Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadınlar ve kız çocuklarının Gazze’de süregelen insani kriz nedeniyle şiddet, yoksulluk ve temel haklardan yoksun bırakılma gibi ağır yükler taşıdığını vurguladı. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’ndan sonra en geniş katılımlı BM etkinliği olan Kadının Statüsü Komisyonu toplantısında Türkiye adına konuşan Göktaş, burada ulusal bildiriyi sundu.
Konuşmasının başında, toplantıda ele alınan her konunun kadınlar ve kız çocuklarının geleceğine olumlu etkiler sağlamasını dilediğini belirten Göktaş, 1995'te kabul edilen Pekin Deklarasyonu’nun sunduğu vizyon ve ele aldığı önemli meselelerle kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi için kapsamlı bir çerçeve oluşturduğunu ifade etti.
Kadın hakları konusunda hala aşılması gereken birçok engelin bulunduğunu vurgulayan Göktaş, ülkeler arasındaki eşitsizliklerin, çatışmaların artmasının, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin ve devam eden adaletsizliklerin bu sorunları derinleştirdiğine dikkat çekti. Bu krizlerin kadınlar ve kız çocukları açısından yeni tehditler yarattığını ve elde edilen ilerlemeleri geriye götürdüğünü belirten Göktaş, özellikle çatışmaların, kadınların güvenliği ve refahı açısından büyük bir tehlike oluşturduğunu dile getirdi.
Gazze’de yaşanan insani duruma değinen Bakan Göktaş, "Gazze’de kadınlar ve kız çocukları, şiddet, yoksulluk ve temel haklardan mahrum bırakılma gibi ağır sonuçlarla karşı karşıya kalmaktadır. Türkiye olarak, Gazze halkının acılarını hafifletmek, onların yaşamlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı olmak için tüm imkanlarımızı seferber etmeye devam ediyoruz. Ayrıca, kadınların ihtiyaçlarını gözetmek ve onları güçlendirmek konusuna büyük önem veriyoruz. Çünkü kadınların yeniden toparlanma sürecine etkin katılımı, kalıcı barış ve kalkınma için kritik bir rol oynamaktadır. Aynı anlayışla, Suriye’deki yeniden inşa çalışmalarına katkı sunmaya ve bölgenin istikrarı ile kalkınmasını desteklemeye devam edeceğiz." dedi.
Teknoloji ve Kadın Güçlenmesi
Bakan Göktaş, teknolojinin ve özellikle yapay zekadaki gelişmelerin, ülkeleri ve toplumları hızlı bir şekilde dönüştürdüğünü belirterek, bu değişimin kadınların güçlenmesi açısından fırsatlar sunduğunu ancak aynı zamanda var olan eşitsizlikleri daha da derinleştirme riski taşıdığını ifade etti. Teknolojinin dışlanma ve önyargıyı artırmak yerine, eşitliği, kapsayıcılığı ve adaleti desteklemesi gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin "Güçlü Kadın, Güçlü Türkiye" vizyonu çerçevesinde değişen koşullara uyum sağlayarak politikalarını yenilediğini belirten Göktaş, kadınların haklara, fırsatlara ve kaynaklara tam erişimini sağlamaya yönelik faaliyetler yürüttüklerini aktardı. Bu kapsamda, "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı"nın uygulandığını ve 8 Mart'ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile Kadının Güçlenmesi Koordinasyon Kurulu’nun kurulduğunu belirtti.
Kadınların ekonomik hayata daha fazla katılımını sağlamayı ve Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına katkılarını artırmayı hedeflediklerini ifade eden Göktaş, Türkiye’nin kadın ve erkek arasında eşit fırsatlar sunma konusunda önemli bir araç olarak gördüğü "eşitlik odaklı bütçelemeyi" OECD ülkeleri arasında uygulayan 23 ülkeden biri olduğunu hatırlattı.
Son olarak, Türkiye'nin bilgi birikimi ve deneyimiyle Pekin Deklarasyonu’ndan başlayarak uluslararası platformlarda kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesine katkı sunmaya devam edeceğini belirten Göktaş, küresel eşitlik ve güçlenme çabalarını desteklemeye kararlı olduklarını ifade etti.