Piyasalarda Bugün Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlıkların gerek içeride gerekse gelişmekte olan ülke grubu işlemlerini etkileme potansiyeli taşıması nedeniyle dışarıda yakından izlendiği bir hafta geride kaldı. Türk lirası Amerikan doları karşısında volatil geçen haftada %10.97 değer kaybederken, BIST 100 endeksi TL bazında %12, USD bazında ise %19 geriledi. GOÜ cephesinde ise ilk 1-2 gün içerisindeki sınırlı etkileşim dışında ciddi bir satış baskısı geçmişe kıyasla gözlenmedi.
Piyasalar
Yerel varlıkların kendimize has haber akışı ile ayrıştığı dönemde global cephede takip edilen başlıklar aşılamanın seyri, Süveyş Kanalı’nda karaya oturan geminin petrol fiyatlarını etkileme potansiyeli ve Amerikan dolarının küresel çapta değer kazancı sürecini devam ettirmesi şeklinde gerçekleşti. ABD’de Başkan Biden tarafından ilan edilen yeni yol haritasına göre, ilk 100 gün içerisinde 200 milyon aşılamaya doğru ilerlemek için çaba harcanacağı belirtilirken, oluşan iyimserlik bir süre daha ABD-dünyanın geri kalanı arasındaki ayrışmanın dikkat çekmeye devam edeceğini düşündürdü. Bu sabah itibarıyla Süveyş Kanalı’nda karaya oturan geminin kaldırıldığı ve yeniden yüzdürüldüğü şeklindeki haber akışı takip edilirken, petrol fiyatları açısından en önemli takvim ise Perşembe günü gerçekleştirilecek olan OPEC+ toplantısı olarak karşımıza çıkmakta. Söz konusu toplantıda kartelin Mayıs ayı üretim kotasının tartışılacağını belirtmek gerekiyor. DXY haftalık kapanışını 200 günlük ortalamasının üzerinde gerçekleştirirken, 92.70/80 bölgesi üzerindeki seyrin teknik açıdan 94-95 aralığına dek potansiyel taşıdığını bir kez daha hatırlatmakta fayda olabilir.
Yeni hafta başlangıcında ABD’de Cuma günü geçirilen blok hisse senedi emirleri ve ulaştığı rakamın 20 milyar dolar düzeyinde olması haberi dikkat çekiyor. Bloomberg News tarafından geçilen habere göre, Goldman Sachs ve Morgan Stanley gibi şirketler işlemlerin tarafı olabilir. Bilgiler henüz şirketler tarafından doğrulanmasa da bu sabah Asya’da Nomura’nın bu nedenle 2 milyar dolar azar oluştuğunu belirtmesi ve margin call tamamlama çağrılarının olabileceği düşüncesinin ABD hisselerinde ne ölçekte baskı unsuru yaratacağı konusu işlemlerin açılması ile birlikte yakından izlenecek. ABD vadelilerinin hafta başlangıcı ise negatif.
29 Mart-2 Nisan işlemlerinin öne çıkan en önemli gündemi ABD’de açıklanacak olan istihdam piyasası verileri olacak. Fed’in gelecek dönem para politikası duruşunun ne olacağına dair tartışmaların yakından izlendiği bu dönemde istihdam piyasası rakamlarının Şubat ayının ardından Mart’ta daha güçlü bir toparlanmaya işaret etmesi bekleniyor. Hali hazırda genel kanı ilk çeyrek sonrasında ABD makro verilerinin kayda değer şekilde toparlanması şeklinde olduğundan söz konusu durumun fiyatlamalar üzerindeki ayrışmayı da devam ettirmesi yüksek olasılık. Öte yandan hafta sonunun bir diğer önemli haberi de Çin-İran arasında varılan 25 yıllık anlaşma. Ucuz ve düzenli petrol satışının gerçekleştirilmesi karşılığında kritik sektörlere Çin tarafından yatırım yapılacağı belirtilen anlaşmanın ABD’nin Çin politikası üzerinde nasıl yansımaları olacağı ise merak ediliyor. Biden yönetiminin yeni Çin ticaret temsilcisinin konudan bağımsız yaptığı son açıklamalarda ise henüz tarifelerin kaldırılmasının gündemde olmadığı, ABD’nin müzakereye ise açık olabileceği belirtildi.
Piyasalar Yerel varlıklar TCMB’ye dair haber akışının etkisiyle oldukça volatil işlemlerin gerçekleştiği, satış baskısı altında bir haftayı geride bıraktı. Kur cephesindeki fiyatlamalarda öne çıkan en önemli detay lokallerin uzun bir aranın ardından gerçekleştirdiği yüklü döviz satışları olurken, söz konusu eğilimin yurt dışına çıkmaya çalışan yabancı yatırımcıların fonlanmasına imkan tanıdığı ve parite seviyeleri üzerindeki yukarı yönlü baskısı hafiflettiğini söylemek mümkün. Öte yandan varlık gruplarının geneli için denge arayışı sürecinin henüz tamamlanmadığını ve biraz daha zamana ihtiyaç duyduğumuzu düşünmeye devam ediyoruz. Bu nedenle belirli aralıklarla volatilitenin belirmeye devam edebileceğinden hareketle yeni pozisyon açılışlarında anapara tercihi-kaldıraç kullanımı mutlak suretle dikkatli ayarlanmalı. Her ne kadar küresel hisse senetlerindeki yükseliş eğilimi korunuyor gibi görünse de genel algılamanın yıl başlangıcı kadar sınırsız iyimserliğe işaret ettiği kanaatinde değiliz. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen ABD 7y vadeli tahvil ihalesi de gösterdi ki eğrinin uzun tarafındaki talep oluşumunda hala daha sorun devam ediyor. Kaldı ki Amerikan doları talebi de ciddi boyutlara ulaşmış durumda. CFTC tarafından açıklanan haftalık pozisyonlara göre, spekülatörlerin net uzun yönlü Amerikan doları pozisyonları 2.5 milyar dolar artış gösterirken, Şubat ayı başlangıcından bu yana söz konusu rakamın toplamını 25 milyar dolara yakın düzeyde hesapladığımızı not düşmek isteriz. Hafta ortasına dek çeyrek sonu işlemlerinin yaratabileceği dalgalanma pozisyon ayarlamalarında sert hareketlere neden olabilir. Dikkatli olunmalı. Türk lirası Amerikan doları karşısında günü %-2.01 ile tamamlarken, BIST 100 endeksi kapanışı %-0.88 performans sonucunda 1388 puan seviyesinden gerçekleşti. 10y vadeli tahvilde faizin son düzeyi %18.73 olurken, ülke risk primi 464bp ile takip edildi. EMEA bölgesi endekslerinde gün sonu kapanışlarının tamamı değer kazançlarına işaret etti. Euro Stoxx 50 %0.89, FTSE 100 %0.99, DAX %0.87 ve Rusya (RTS, USD) grubu varlıkları %2.31 ile günü tamamladı. Bölgedeki işlem hacimleri ise son 5 gün ortalamalarına kıyasla %30’lar civarında geriledi. Amerika kıtası işlemlerinde Avrupa seansındaki iyimserliğin korunduğu görüldü. Majör ABD endekslerinde kapanışlar %1’in üzerinde yükselişlere işret ederken, S&P 500 endeksi %1.66’lık performans ile pozitif tarafta ayrıştı. Kıtada yer alan gelişmekte olan ülke varlıklarından Bovespa %0.91, Merval ise %-0.89 ile takip edildi. Asya’da haftanın ilk işlemleri karışık bir açılışa işaret ediyor. TSİ 08.35/ NKY 225 %0.75, Hang Seng %-0.37, CSI 300 %0.18 ve KOSPI %-0.15 ile fiyatlanmakta. USDCNH paritesi offshoreda 6.5502 ile yuanda değer kaybını ifade ediyor.
Fiyatlamalar Türk lirası ve cinsinden değerlenen varlıklarda son gelişmeler ışığında kısa vadede dalgalanma, devam eden süreçte ise dengelenme olmasını bekliyoruz. Nitekim kısmen 23 Mart Salı, ağırlıklı 24 Mart Çarşamba günü gözlenen yaklaşımları bu istek çerçevesinde yorumlamak mümkün. Ancak, dengelenmenin belirginleşmesi zaman alacak. BIST 100 endeksinde haftalık kapanışın 1407 puan seviyesi aşağısında gerçekleşmesi 1300-1400 puan aralığında dengelenme arayışının bir süre daha gözlenebileceğini düşündürüyor. Günlükte ise 1370-1345 puan civarı yakından izlenebilir. USDTRY paritesinde 7.91 destek, 8.14 direnç olarak takip edilebilir. EURUSD paritesi fiyatlamalarında temel belirleyici global Amerikan doları yaklaşımı olmaya devam ederken, genel risk iştahı ve bölgeye ait aşılama performansı da son dönem içerisinde öne çıkmakta. EUR negatif yaklaşım ilk çeyrek işlemleri tamamlanana dek devam edebilir. Bu durumda 1.16-1.17 bölgesi civarında paritenin konsolide olmasını bekleriz. 1.1750-1.1695 seviyeleri destek, 1.1850 ise direnç olarak izlenebilir.
KKO & RKGE, Mart 2021
Reel kesim güven endeksi Mart’ta yükseldi
TCMB tarafından açıklanan Mart ayı kapasite kullanım oranı mevsimsellikten arındırılmış seride bir önceki aya kıyasla yata-pozitif performans sergileyerek +0.1 puan ile 75.6 oldu. Aynı dönem içerisinde reel kesim güven endeksi ise 108.7’den 110.2’ye yükseldi. Kapasite kullanım oranı hızlı toparlanmanın ardından son birkaç içerisinde yatay eksende hareket ederken, 3 ay ortalaması 75.6 ile karşımıza çıkarken, reel kesim güveni ise daha hızlı ivme kazanarak 109.0’a dek yükseldi.
Piyasa Gelişmesi ABD Verileri
Enflasyon göstergeleri Şubat ayında da endişe eşiğinin gerisinde kaldı; baz etkisi dönemi başlıyor
ABD’de Şubat ayına ait açıklanan makro veriler gelir ve harcama tarafında beklenti ölçeğinde gerilemeye işaret ederken, Fed’in gösterge enflasyonu niteliğinde olan PCE ise korkulan ölçekte yükseliş göstermek bir yana beklentilerin gerisinde kaldı. Ancak, Mart ayı ile birlikte gelecek 2-3 aylık süreçte enflasyonda baz etkisi kaynaklı hızlı yükseliş dönemi başlayacak. Söz konusu dönemin ne ölçekte kalıcı olacağı ve/veya davranışlarda bozulmaya neden olacağı piyasalar tarafından yakından izlenmeye devam edecek. Verilerin tahvil faizleri üzerinde kısmen yükselişi sınırlayıcı etkide bulunmasını ve fakat Amerikan doları alıcılı seyrin bir süre daha devam edebileceğini düşünüyoruz.
Şubat ayında kişisel gelirler %-7.1, harcamalar ise %-1 ile takip edildi. Ocak ayına ait harcamalar ise %2.4’ten %3.4’e revize edildi. Aynı dönem içerisinde PCE aylık bazda beklentinin 0.1 puan gerisinde kalarak %0.2, yıllıkta ise %1.6 artış gösterdi. Çekirdek PCE Şubat ayı özelinde %0.1, yıllık bazda ise %1.4 artış gösterdi. Çekirdek PCE bir önceki ay %1.5 seviyesinde takip edilmişti.
Kaynak:Deniz Yatırım/OrkunGodek
Hibya Haber Ajansı