MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Türk milletinin pek çok zulme maruz kaldığını kaydeden Bahçeli, bunlardan en acısının 26 Şubat 1992’de Azerbaycan’ın yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşandığını ifade etti. 26 yıl önce Hocalı’nın oluk oluk kanının döküldüğünün altını çizen Bahçeli, “Ermeni çeteleri Rus ordusunun 366’ncı Alayı ile birlikte Karabağ’daki Hocalı kasabasına barbarca saldırmışlardır. 11 bin nüfuslu Hocalı, zalimlerin hışmına uğramıştır. 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü de çocuk olmak üzere 613 silahsız ve savunmasız kardeşimiz şehit edilmiştir. Katledilen soydaşlarımızın çoğu üst üste yığılıp ateşe verilmiştir. Canilerin buradaki amacı da arkada delil bırakmamaktır. Üstelik tutsak alınan bin 275 kişinin 150’sinden bugüne kadar hiçbir haber alınamamıştır. İnsanlığın gözü önünde soykırım suçu işlenmiştir” diye konuştu.
"Unvanın ismi Cumhur İttifakı"
Yeni sistemin doğasına muvafık şekilde siyasi partiler arasında ittifak kurabilmenin kanuni alt yapısının hazırlandığını anımsatan Bahçeli, bu kapsamda MHP ile AK Parti'den üçer üyenin katılımıyla teşkil edilen Milli Mutabakat Komisyonunun çalışmalarını tamamladığını, 26 maddelik kanun teklifini ise TBMM’ye sunduğunu ifade etti. Bahçeli, hazırlanan kanun teklifiyle oy pusulasında ittifakın unvanının üste yazılacağını dile getirerek, unvanın isminin "Cumhur İttifakı" olduğunu bildirdi. Bahçeli, "Varsın başkaları ihanet ittifakıyla avunsun. Varsın başkaları FETÖ ittifakından medet umsun. Varsın başkaları PKK/PYD ittifakına umut bağlasın. Biz cumhur diyeceğiz, biz Cumhuriyet diyeceğiz, biz Türkiye’nin ittifak ve iradesiyle hepsini şaşkına, alayını sudan çıkmış balığa çevireceğiz. Türk düşmanlarının, Türkiye muhaliflerinin cumhurun ittifakı karşısında sönmekten, ufalanmaktan başka çareleri yoktur, kalmamıştır. Ümitsiz olmayacağız, çünkü Allah vardır. Huzursuz olmayacağız, çünkü Türklük imanla ayaktadır. Karamsar olmayacağız, güven veren, gelecek vaat eden Cumhur İttifakı hazırdır, kararlıdır" ifadelerini kullandı.
"Bunlar PKK/PYD’ye güvercin taklaları atmışlar, FETÖ’ye selam çakmışlardır"
Bahçeli, Türk milletinin 15 Temmuz’da birlik ve beraberlik şuuruyla FETÖ işgalini durdurduğunu, 7 Ağustos Yenikapı ruhuyla kenetlendiğini, 16 Nisan halkoylamasıyla da Türkiye'nin bekasına yönelik tehditleri ezme iradesi gösterdiğine dikkat çekti. AK Parti ile MHP'nin "ittifak" dedikçe CHP'nin kabuslar görmeye başladığını vurgulayan Bahçeli, "Biz milli birlik ve beraberlik dedikçe CHP’nin kağıttan kaplanları yarım ağızlarıyla, yamalı ahlaklarıyla siyasi kundakçılığa heves etmişlerdir. Biz cumhurun ittifakından bahsettikçe bunlar PKK/PYD’ye güvercin taklaları atmışlar, FETÖ’ye selam çakmışlardır. Seçim ittifaklarının hukuki zemine oturacak olmasından ödleri kopmuş, ne var ki HDP’yle al takke ver külah ilişki içine girmekten fıtratları gereğince en ufak rahatsızlık duymamışlardır. Bunlara kalsak PYD terör örgütü değildir, zira ellerinde konuyla ilgili istihbarat yoktur. Bunlara baksak, 15 Temmuz değil, 20 Temmuz darbe günüdür. CHP, PKK’nın siyasi uzantılarıyla ağız birliği yapıp, 'beraber iyi salladık' derken bir şey olmuyor da, biz Cumhur İttifakı'yla Türk düşmanlarının dizlerini titretirken mi ittifaklar kötü oluyor? CHP kendi gözündeki merteği görmemiş, başka gözlerde çöp aramaya kalkışmış, elbette çuvallamış, duvara toslamıştır. Bunlar kaçak güreşmeye devam ettikçe biz er meydanını göstereceğiz. O meydan millet için ittifak, devlet için ittifak, bekamız için ittifak, bağımsızlığımız için ittifaktır" şeklinde konuştu.
“Hocalı’nın kanı yerde kalmıştır”
Bahçeli, en aşağılık, en vahşi cinayetlerin Hocalı’da yaşandığını vurguladı. Birleşmiş Milletler’in (BM) soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin sözleşmesinin ikinci maddesinin objektif bir şekilde okunması halinde Hocalı’da aleni bir soykırımın tespit edileceğini belirten Bahçeli, “Tüm gerçekler ortadadır. Elbette soykırım suçunu ve suçlularını yargılayacak uluslararası mahkemeler bellidir, konunun muhatapları tarafından gayet iyi bilinmektedir. Ermeni katiller, arkalarına aldıkları Rus askerleri ile birlikte 21. yüzyılın soykırım suçlarından birisini kasten işlemişlerdir. Şu güne kadar Hocalı’nın kanı yerde kalmıştır. Soykırımcılar hesap vermemiş, vermeyi akıllarından bile geçirmemiştir. Küresel adalet bir kez daha boşluğa düşmüştür. Daha vahimi ise Hocalı soykırımında parmağı olan alçaklar Ermenistan siyaset ve devlet hayatında çok mühim görevlere yükselmişlerdir. Türk'e zulmeden vahşiler Ermenistan’da ödüllendirilmiştir. Devlet Başkanı Sarkisyan, işte bunlardan birisidir. Soydaşlarımızın ahı bu zalimin peşindedir. Stratejik bir öneme sahip Hocalı’yı planlı bir şekilde hedef alıp, sivilleri acımadan öldürenlerin, infazların bir numaralı fail ve elebaşlarının hala mahkeme önüne çıkarılamaması ayıptır, yazıktır, rezalettir” şeklinde konuştu.
“Hollanda Parlamentosu’nun 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etmesinin hiçbir anlamı yoktur”
Hocalı soykırımının Karabağ sorununun en karanlık sayfası olduğunun altını çizen Bahçeli, 1 milyon Türk’ün yurtlarından edilmesinin insanlık suçu olduğunu dile getirdi. Bahçeli, Ermenistan işgalinin halen sürdüğünü, Azerbaycan topraklarının 5’te 1’inin Ermenistan tasavvutu altında olduğunu söyledi. Bahçeli, Ermeni diasporasının ipine sarılıp zulmün oyuncağı olanların Hocalı katliamına karşı sessiz olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:
“İçimizdeki gönüllü Ermeni müfrezeleri, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ sloganı atan vatansız ve Vandal destekçileri Hocalı soykırımının şakşakçılarıdır. Üstelik masum insanları öldürmenin utancını kapatacak büyüklükte henüz bir bahane bulmuşta değillerdir. 1915 olayları ile ilgili aleyhimize karar alan Batılı ülkeler Hocalı’ya ne diyecekler? Sözde Ermeni soykırım yalanını tarihi, siyasi bir ideolojik intikam vasıtasına çevirenlerin gerçekte maksatları nedir, varmak istedikleri yer neresidir? Bu kirli kervana en son dahil olan Hollanda ne yapmaya çalışmaktadır? Tarihi olguları çarpıtmak, karalamak ancak ve ancak acizlerin, korkakların, suç ortaklarının iğrençliğidir. Hollanda Parlamentosu’nun 1915 olaylarını soykırım olarak kabul etmesi hukuken ve ahlaken hiçbir anlamı olmayan ilkelliktir. Geçmişte ırkçı ve faşist uygulamaları ile insanlık tarihine kara bir leke gibi geçen Hollanda, bize ne anlatmaya çalışmaktadır? Bu ülke ki Endonezya’da soykırımı bile mumla aratacak cinayetlerin faali olduğunu ne kadar çabuk unutmuştur? 16. yüzyılda elçilerinin İstanbul’a gelip el etek öptüğünü, ecdadımızın lütuf ve korumasına hevesle talip olduklarını biz unutmadık. Anlaşılan Hollanda utanç içinde hafızasından çıkarmıştır.”
“Soykırımcı Türk düşmanlarının ortak adıdır”
Bahçeli, tarihleri köle tacirliğinin zilletiyle kararmış ülkelerin Türkiye’yi yargılayamayacağını vurgulayarak, “Teşebbüs etseler bile takatleri yetmez. Hollanda Parlamentosu Türkiye’den önce kendi geçmişini oylamalı, aldığı sakat kararın bizim için hükümsüz olduğunu bilmelidir. Sözde soykırım tez ve iddialarının bizim nezdimizde hiçbir anlam ve karşılığı yoktur. Çünkü Türk milletinin mazisinde hesabını veremeyeceği hiçbir karanlık bölüm, hiçbir sorumlulukta mahcup edecek şiddet ve dehşet vakası olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Soykırım soysuzların mesleğidir. Soykırımcı Türk düşmanlarının ortak adıdır. Geçmişimiz tertemizdir, geleceğimiz ise pırıl pırıl parlamaktadır. Bugüne kadar 29 ülke 1915 olaylarını sözde soykırım olarak tanıma kararı almıştır. Ancak bu mesnetsiz kararlar hiçbir belge ve delile dayanmamıştır. Tavsiyem odur ki Hollanda soykırım suçlusu arıyorsa Hocalı’ya baksın. Yetmedi dönsün bir de kendisini tepeden tırnağa süzüp, yüreği yetiyorsa, demokrasi ve insan haklarına bir parça hürmet ediyorsa suçlarını birer birer itiraf etsin. Türk düşmanlığının tortu ve kalıntılarını taşıyan Hollanda ve diğer ülkelerin amaçlarına ulaşamayacaklarına herkes şahit olacaktır” dedi.