Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kosova Başbakan Birinci Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Behgjet Pacolli ile bir araya geldi. Bakanlıkta gerçekleşen görüşmenin ardından Çavuşoğlu ve Pacolli ortak basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Çavuşoğlu, dün Irak Başbakanı Haydar El-İbadi’nin Ankara'da olduğu hatırlatılarak Kuzey Irak'taki tartışmalı bağımsızlık referandumuyla ilgili soru üzerine, “Kuzey Irak’ın geri adımı önemli bir adımdır ama yetersizdir. Bu referandumun iptal edilmesi gerekiyor. Bu yanlış hesap Bağdat’tan döndü. Sayın Başbakanımızın tabiriyle esasen Bağdat’a varmadan döndü. Barzani bu referandumu yaparsa masada çok güçlü olacağını düşündü ama çok daha zayıf bir noktada olduğu herkes tarafından görülüyor. Barzani bu hamlesiyle Kürt halkını kendi arkasında birleştireceğini hesapladı fakat bu referandumla Irak’taki Kürt kardeşlerimizi böldü ve dağıttı. Barzani daha fazla hak elde edeceğini iddia etti. Bırakın yeni hak elde etmeyi bugüne kadar defakto ya da başka türlü kullandığı haklar bile elinden gitti” ifadelerini kullandı.
“Bu referandumdan sonra merkezi yönetimin bizim muhatabımız olduğunu söylüyoruz sınır kontrolünde"
Çavuşoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Kim zararlı çıktı? Kürt halkı zararlı çıktı. Bunların bu şekilde olacağını kendisine samimi bir şekilde söyledik. Bizzat Erbil’e gittiğim zaman Barzani’ye baş başa görüşmemizde tek tek nelerle karşı karşıya geleceklerini ve bu referandumu yaparlarsa neler kaybedeceklerini bir dost gibi anlattım, tehdit eder bir üslupla değil ama başka kim akıl verdiyse, biliyoruz kimlerin akıl verdiğini. Şimdi o akıl verenler yardım edebiliyor mu? Hayır. Biz öncesinde de, sonrasında da aynı şeyleri söylüyoruz. Dürüst davrandık. Şimdiyse bu referandumdan sonra merkezi yönetimin bizim muhatabımız olduğunu söylüyoruz sınır kontrolünde. Aynı şekilde Kerkük bölgesi tartışmalı bölge ama buradaki petrol rezervleri merkezi yönetime ait. Dolayısıyla merkezi yönetim buraları eline geçirdi ve Türkiye üzerinden tüm dünyaya ihracat yapmak istiyor. Boru hattımız mevcut, hasarlı bölgelerin tadilatı yapılacak. Bu konudaki işbirliğimiz artacak. Sınır kapılarının kontrolü de esasen merkezi hükümete ait olması gerekiyor. Ama Irak’ın yaşadığı sorunlardan dolayı ve Irak’ın kendi içindeki dağılmışlıktan dolayı, terörle mücadelesinden dolayı bölgesel yönetim sınırların öbür tarafını kontrol etmeye başladı. Bu bizim iş adamlarımız, ihracatçılarımız, şoförlerimiz için de bir problemdi. Neden? Çünkü bölgesel yönetimden Bağdat’a doğru geçerken bir sınır kapısı daha oluştu, vergiler arttı, zaman kaybı oldu. Şimdi merkezi yönetim buraları kontrol etmek istiyor. Bizim de bölgesel yönetime tavsiyemiz bir çatışma olmadan, Kürt kardeşlerimize daha fazla zarar vermeden Bağdat’ın bu taleplerinin yerine getirilmesi, yani Bağdat’a devredilmesi. Bundan sonraki süreçte bu kapılar merkezi yönetimin eline geçtikten sonra ilave kapı açılacaksa yine açarız. İlişkilerimizin geleceği bakımından yeni sayfaların açılması bakımından dünkü ziyaret çok önemliydi. Biz bundan sonraki süreçte de merkezi yönetimin taleplerini ve attığı adımları bir adeta kriter olarak alacağız, birlikte adımları atacağız. Biz bu referandumu yapanla kardeşlerimizi ayrı tutuyoruz. Tüm Irak halkını da kardeş görüyoruz. Dünkü ziyaret bu bakımdan da faydalı ziyaret oldu.”
"Irak’ın tüm terör örgütlerinden arındırılması gerekiyor"
“PKK’ya yönelik birlikte adım atmalıyız” diyen Çavuşoğlu, “Irak DEAŞ’tan kurtulmak üzere. DEAŞ’in kontrol ettiği alanlar Irak’ın toplam toprağının yüzde 10’unun altına düştü. Tamamen DEAŞ’ı Irak’tan temizlemek lazım Suriye’den temizlemek lazım. Ama Irak’ın tüm terör örgütlerinden arındırılması gerekiyor. Irak’ın içinde bulunduğu durumdan en çok faydalanan PKK oldu. Maalesef Kuzey Irak’ta da bazı Kürt partileri ve yönetimden bazıları PKK’ya yol açtı, destek verdi. Elbette bunun da hesabı sorulacaktır. Ama diğer taraftan PKK’nın da Irak’tan temizlenmesi için Irak yönetimiyle elbette birlikte adım atmak isteriz. Biz tüm gücümüzle havadan, karadan, gerekli mücadeleyi yapıyoruz. Kendi topraklarımızda PKK’yı nasıl etkisiz hale getirirsek, Irak topraklarında da PKK’yı etkisiz hale getireceğiz. Suriye’de de bir terör koridorunun oluşmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kendi güvenliğimiz, istikrarımız, milletimizin bekası için ne gerekiyorsa o adımı atacağız” açıklamasında bulundu.