Özellikle son dönemde Sanayi Odası Başkanları ve Organize Sanayi Bölgesi Başkanları tarafından yapılan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) sanayici üzerinde bir yük olduğuna yönelik açıklamaları üzülerek takip etmekteyiz. YEKDEM payı olarak Son Kaynak Tüketim Tarifesi içerisinde ciddi bedeller ödendiği ve yenilenebilir enerjiye desteğin imalat sanayinde kullanılan elektrik bedellerine yük olduğuna yönelik gerçeği yansıtmayan bir görüşün yayılmasının önüne geçmek vazifemizdir. Yenilenebilir enerji üretimini teşvik etmek için uygulanan YEKDEM katkılarının yüksek maliyetlerinin sanayiciye yük olduğu yönündeki bu açıklamaları, doğru bilgiler ile değerlendirmek ve bilgi kirliliğini düzeltmek isteriz.
GÜNDER, GENSED, GÜYAD, JESDER, EÜD, ETD, TÜREB, HESİAD bir araya gelerek yenilenebilir enerji sektöründe hizmet sunan sivil toplum kuruluşları olarak bir çalışma yaptık. Yaptığımız çalışmaya göre, eğer YEKDEM mekanizması olmasaydı, 2019 yılında elektrik üretiminde yüzde 60’lara varan payları ile yenilenebilir santrallerimiz olmayacaktı.1 2019 yılında YEKDEM santrallerinden üretilen 77 TWH enerjiyi ya doğalgaz ya da ithal kömürden ya da bunların karmasından karşılanacaktı. Her yıl ithal yakıtlara ortalama 5 milyar USD ödeyecektik. Ayrıca, yaptığımız fiyat analizine göre enerji birim fiyatı, 2019 yılı için YEKDEM ve Gün Öncesi Fiyatı toplamından sadece 0,2 $cent/kWh daha düşük olacaktı. Diğer taraftan baktığımızda, Son Kaynak Tedarik Tarifesinden enerji alan sanayicilerimiz, uzun dönemde Sanayi tarifesine göre hala %15 daha avntajlıdırlar. Sanayicimiz, Dolar bazında maliyetlerini azaltırken, fosil yakıtı ve eski nükleer santrali olmayan ülkeler arasında en ucuz enerjiyi kullanmaya devam edecek.
“İyi ki YEKDEM var!” dememiz ve yenilenebilir enerjiye daha fazla destek olmamız gerektiğini gösteren bu zor günlerde, hem fiyatlar daha düşük gerçekleşmekte, cari açığımız artış göstermemektedir. Arz güvenliği noktasında da kendi kaynaklarımız ile elektrik ürettiğimizi ve ithal yakıta olan bağımlılığımızın gittikçe azaldığını da önemle vurgulamak isteriz. Onuncu yılını doldurarak YEKDEM’den çıkan santralleri de ayrıca ele almak gerekmektedir. Özellikle ilk yıllarda yapılan hidroelektrik ve rüzgar tesisleri, yavaş yavaş sistemden çıkacak ve böylelikle birim fiyat daha da aşağıya düşme eğilimi gösterecektir.
- YEKDEM olmasaydı elektrik fiyatları daha yüksek olacaktı.
- İthal edilen yakıt ile cari açığımızın artmasına neden olacaktık.
- Yenilenebilir enerji olmasaydı, fiyatlar hep daha yüksek seyredecekken, bu yatırımlar sayesinde birkaç yıl içinde sanayicimiz bugünden daha da ucuz elektrik kullanma olanağına kavuşacaktır.
- Karbondioksit emisyonlarını azaltmak için her zamankinden daha çok yenilenebilir enerji teşviklerine ihtiyacımız var.
- İlerde ihracatçımızın önüne çıkacak karbon emisyonu vergileri nedeniyle yurt dışına büyük bedeller ödemememiz için yenilenebilir yatırımlar elzem olacaklar.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız kısa bir süre önce, 2019-2023 yıllarını kapsayan Stratejik Planı yayınladı. Planda yer alan öncelikli hedef, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik kurulu gücünün toplam kurulu güce oranının %59’dan %65 seviyesine yükseltilmesini sağlamaktır. Bu hususları dikkate alarak piyasada oluşan YEKDEM’e yönelik bu yanlış ve ne yazık ki talihsiz algıyı sizlerin de çabaları ile düzeltmek ve kamuoyunu doğru yönde bilgilendirmek isteriz.
Günümüzde pek çok hükümet ve düzenleyici kurum, üretim ve tüketim için daha akıllı ölçüm sistemlerini, yeşil standartları teşvik etmekte ve kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmaya yönelmektedir. Enerji sistemlerinin çevresel, ekonomik ve hizmet açısından sürdürülebilir olması için aynı çabanın kısa ya da uzun tüm vadelerde devam ettirilmesi gerekiyor. Başka bir deyişle, tüm dünyanın ucuz, yeşil ve güvenilir enerji kaynaklarına ihtiyacı var.
Hibya Haber Ajansı