlı oldular. Ne yazık ki ülkemiz için bir tehdit oluştuğunda kimseye danışmaz gerekeni yaparız. Biz bu güne kadar her şeyde uluslararası hukuka dikkat ettik. Gaziantep’te 53 kardeşimizi şehit ettiler. Artık sabredemeyiz dedik ve Cerablus’a girdik. Adından Rai’ye girdik, arkadan Dabık’a, arkadan El-Bab’a girdik. Şu anda 2 bin kilometreyi aşkın bir alan kontrolümüzdedir. Şimdi oraya gerçek sahipleri dönüyorlar. Gelin Münbic’te de bunu yapalım dedik. Oyalama yapıyorlar. Rakka’da beraber yapalım dedik. Terör örgütü YPG ile birlikte hareket etmeye karar verdiler. Siz bilirsiniz dedik. Şimdi yürüyorlar. Bakalım ne yapacaklar?” dedi.
“İnsanlık örneğinde maalesef birçok ülke sınıfta kaldı”
Batı ülkelerinin yanı sıra İslam ülkelerine de Suriye konusunda tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böyle bir aziz milletin evladı olarak böyle bir şehirle yol yürümekten şeref duyuyorum. Rabbim birlik, beraberliğimizi, uhuvvetimizi güçlendirsin diye dua ediyorum. Türkiye’nin verdiği bu insanlık örneğinde maalesef birçok ülke sınıfta kaldı. Suriye krizi tarihe kara bir leke olarak kazındı. 10 yıllardır diğer ülkelere hukuk ve demokrasi dersi veren batı ülkeleri Suriye halkının insan hakları, hürriyet, demokrasi taleplerine sırtlarını döndüler. Kendi vatandaşları için en temel hak olan demokrasiyi Suriyeli kardeşlerimize çok gördüler. Uluslar arası toplum Suriye’de 1 milyon insana zulmeden bir devlete sessiz kaldı. Bu süreçte Suriye’de yıkılan binaların altında kalan bedenlerin yanında, batının insanlığı da kalmıştır. Suriye’nin asıl kaybedeni, yeterli tepkiyi veremeyen İslam Dünyası olmuştur. Batının 1 damla petrolü, 1 candan daha kıymetli zihniyetine destek veren İslam ülkeleri Suriye’de ki olanlara tepki göstermediler” ifadelerini kullandı.
“Aslolan bu milletin gönlüne yürümektir”
Adalet yürüyüşü yapan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na da konuşmasında göndermede bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri ülkemizi bölmek isteyenlerle aynı yolda yürüyebilirler. Yollar yürümekle aşınmıyor. Varsın yürüsünler. Bu ülkenin birliğini bozmayın, dayanışmamıza gölge düşürmeyin. Yürümekle bir yerlere varamayacaksınız. Aslolan bu milletin gönlüne yürümektir” diye konuştu.
16 Nisan Referandumu’nda ilçeler arasında birinci olan Harran’ı kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“16 Nisan’da yapılan referandumda Harran birinci ilçe oldu. Şanlıurfa birinciliği ilçeler bazında yüzde 96.3 ile aldı. Akçakale yüzde 95.3 ile üçüncü oldu. Şanlıurfa yüzde 70.82 ile 13’üncü sırada oldu. Sizleri tebrik ediyorum. Ama işimiz bitmedi, daha çok işimiz var. Bu sofralar çok güzel sofralar, zira Pazar günü idrak edeceğimiz Ramazan Bayramı’nın hepimiz için felaha, barışa, selamete vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum. Suriye ve Irak başta olmak üzere İslam Dünyasında yaşanan acıların, zulümlerin, sıkıntıların biran önce sona ermesini Allah’tan niyaz ediyorum. İnşallah bayramları bayram gibi kutlayacağımız günlerin yakın olduğunu ümit ediyorum. Sözlerimin hemen başında bir hakkı teslim etmek istiyorum. Harran başta olmak üzere tüm Şanlıurfalılara 6 yıldan beri süren Suriye krizinden beri vefa gösterdikleri için şükranlarımı sunuyorum. Şanlıurfalı kardeşlerim Suriye’den muhacirlere ensar oldular, gönüllerini açtılar, imkanlarını onlarla açtılar. Devlet olarak yaklaşık 30 milyon dolar Suriyeli kardeşlerimiz için harcama yaptık. 2 milyon Suriyeli kardeşimizi burada ağırlıyoruz. Batı 100, 500, bin, 5 bin, 10 bin kişinin hesabını yaparken biz 2 milyon muhaciri burada ağırladık. Verdikleri sözleri de hiçbir zaman tutmadılar. Bütün bu süre içerisinde 2016’nın Temmuzuna kadar 3 milyar dolar vereceklerdi, 2016 yılı sonuna kadar 3 milyar dolar vereceklerdi ancak 750 milyon dolar verdiler. Onlardan destek gelse de gelmese de Türkiye kardeşlerine gereken desteği vermeye devam edecektir. Bu gün Şanlıurfa 430 bin Suriyeliye ev sahipliği yapıyor. Bu Şanlıurfa’nın nüfusunun dörtte birinden fazla Suriyeli kardeşimize kucak açtığı anlamına gelir. Diğer şehirlerimizle birlikte 3 milyon Suriyeli, Iraklı misafirlerimiz hayatlarını sürdürüyor. Hamd olsun bu güne kadar ciddi hiçbir sorun ile karşılaşmadığımız gibi tam tersine göz yaşartıcı fedakarlık yaşanıyor. İnşallah bundan sonrada hiçbir ayrım gözetmeden mazlum ve mağdurlara sahip çıkmaya devam edeceğiz. Biz bu çarpıklığa karşı elimizin yettiği kadar mücadele ediyoruz.”
“Bölgemizdeki istikrarsızlıktan nemalananlar bizim her fırsatta hakkı ve adaleti dillendirmemizden rahatsız oluyorlar” diyen Erdoğan, “Ülkemize karşı yürütülen karalama kampanyalarının sebebi budur. DAEŞ terörüne karşı en büyük mücadele veren Türkiye’yi teröre destek veren ülke olarak göstermek bu oyunu bozuyor olmamızdandır. Sadece iftarıyla kalmadılar. Suriye’deki ateşi ülkemize taşımaya kalktılar. Reyhanlı olayları, DAEŞ’in intihar saldırısı, PKK’nın eylemleri, FETÖ’nün darbe girişimi hep bu planın parçalarıdır. Türkmenlere yardım götüren MİT tırlarının durdurulması da yine kirli planın paçasıdır. Türkiye’ye yönelik bu aşağılık senaryoda yer alanlar bu gün hukuk önünde hesap veriyorlar. İnşallah Suriye’de ki Irak’ta ki oynanan oyunları, bu oyunu tezgahlayanların başına geçireceğiz. Fırat Kalkanı hareketiyle ilk adımı attık. Bölgede 2 bin kilometrelik bir alanı teröristlerden temizleyerek Suriyeli kardeşlerimizin emniyet içinde yaşayacakları bölge kurduk. Bu sayede 100 bin Suriyeli kardeşimiz hasret çektikleri evlerine döndüler. Bu sayı her geçen gün daha da artıyor. Bundan sonrada Suriye’ye barış ve huzur gelmesi için çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz” diye konuştu.