Yatağa mahkûm hale gelen ve beslenmesi midesine açılan hortumdan sağlanan Ömer için tek umudun kök hücre tedavisi olduğunu belirten baba İhsan Atasoy, “Birden gelişen bu hastalığı bizi perişan etti. Devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz” dedi.
Şentepe’de yaşayan Atasoy ailesinin en büyük oğlu olan Ömer Atasoy, Şentepe Meslek Lisesi’nin metal bölümünde öğrenimini sürdürüyordu. Öğrenimini desteklemek için bir atölyede de staj yapan Ömer, bu yıl lise son sınıfa geçecekti. Ömer’in hayatını karartan SSPE hastalığının ilk belirtileri geçtiğimiz mayıs ayının başlarında ortaya çıktı.
HER ŞEY BİR HAFTADA OLDU
19 Mayıs’ta Ömer’in kasılmalarının başladığını belirten baba İhsan Atasoy, “25 Mayıs’ta iyice arttı. Bu olaydan sonraki cumartesi ‘Hadi kalk işe gidelim’ dedim. Bugün halsizim gitmeyeceğim dedi. Ben işe gittikten sonra kasılmaları daha da fazlalaşmış. İşten geldiğimde Ömer’in çok değiştiğini gördüm. Hastaneye götürdük, psikoloğa yönlendirdiler. Psikolog hastalığın kendi alanına girmediğini söyledi. Tekrar hastaneye götürdük, ramazan ayından bir gün önce yatırdılar. Belinde sıvı alındı. O sıralar yürüyordu, peltek peltek de olsa konuşuyordu daha sonra iyice kötüleşti ve herşeyini yitirdi” dedi.
BAKANLIK ONAYI GEREKİYOR
Baba Atasoy, SSPE hastalığı için kök hücre tedavisiyle iyileşme sağlanabildiğini söyleyerek, “Kök hücre tedavisini yaptıran biri olduğunu ve iyi bir sonuç aldığını öğrendik. İstanbul’a gittim, orada doktorlarla görüştüm. Bazı tetkik ve test sonuçlarını istediler. Onları hazırladık ve İstanbul Karayolları Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kök Hücre Birimi’ne gönderdik. Bu sonuçlar heyete girecek. Heyet uygun görürse kararı Sağlık Bakanlığı’na gönderecek. Bakanlık da uygun görürse kök hücre tedavisi yaptıracağız” diye konuştu.
ANNE SEVDA ATASOY: BEN ÖMERİMİ İSTİYORUM
Ömer’in hastalığının ilk belirtilerini anlatan anne Sevda Atasoy, “Elleri cebinde geziyordu, çıkardığında parmakları bir tuhaf duruyordu. Belinin ağrıdığını söylüyordu babasına. Gece babasını yataktan kaldırır, sırtını masaj yaptırırdı. Terlerdi gömleğini yarıya kadar açardı, sıcak geliyor derdi. Bir hafta içinde her şeyi gitti. Yürüyüp gezen, okuluna giden çocuğum yok artık. Ben Ömer’imi istiyorum. Bu da benim oğlum ama benim Ömer’im değil” ifadelerini kullandı.
Annesi Sevda, babası İhsan Atasoy ile kardeşleri Muhammed Can ve Eylem Naz hastalığının ardından yatağa mahkûm olan Ömer’in sağlığına kavuşacağı günü bekliyor.