Avukatların düzenlediği eylemde konuşan Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Erinç Sağkan, şunları söyledi: “Dışkapı semtinde bulunan ve öğrenci yurdu olarak tasarlanan bir bina altıncı adliye binası olarak hizmete sokulmak istenmektedir. Bu dönüştürme için 10 milyon lirayı aşan bir bütçe öngörülmesine rağmen milyonlarca lira harcanarak dönüştürülen diğer adliyelerde yaşanan bina çökmesi, asansör düşmesi, sağlık hizmeti verilememesi, kanalizasyon taşması gibi sorunların bu yeni binada da yaşanması kaçınılmazdır. Bina, diğer adliye binaları ile ters yönde olduğundan avukatların ve iş sahiplerinin ulaşımını önemli ölçüde zorlaştıracağı, harcanan zamanın ve paranın katlanmasına yol açacağı, şehir trafiğini iyice içinden çıkılmaz hale getireceği de şüphesizdir.
MASRAFLI VE DAĞINIK OLUR
Bu taşınmanın ilgililere ve şehir yerleşimine etkilerinin araştırılmadığı, planlanmadığı ortadadır. Adliye binası adalet hizmetinden faydalanan tüm toplum kesimleri ile bu hizmeti sunacak hukukçular ve personelin gerek toplu taşım, gerekse kendi araçları ile kolayca ulaşabileceği merkezi bir konumda olmak zorundadır. Adliye binasında tüm personel kolluk birimleri hukukçular ve vatandaşların yemek, tuvalet, güvenlik, acil sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlarından; kırtasiye, otopark, dinlenmeye kadar tüm ihtiyaçlarının kolaylıkla sağlanabilir olması şarttır. “Adalete erişimin parçalı bir şekilde sunulması bu hakkın kullanımının açık ihlali olacağı gibi adalet hizmetlerinin sonderece masraflı, dağınık, güvensiz olmasına sebep olacaktır.
EYLEMLERE DEVAM EDECEĞİZ
2016’nın şubat ayında tüm mahkemeleri tek bir binada toplayacak modern bir adliye binasının iki yıl içinde hizmete gireceği Adalet Bakanlığı Müsteşarı tarafından dile getirilmişti. Üçüncü bir boğaz köprüsünü iki yılda tamamlayabilen siyasi iktidarın, 2010’dan bu yana hükümet programlarına aldığı Başkent adliyesi için aradan geçen sürede herhangi bir adım atmamış olması karşısında bundan doğrudan etkilenen biz avukatların ve temsil ettiğimiz asıl hak sahibi tüm toplumun harekete geçirilmesi zorunlu hale gelmiştir. Sorunun çözümü amacıyla samimi adımlar atılıncaya dek adalete erişim hakkı için eylemlerimize kararlılıkla devam edeceğiz.”
Protesto eylemine katılan görme engelli avukatlar da taşınılması planlanan binanın kendileri için uygun olmadığını söyledi.
G yandan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de adliyedeki mahkemelerin taşınmasıyla ilgili Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. “Ankara’da birkaç yıldır parçalanmış olan adalet hizmetleri param parça edilmek istenmektedir. Bu parçalanma adalet hizmetlerini aksatmakta, yargının kurucu unsuru olan avukatları, hak arayan vatandaşları, adliye personelini, hakim ve savcıları güç duruma düşürmektedir” diyen Gök şu soruları yöneltti: “Şu anda Ankara Merkez Adliye binasında hizmet vermekte olan tüketici ve asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemelerinin, yurt binası olarak inşa edilmiş Dışkapı semtindeki bir başka binaya taşınacağına ilişkin bilgiler doğru mudur. Bu karar hangi gerekçelerle alınmıştır. Adalet hizmetlerinin bu şekilde farklı farklı binalarda hizmet vermesinde nasıl bir kamu yararı bulunmaktadır. Bu bilgi doğru ise taşınma kararının alınmasında Ankara Barosu’nun da görüşü alınmış mıdır. Söz konusu mahkemelerin taşınacağı bina kime aittir. Yıllık olarak ne kadar kira ödenecektir. Bu binada tadilat yapılmış mıdır. Yapılmış ya da yapılacak ise tadilatın maliyeti ne kadardır. Ankara’ya yeni bir adliye binası yapılmaktadır. Mahkemelerin adalet hizmeti vermeye elverişli olmayan binalara parça parça taşınarak buralara tadilat ve kira masrafı yapmak yerine, yeni binanın bir an önce bitirilmesi yoluna gidilmemesinin nedenlerini açıklar mısınız.”