''1923 Türkiye İktisat Kongresinin Yüzüncü Yılına Doğru Türkiye Ekonomisi'' temasıyla pandemi tedbirleri çerçevesinde düzenlenen forum 3 oturumdan oluştu.
Ülke Politikaları Vakfı Ekonomi Forumu Yönetim Kurulu Başkanı Av. İsmail Doğan Subaşı, burada yaptığı konuşmada, 20. yüzyılda forumların devlet ve siyaset, ekonomi, dış politika ve güvenlik başlıkları altında düzenlendiğini söyledi.
Bunlardan birincisini, ''devlet, hukuk ve yerel yönetimler forumunu" 23 Ekim 2021 yılında gerçekleştirdiklerini, o günün notlarını dergi haline getirdiklerini belirten Subaşı, ''2. forumumuzu gerçekleştiriyoruz. Burada ülke ekonomimiz sadece güncel değil, yapısal boyutlarıyla da ele alınacak. Türkiye'nin 1. ve 2. yüzyılına dair düşünceler konusunda çalışacak akademisyen, yazar, bilim adamı gibi bütün bunların faydalı olabileceğini düşünüyoruz. Burada oluşacak çıktılar, 3. formumuz, dış politika ve güvenlik alanında olacak. 2-3 ay içinde burada olacak, duyurularını da yapacağız.'' dedi.
Subaşı, 4. başlıklarının ''toplum'' olacağına işaret ederek, şöyle devam etti:
''Bunun da yaza doğru yapılması planlanıyor. Türkiye toplumunun sosyolojisine bakacağız. Ortalama yaş, ortalama evlilik yaşı gibi konuların sosyal, siyasal, ekonomik sonuçları ya da nedenlerine bakacağız. Türkiye sosyolojisine bakacağız, yargıya bakacağız. Kentleşmeye bakacağız ve eğitime bakacağız. Dört başlık altında ülkemizin geçmiş yüzyılını ve önümüzdeki yüzyılı değerlendirmek, miras bırakmak açısından değerlendirmiş olacağız.''
Sınıflararası gelir dağılımını hem sınıflar, hem de coğrafi dağılımlar olarak ele alınması gerektiğini aktaran Subaşı, bunu artık sadece Türkiye olarak değil, dünya olarak ele alınması gerektiğini vurguladı.
Subaşı, vakfın amacının Türkiye'nin potansiyellerini harekete geçirmek olduğunu ifade ederek, ''Potansiyellerin içindeki en önemli unsur bence bilgi birikimi, beyin gücü. Hocalarımızın değerlendirmeleri bizim için altın değerinde. Türkiye bir şey yapacaksa bu bilgi birikimi üzerinden yapacak. Türkiye sadece bağıran, çağıran, iftira atan insanların değil de bilimsel bilgiyi araştıran, inceleme duyarlılığı içerisinde çalışan çok sayıda akademisyenin var olduğunu bir ülke.'' diye konuştu.
İktisatçı Prof. Dr. Bilsay Kuruç, video konferans yoluyla ''20. yüzyılda Türkiye ekonomisi'' başlığında açıklama yaptı.
Prof. Dr. Kuruç, şunları dile getirdi:
''Türkiye ekonomisi birbirini izleyen üç senaryodan geçti. Başlangıç, sonrası ve bitiş. Bu 3 senaryoda da biz dünya ekonomisinden kopmadık. İlk 2 senaryo da izledik, 3. senaryoda Türkiye'yi yönetenler 1980'den itibaren 'hadi bizde dünya ekonomisine katılalım' dediler.
Cumhuriyeti kuranlar yüksek bir entelektüel kafaya sahipti. Geri kalmışlığın kabuğunu kırmak için politikalar belirlerdiler. 13-14 milyonluk bir köylü ülkesindesiniz ve Osmanlı Devleti'nden gelen bir geri kalmışlık var. Geri kalmışlığın kalın kabuğunu kırmak ana politikamızdı. Demiryolları ve sanayi hareketiyle bu ikisi birleşti geri kalmışlığın kalın kabuğunu kırmamız için çalışmaya başladı. Demiryolları ve sanayi hareketi plan ve program demekti.''
Prof. Dr. Erol Taymaz (Ortadoğu Teknik Üniversitesi), Prof. Dr. Halis Akder (Ortadoğu Teknik Üniversitesi), Prof. Dr. Gülçin Özkan (King’s College) ve Prof. Dr. Uğur Emek'in (Başkent Üniversitesi) katıldığı ''Ekonomik yapı'' sempozyumun moderatörlüğünü Prof. Dr. Gülay G. Şenesen yaptı.
''21. yüzyılda Türkiye ekonomisi'' başlıklı bölümde konuşan Prof. Dr. Şevket Pamuk, son dönemde Türkiye ekonomisinin geldiği durum üzerine tespitlerde bulundu. Yaşanılan ekonomik tablonun en önemli sebebinin siyaset olduğunu anlatan Pamuk, bununla beraber önceki dönemlerde de siyasetin işleyiş biçiminin ülke ekonomisi üzerindeki etkisinin olumlu olmadığını savundu.
Pamuk, buna rağmen daha sağlıklı bir ekonomi inşa edebilmek için demokrasinin ve kurumlarının daha sağlıklı işlemesi, siyasetin ekonomiyi etkilemesi için bazı alışkanlıkların değişmesi gerektiğini bildirdi.
İktisatçıların ekonomik gelişmeyi irdelerken önemli ölçütler kullandığını, bunlar arasında en en önemlisinin kişi başı milli gelir olmakla beraber bunun da tek başına yeterli olmayacağını ifade eden Pamuk, Türkiye'nin milli gelirinin Güney Kore, İtalya, İspanya ve Çin ile birlikte Batı Avrupa ve ABD milli geliri düzeyine doğru yükselme yaşadığını, ancak son 40 yılda Güney Kore ve Çin'in hızla yükselirken Türkiye'nin ise ortalamayı yakalayamadığını, İran ve Mısır'ın ise Türkiye'nin yükselme seviyesinin altında kaldığını bildirdi.
Prof. Dr. Şemsa Özar moderatörlüğünde, ''Kalkınma sorunları'' başlıklı bölüme Prof. Dr. İbrahim Öner Günçavdı (İstanbul Teknik Üniversitesi), Prof. Dr. Haluk Levent (Bilgi Üniversitesi), Prof. Dr. Ayşe Buğra (Boğaziçi Üniversitesi), Prof. Dr. İpek İlkkaracan (İstanbul Teknik Üniversitesi) katıldı.
Prof. Dr. Özar, pandemi süresince özlemini duydukları yüz yüze toplantıların gerçekliğine işaret etti.
Prof. Dr. Günçavdı ise ''istihdam uçurumu''na vurgulayıp, kadınların istihdam oranına değindi. İstihdam üzerine yapılan araştırmaları aktaran Prof. Dr. Günçavdı, bu konuda Türkiye'nin dünya sıralamasında en alttan 15. sırada yer aldığını duyurdu.
Subaşı, panel sırasında HİBYA'ya yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
''2023'te Cumhuriyetimizin 100. yılını kutlayacağız. Böyle yıl dönemleri muhasebe dönemleridir. Geçmişe yönelik değerlendirmeler, geleceğe yönelik umutlar, düşünceler. Biz de 2. yüzyıla girme heyecanını bir takım etkinliklerle yaşıyoruz. Ülke Politikaları Vakfı olarak bugün Ekonomik Forum'u düzenledik. Aslında 4 forumumuz var. Biz dizi forumun 2'ncisi bu, ilki devlet ve siyaset konusundaydı. 3. forumumuz dış ticaret ve güvenlik alanında olacak. Yaklaşık iki ay içinde biz bunu gerçekleştireceğiz. Sonra da toplumsal değişimi görmek istediğimiz, tartışmak istediğimiz, toplum odaklı, toplumun sosyolojisi, eğitim, adalet, kentleşme gibi konuların ele alındığı 4. forumumuz olacak. Bugün son derece değerli ekonomi uzmanı olan öğretim üyeleri sunumlar gerçekleştirdi. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılını değerlendirdi Prof. Dr. Bilsay Kuruç hocamızın ardından dünya ekonomisine baktık. Dünya ekonomisi ve içinde bulunduğu durum, gelecekte nelere dikkat edilmeli ekonomik politikaların oluşturulmasında. Burada söylenen, ifade edilen düşünceleri daha sonra yazılı hale getirip, kamuoyuna duyuracağız. Karar vericilerin bunlardan yararlanmasını düşünüyoruz, istiyoruz. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılı için başardıklarımız var, başaramadıklarımız var. Başardıklarımızı daha da geliştirmek, başaramadıklarımızın nedenlerini sorgulayarak bunları nasıl aşabiliriz? Tabii son tahlilde hedef çağdaş uygarlık düzeyinin üzeri büyük Atatürk’ün ifade ettiği gibi çalışma. Bu çerçeve içinde devam ediyor.''
Foruma katılan gazeteci Sezin Öney ise şunları dile getirdi:
''Aslında gerçekten kritik bir dönüm noktasındayız. Türkiye’de birçok sorunların yaşandığı bu dönemde bu kadar dünya çapında isimlerin, birbirinden kıdemli hocaların bir araya gelerek iktisat kongresi yapıyor olması çok önemli bir şey. Onlardan öğreneceğimiz çok şey var. Ama onun dışında sadece geçmişe bakmak değil mesele, geleceği de kurguluyor olmak. O geleceğin ilhamını ediniyor olmak. Bizim oturumumuzda dünyada neler olduğu ve dünyanın 21. yüzyılda neler yaşandığı ve Türkiye’de neler olabileceği, 21 yüzyılı yakalamasının gerçekleşebileceğini tartıştık. Bu anlamda da ilham verici oldu. Bunu özellikle gençlere ve gelecek nesillere borçlu olduğumuzu düşünüyorum. Dünya değişiyor ve Türkiye’de çok hızla değişiyor aslında. Geride kalmış ya da yakalayabilir miyiz endişesi her zaman var. Ama bu bir anlamda da 1923’te eğer bunlar yapılabildiyse, bu kadar ilerici bir takım adımlar atılabildiyse, bugün de aslında fikirlerle, azimle birçok şey yapılabilir. Biraz da bunun tartışmasını yapmış olduk.''
Forum YouTube’dan da canlı olarak yayınlanarak geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.
ÜPV-Ülke Politikaları Vakfı
Sürdürülebilir insani kalkınma anlayışı çerçevesinde, ülkemizin sosyal ve ekonomik potansiyelini harekete geçirerek, var olan sorunlarına çözüm getirecek politikalar oluşturmak, araştırmalar yapmak ve uygulama projeleri gerçekleştirmek amacıyla 2001 yılında Maliye Bakanlarımızdan Sn. Zekeriya Temizel'in başkanlığında Ankara'da kurulmuştur. Vakıf merkezi 2012 yılında Merhum Murtaza Çelikel ve eşi Prof.Dr Aysel Çelikel tarafından İstanbul’a taşınmış ve halen faaliyetlerini İstanbul’da yürütmektedir. 25 Haziran 2021 tarihinde yapmış olduğu Genel Kurul ile seçilen yeni Yönetim Kurulu, Avukat İsmail Doğan Subaşı başkanlığında vakfımız, çalışmalarını “Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılı” odaklı olarak planlamıştır.
Hibya Haber Ajansı