İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 3’üncüsü düzenlenen Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısına katıldı. Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Genel Güvenlik ve Uyuşturucuyla Mücadele Toplantısına Bakan Soylu’nun yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal’ın yanı çok sayıda güvenlik görevlisi ve vatandaş katıldı. Şehir güvenliği hakkında bilgi vererek konuşmasına başlayan Bakan Soylu, “Bizim en önemli hedeflerimizden bir tanesi özellikle büyükşehirlere sızmaya çalışan terör örgütlerinin, sözde terör örgütü üyelerinin şehirlere sızmaya çalışan kişileridir. Diyarbakır’dan Batman’a kadar, Şırnak’a kadar, Ege’den Akdeniz’e ve Marmara’ya kadar. Çünkü biz yaklaşık 1,5 yıldır basıyoruz. Sahanın her tarafına ayak basıyoruz. Dağlarda kendilerine alan bulamayan teröristler orada kendilerinin kış üstlenmesinin yapamayacağını gören teröristlerin bir kısmı şehirlerde ve özellikle daha çok göç alan bölgelerde kış boyunca kendimizi gizleyebilir miyiz diye bir arayış içerisinde olduğunu biliyoruz. Bütün şehirlerimizde de buna ait operasyonlarımızı hız kesmeden devam ediyoruz. Şehirlerin güvenliğine yönelik anlayışı ortaya koyabilmek için birbirleriyle entegrasyon içerisinde çalışmaya devam ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.
FETÖ’yle mücadele herkese görev düştüğünü vurgulayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye’de bana sorarsanız güvenlik konusunda bir milat olan 15 Temmuz hadisesini yasadık. Devleti bir virüs gibi sarmış FETÖ terör örgütünün darbe girişimini 16 Temmuz sabahı bastırdık. Ancak, kamuda oluşturduğu ve özellikle bizlerin görev sahasında oluşturduğu tahribatı da inkar edemeyiz. 2017'de 48 bin 305 kişi tutuklanmıştır. Gözaltı sayısı bunun yaklaşık üç katıdır. Tek basına bu rakamlar bile konunun vahametini ortaya koymaya yeterlidir. Nitelikli personel gerektiren kadrolarda oluşan acık ve ülke güvenliğini tesis etme gerekliliği hepimizin omuzlarındaki yükü kat kat arttırmıştır. Özellikle FETÖ terör örgütünün oluşturduğu bir akıl vardı. Bu akıl arkadaşlarımızın görev alanlarını mümkün olduğu kadar daraltmaktı. İstihbaratı ve dışarı taşıyarak bu arkadaşlarımızı bu kabiliyetlerden uzaklaştırmak, sadece uzaklaştırmakla kalmayarak devleti bu kabiliyetlerden yoksun bırakmak ve devleti bu kabiliyetlere muhtaç bırakmak noktasında bir alışkanlık ortaya koymuşlardır. Bunu da kendileri bir politika, bir mekanizma olarak sürdürmek gayreti içerisindeydiler. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra 20 bin civarında emniyet müdürü vardı. Biz şuan bunu 8 bin, 9 bin arkadaşımızla geri getirebilme gayreti içindeyiz. Bu kapasiteyi bir şekilde yakalayacağız, hem yöneteceğiz, hem yürüteceğiz hem de karşı karşıya kaldığımı bütün tehditlere karşı ciddi bir şekilde tedbir alacağız. Bütün bu fotoğraf içerisinde yeni bir yapılanmaya girdik. Bu hepimizin görevi. Kapımıza tadilat nedeniyle kapalıyız diye bir yazı yazabilmek diye bir şansımız yok. İşimizi yapmak zorundayız’’ şeklinde konuştu.
Uyuşturucuyla mücadele konusunda hassasiyetini vurgulayan Bakan Soylu, “Bana diyorlar ki; Neden bu işin üstüne bu kadar düşüyorsun. Etrafımızda Irak var, Suriye var, Balkanlarda Srebrenitsa denen bir hadise yaşandı. Etrafımızdaki coğrafyayı bir ateş çemberine dönüştürmeye çalışıyorlar. Eğer bugün ayakta duruyorsak, ekonomimiz 157 milyar dolarlık ihracat rakamına 15 Temmuzdan sonra ulaşmışsa, 2016’da güvenliği sağlayarak turist sayısını Antalya’da 6 milyona ulaştırmak, bununla birlikte Van’da ki 230 bin yabancı turist sayısını 500 bine çıkarmak, diğer taraftan Türkiye’deki büyüme 1. çeyrekte 5.2, 2. çeyrekte 5.1, 3. çeyrekte 11.1 olacak, 15 Temmuz’u bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde milletle beraber toparlanmış olmamız, bu bizim devlet olma, millet olma kabiliyetimizin en önemli unsurlarındandır. Terör birliğimize ve beraberliğimize nasıl yönelmişse uyuşturucuda ülkemizin gelecek nesillerine, zihinlerine, beyinlerine yönelik bir terörizm hadisesidir. Bunu böyle değerlendirmek ve anlamak zorundayız. Ben rakamlarını zaman zaman ifade ediyorum ancak bazen söylemekten çekiniyorum. 2015 yılında 520 kişi uyuşturucudan hayatını kaybetmiş. 920 kişi 2016’da hayatını kaybetmiş. 2017’de ise binin üzerinde olduğunu düşünüyoruz bu ölümlerin. Net rakamları henüz alamadık. Bu tehdit değil de nedir? Tehdit tamda budur. Hep beraber bu tehdidi bertaraf etme kabiliyetine sahip olmalıyız. Bunda herkesin sorumluluğu var. Gece yattığımızda Esenyurt Meydanı’nda ya da Gaziosmanpaşa Meydanı’nda veya herhangi bir ara sokakta bir çocuk bonzai aldığı için kas katı kesilmiş ve ne olacağını düşünmeden yatıyorsa bilesiniz ki biz bu sorunu çözemeyiz, üstesinden gelemeyiz. Bu çok net ve açıktır’’ diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti.