85 yaşında hayata gözlerini yuman ve kadavra bağışçısı olan Kader Mukadder Çimenbiçer’in bedeni, kadavra olarak yaklaşık 6 ay boyunca, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı’nda anatomi eğitiminde kullanıldı. Aradan geçen sürenin ardından Çimenbiçer için Hacettepe Üniversitesi’nde akademisyenler, tıp fakültesi öğrencileri, ailesi ve yakınlarının katılımıyla dün tören düzenlendi. Çimenbiçer’in naaşı, törenin ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda kılınan öğle namazını müteakip defnedildi. Yaşamını yitiren bir insanın yaşayanlara verebileceği hiçbir maddi değerle ölçülemeyecek en değerli hediyesinin, bedenini insanlığın ve bilimin gelişimine adamak olduğunun altını çizen Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Deniz Demiryürek, törende şunları söyledi:
BİNLERCE YAŞAMIN KURTULMASINDA ROL OYNADI
“Bu gerekçeler ile bilimin faydasına inanan ve bilimsel çalışmalara destek vermek isteyen Sayın Mukadder Çimenbiçer’in bu çok özel davranışı, birçok hekimin, diş hekiminin, eczacının, fizyoterapistin, hemşirenin, diyetisyenin ve sağlık personelinin yetişmesine paha biçilemeyecek katkılar sağlamış, yüzlerce belki de binlerce insanın yaşamının kurtulmasında ve hastalıklarının tedavi edilmesinde önemli rol oynamıştır.
YOK DENECEK KADAR AZDIR
Kaliteli bir anatomi eğitimi için en fazla 6 öğrencinin bir kadavra üzerinde çalışması uygundur. Şu an 200-250 öğrenciye bir kadavra düşüyor. Hatta bazı tıp fakültelerinde kadavra bulunmamaktadır. Artan tıp fakültesi ve tıp öğrencisi sayısı bu yetersizliğin temel nedenlerinden biridir. Gelişmiş ülkelerde kadavra halkın bağışları ile sağlanmaktadır. Binlerce kişi bedenini eğitim ve bilimsel amaçlı tıp fakültelerine bağışlamaktadır. Bu toplumların bilime olan inancının ve desteğinin oldukça önemli bir göstergesidir. Ne yazık ki, ülkemizde kadavra bağışı yok denecek kadar azdır. 85 milyonluk Türkiye’de senede sadece 10 kişi kendini bağışlamaktadır.”
PARAYLA ÖLÇÜLEMEZ
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bülent Altın da, tıp eğitiminde organ ve beden bağışının önemine dikkat çekerek, “Türkiye’de 75 bin tıp öğrencisi var. Anatomi eğitimi alan 15 bin öğrenci var. Türkiye’nin kadavra ihtiyacı yaklaşık olan bin. Türkiye’deki bağış sayısı çok az. Bu sayıyı artırmanın yollarını aramamız gerekiyor. Yurt dışından bir kadavrayı ithal ettiğiniz de 15-20 bin dolar. Bu parayla ölçülebilecek bir şey değil. Mukadder Hanım’ın bağışı bu noktada çok anlamlı” dedi.
GÜÇLÜ OLMAK HAYAT TARZIYDI
Çimenbiçer’in törene katılan oğlu Caner Çimenbiçer, annelerinin bağış kararını ilk açıkladığında telaşa kapılmadıklarını ve onur duyduklarını belirtti. Çimenbiçer, annesiyle ilgili şöyle konuştu: “2000’li yılların başında kalp ameliyatı olmuştu. Ameliyattan sonra bağış kararı almış. Bağış kartını alıp bize gösterdiğinde bu kararı bozmamamız ve yerine getirmemiz için bize yemin ettirdi. Hayat dolu olmak, hastalıkla ve yaşlılıkla kavga etmemek ama kabullenip mücadele etmek, güçlü olmak, yük olmamak ve başkalarına rahatsızlık vermemek onun için bir hayat tarzıydı. Organ ve mümkünse beğen bağışının ne denli doğru bir davranış olduğunu ve bunu hepimizin yapabileceğini anladık.”