Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
2025’te Tapu İşlemleri İçin Eski Kimlikler Kullanılamayacak
2025’te Tapu İşlemleri İçin Eski Kimlikler Kullanılamayacak
Sahte Alkol Operasyonunda 10 Bin 600 Litre Ele Geçirildi
Sahte Alkol Operasyonunda 10 Bin 600 Litre Ele Geçirildi
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni '112 Web İhbar Sistemi' Uygulaması
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni "112 Web İhbar Sistemi" Uygulaması
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
20 Temmuz 2010 Salı - 06:45

Sıcaklar mide ağrısını artırıyor

Yaz, yılın en sıcak mevsimidir. Yaz mevsiminde insanlar, doğanın güzelliklerinden faydalanma olanağı bulur.

Sıcaklar mide ağrısını artırıyor

Yaz mevsimi deyince hepimizin aklına deniz, güneş, kum ve tatil gelir. Bazılarımız için ise yaz ayları çok rahatlatıcıdır; çünkü büyük şehirler boşalmış, dolayısıyla da trafik rahatlamıştır. Ulaşım kolaylaşmış, yollarda harcanan zaman iyice kısalmıştır.
Bu aylarda sıcağın da etkisiyle öyle bir rehavet içine gireriz ki; bu rehavet günlük işlerimize bile yansır. Hiçbir ciddi iş yazın yapılmaz, hiçbir şey fazla dert edilmez. Hatta ve hatta sanki yazın hiç hastalanılmaz! Adeta hastalıklar, dertler ve sıkıntılar sona ermiştir ve hepsi kış aylarına aittir. Ama ne yazık ki gerçekler hiç de öyle değildir. Sağlık sorunlarıyla yaz aylarında da en az soğuk kış ayları kadar hatta daha fazla karşılaşırız. Çünkü güneş ve deniz mevsimi olan yazın kendine özgün hastalıkları vardır. Ayrıca bazı hastalıkların yaz mevsiminin ve sıcağın etkisiyle seyri değişir ve hastalık bulguları daha da ağırlaşır veya farklı bir hal alır.
Biz gastroenterologlar için de yaz ayları besin zehirlenmelerinin, paraziter hastalıkların, hepatitlerin ve reflü hastalığının şiddetinde bir artış görüldüğü dönem olarak daha da bir önem kazanmaktadır.
Besin zehirlenmeleri: Sağlığımızı tehdit eden ve pek çok besin kaynaklı zehirlenmelerin nedeni olan bakteriler ve onların toksinleri (zehirleri) özellikle sıcaklıkların artmasıyla birlikte üremek için uygun ortam bulmakta ve yaz aylarında besin kaynaklı zehirlenmelerin gürülme sıklığında artış olmaktadır. Bir başka etmen de ortamın nem düzeyidir. Nemin yüksek oluşu bakterilere elverişli bir ortam hazırlar. En sık görülen belirtiler; bulantı, kusma, karın ağrısı veya krampları, ishal, halsizlik, yorgunluk, ateştir. Besin zehirlenmelerinde bulgular genellikle ani başlar ve hastalık belirtisi 1-2 saat ile 72 saat arasında ortaya çıkabilir.
Genelde kendiliğinden bir kaç günde (48-72 saat) düzelse de bu dönemde mutlaka yeterli miktarda sıvı ve kalori alımına dikkat edilmelidir. Besin zehirlenmelerinde görülen bulantı, kusma ve ishalin şiddetine bağlı olarak vücuttan az veya çok su ve tuz (elektrolit) kaybı olmaktadır. İshal tedavisinde en iyi yaklaşım, hastanın istirahat ettirilmesi ve yeterli miktarda sıvı (temiz içme suyu “kaynatılıp soğutulmuş”, ayran, maden suyu, gazı kaçırılmış kola ve şekersiz çay vb.) almasıdır. İshal geçene kadar yoğurt, haşlanmış patates, pirinç lapası gibi besinler tüketilmeli, bağırsak hareketliliğini arttıran çiğ sebze ve meyveler tüketilmemelidir. Özellikle ishali ve bulantıyı durduracak ilaçların doktor tarafından önerilmedikçe asla alınmaması gereklidir.
 Hemen belirtmek isterim ki, bazı durumlarda fazla vakit kaybetmeden doktora başvurmak hayat kurtarıcı olmaktadır. Örneğin iki günden uzun süren bulantı, kusma ve ishali olanlar, ateşi ve şiddetli karın ağrısı olan hastalar, ağızdan yeterince sıvı alamayan ya da beslenemeyen hastalar, bilinci kapalı, bitkinlik tablosundaki hastalar, kanlı ishali olanlar, sürekli yüksek ateşi olan hastalar ve hastalığın seyri sırasında sarılığı çıkanlar derhal en yakın sağlık merkezine ulaştırılmalıdır.

Parazit hastalıklar

Vücudumuza dışarıdan giren, ancak mikroskopla büyüterek görebildiğimiz küçük canlıların (parazitlerin) vücudumuzda yarattığı rahatsızlıklardır. Genelde ağır bir hastalık sebebi değildirler. Daha çok dışarıda ve uygun koşullarda hazırlanmamış gıdalar, iyi yıkanmamış meyve ve sebzeler, temiz olmayan kirli sulardan bulaşmış içme sularının tüketilmesi ve çiğ et tüketimi  paraziter hastalıklara neden olmaktadır. Paraziter hastalıkların bulgularına gelince; karın ağrısı – bazen kramp şeklinde olabilir, bulantı, gaz, şişkinlik, ishal atakları, makat etrafında kaşıntı, diş gıcırdatma, ağızdan yastığa salya akması, kilo alamama ve vücutta kaşıntılı pembe renkte kabarıklıklar ve de kanlı ishaldir. Bazen de şerit (tenya) gibi bazı parazitlerin varlığında hastalar makattan külotlarına hareketli küçük parçacıkların düştüğünden yakınırlar. Hastalığa neden olan parazitin cinsine bağlı olarak kansızlık, karaciğer dalakta büyüme, barsaklarda tıkanma, akciğerler gibi diğer bazı hayati organlarda da zedelenmelere yol açabilir. Tanı için en az üç gün üst üste gaytada parazit aranmalıdır. Ancak paraziti her zaman göstermek mümkün olmamaktadır. Tedavi için başvurulan hekim uygun bir parazit ilacını seçecektir. Ancak bu grup ilaçlar kesinlikle hekimin önerdiği süre ve dozda kullanılmalı ve hastanın yakınmaları devam etse bile ilaç kullanımı kendi kendine tekrarlanmamalıdır. Bazı durumlarda ise tüm aile bireylerinin aynı zamanda ilaç kullanması gerekebilir.

Hepatit A belirtileri

Bir diğer bulaşıcı hastalık olarak yaz aylarında sık gördüğümüz Hepatit A, kendini sıklıkla ateş, halsizlik, bulantı, karnın sağ üst tarafında ağrı ve idrarda koyulaşma (demli çay görünümünde) şeklindeki belirtilerle belli eder. Hepatit A kişiler arası temasla ya da virüs bulaşmış su veya besinlerin alınması ile başlar. Virüs vücuda ağız yoluyla, özellikle yiyecek ve içeceklerle girer. Genellikle hastalık bulguları virus alımından bir-dört hafta sonra başlar.

 
Ankara'da yaşam geceleri
 
Dünya Milletlerinin Gözüyle Atatürk
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Omurganızı sağlam tutun
Life Fitness Akademi’sinin yapmış olduğu araştırmaya göre Her beş yetişkinden ...
Çocukta öksürüğe dikkat!
Çocuklarda mevsimsel soğuk algınlığı sonrasında tetiklenen, balgamlı ve ...
Plates aşırı kilo almayı önlüyor
Özellikle plates, son yıllarda büyük ilgi görmeye başladı. Kemiklerin ...
 
Aile hekimliği bugün başlıyor
Yıl sonuna kadar Türkiye genelinde yaygınlaştırılacak aile hekimliği uygulaması ...
Sıcak havada kalbinize dikkat!
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.Dr. ...
Sağlıkta önemli buluş
Türk bilim insanları, Türkiye’de yaygın görülen fenilketonüri (FKÜ) hastalığında ...
 
Fizyopeterapistler morluklara el attı
Bel, boyun, sırt ağrıları gibi problemler ile ortopedik cerrahi sonrasında ...
Pozitif, neşeli ve sevgi dolu olun
Yoga Eğitmeni Karaöz “Yoga yapan kişiler özgüveni tam, kararlı, irade ...
Sağlığımız hiçe sayılıyor
Yenimahalle Belediyesi Zabıta ekipleri, bir markete yaptıkları baskında ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri