TSK, Fırat Kalkanı Harekatında 21 Ocak 2017 günü saat 07.00’ye kadar meydana gelen gelişmeler ışığında, muhalif unsurlardan oluşan Özel Görev Kuvvet Grupları tarafından, karadan ve havadan sağlanan yoğun ateş desteği ile Bab’ın ele geçirilmesine yönelik planlı harekatın icrasına devam edildiğini kaydetti. TSK'dan yapılan açıklamaya göre, Muhalif unsurlarca, harekatın başlangıcından bu yana 227 meskun mahalde (yaklaşık bin 875 kilometre kare) kontrol sağlandı. Hedef tespit vasıtaları ile tespit edilen 318 DEAŞ terör örgütü hedefine ateş destek vasıtaları ile atış yapılarak DEAŞ terör örgütü mensuplarınca kullanılan barınma yerleri, savunma mevzileri, komuta kontrol tesisleri, silah ve araçları baskı altına alındı.
Hava Kuvvetlerine ait uçaklar tarafından Bab, Bzagah ve Kabbasin güneyinde tespit edilen 21 DEAŞ terör örgütü hedefine yönelik düzenlenen hava harekatı sonucunda barınma yeri olarak kullanılan 17 bina, bir havan ve bir zırhlı araç imha edildi. Gün içinde, icra edilen harekat kapsamında tespiti yapılan 46 DEAŞ terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi, 16’sı yaralandı ve 2 silahlı araç imha edildi. DEAŞ terör örgütünden temizlenen bölgelerde Muhaliflere destek sağlayan patlayıcı madde tespit ve imha timleri tarafından 30 EYP imha edildi, harekatın başından bugüne kadar, çoğu tuzaklanmış 3 bin 44 EYP ve 43 mayın kontrollü olarak etkisiz hale getirildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından yapılan açıklamada, DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin oluşturduğu tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek maksadıyla; 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan 'Fırat Kalkanı Harekatı'nın Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı ile BM’nin DEAŞ’la mücadeleye yönelik almış olduğu kararlar çerçevesinde sürdürüldüğü belirtildi.
Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgesinde güvenlik riski doğuran Suriye kuzeyinde icra edilen koalisyon harekatına destek veren Türk Silahlı Kuvvetlerinin, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri aldığı ve ve bu konuda azami hassasiyet gösterdiği belirtildi.