TÜRKİYE, YÜZYILLIK DURUŞUNU GÜÇLENDİRİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “biz bu coğrafyanın sakinleri değil sahipleriyiz” ifadesinin, tarihi bir iddianın siyasi dile gelişi olduğunu belirten Aydemir, “Bu milletin, gönül coğrafyasının tamamında barışın, huzurun ve refahın teminatı olma gayesi, sadece bir hedef değil; bir hakikatin ifadesidir” dedi. Türkiye’nin artık çatışmaları değil, çözümleri merkeze alan bir diplomasiyle dünyanın yeni denge kurucusu olduğunu vurguladı.
KIBRIS VE KARDEŞLİK: EGEMENLİK VURGUSU DEVAM ETMELİDİR
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemen eşitliği temelinde ortaya konan iki devletli çözüm vizyonunun kararlılıkla desteklenmesinin milli bir duruş olduğunu kaydeden Aydemir, Cevdet Yılmaz’ın ifadelerinin bu duruşu diplomatik alanda tahkim ettiğini söyledi. “Kıbrıs Türkü’nün hür ve bağımsız yaşama hakkı, sadece bir halkın değil, Türk dünyasının istiklal mücadelesidir” dedi.
TERÖRÜN SİYASİ GÖLGESİ SON BULMALIDIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM Parti ile yaptığı görüşmenin devlet aklının rehberliğinde yürütülmesini memnuniyetle karşıladığını belirten Aydemir, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” vurgusunun da bu sürecin mihenk taşı olduğunu kaydetti. “Devletin kudreti, halkın duası ile birleştiğinde, terörün nefes alacak alanı kalmaz. Bu mesele bir partinin değil, milletin meselesidir” dedi.
DİPLOMASİ FORUMU: TÜRKİYE ARTIK ŞEKİL VEREN TARAF
Antalya Diplomasi Forumu 2025’in “Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek” temasıyla gerçekleştirilmesini değerlendiren Aydemir, bu tür platformların Türkiye’nin küresel aktörlüğünü pekiştirdiğini ifade etti. Hakan Fidan’ın forumun ruhuna dair yaptığı açıklamaların, Türkiye’nin sadece bir oyuncu değil, kurucu bir aktör olduğunu gösterdiğini vurguladı.
Aydemir, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın “Türkiye olmasaydı enerji güvenliğimizi düşünemezdik” sözlerine atıfta bulunarak, “Anadolu’nun merkezde olduğu yeni enerji haritası, Türkiye’nin stratejik vizyonunun eseridir” dedi.
İÇ SİYASETTE SORUMLULUK ÇAĞRISI
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in halkı sokağa çağıran ve muhalefeti siyasi meşruiyetten uzaklaştıran üslubunu eleştiren Aydemir, “Demokrasi sadece kazanmakla ölçülen bir sistem değildir. Kaybettiğinde gösterilen vakarla da demokrasiye sadakat ölçülür” değerlendirmesini yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik kayyum atamaları ve yolsuzluk iddialarıyla ilgili gelişmelerin ise yargının işleyişi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Aydemir, “Şehirleri rantın değil, milletin emaneti bilenlerin yönetmesi gerekir. Bu emanetin hakkı, şeffaflıktan, dürüstlükten ve hizmetten geçer” ifadelerini kullandı.
İNSANLIK ONURU ADINA
ABD’de Filistinli aktivist Mahmud Halil’in sınır dışı edilmesi kararını kınayan Aydemir, “Mazluma sahip çıkmayan adalet, sadece despotizme hizmet eder. Türkiye, Filistin davasının her zaman hamisi, Kudüs’ün ise ebedi savunucusudur” dedi.
SGK’nın SMA ilacını ödeme kapsamına almasını ise sosyal devletin şefkat yüzü olarak değerlendiren Aydemir, “Bir çocuğun duası, bir annenin gözyaşı kadar kıymetli bir şey yoktur. Bu adım, devletin milletiyle hemhal olduğunun güzel bir örneğidir” diyerek, Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’a teşekkür etti.