Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor Yerel Haberler Teknoloji Kim Kimdir?
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni '112 Web İhbar Sistemi' Uygulaması
İçişleri Bakanlığı'ndan Yeni "112 Web İhbar Sistemi" Uygulaması
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
Ticaret Bakanlığı'ndan Cep Telefonu ve Taşıt Satışlarına Yeni Taksit Düzenlemesi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
2025 Yılı Bütçesi TBMM'de Kabul Edildi
Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları İçin Yeni Düzenleme Yayımlandı
Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları İçin Yeni Düzenleme Yayımlandı
19 İlde Gürz-30 Operasyonu: 40 Gözaltı
19 İlde Gürz-30 Operasyonu: 40 Gözaltı
HABERLER>SAĞLIK-YAŞAM
5 Ekim 2020 Pazartesi - 12:39

Serebral Palsi’de ilk sinyallere dikkat

Hareket ve duruş bozuklukları… Başta konuşma olmak üzere, motor becerilerinde yaşanan güçlükler… Zeka gelişiminde problemler…

Serebral Palsi’de ilk sinyallere dikkat

Yaşam kalitesini oldukça düşürebilen ve kişinin çevresine bağımlı olarak yaşamasına yol açabilen bu tablonun adı; Serebral Palsi! Pek çok kişinin adını bile duymadığı, ancak çocukluk döneminin en sık görülen kas ve sinir hastalığı olan Serebral Palsi, ülkemizde bin çocuktan 4’ünde görülüyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 1 milyon 200 binbebek dünyaya geliyor. Bu rakam, ülkemizde her yıl ortalama 4 bin 800 çocukta Serebral Palsi teşhis edildiği anlamına geliyor. Beyin felci olarak da bilinen Serebral Palsi, doğum öncesinde, doğum anında ve doğum sonrasında; beyinde oluşan kalıcı hasara bağlı olarak gelişen, hareket ve duruş bozuklukları ile motor becerilerinde problemlerle karakterize bir tablo. Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Memet Özek, Serebral Palsi’de erken tanı ve tedavinin çocuğun ileride tüm hayatını etkilediğine dikkat çekerek, “Bu tabloda oluşan beyin hasarı giderilemese de, multidisipliner bir tedavi yaklaşımıyla belirlenen doğru tedavi protokolüyle, Serebral Palsili çocukların ileride başkalarına bağımlı olmadan bir yaşam sürmeleri sağlanabiliyor. Özellikle ilk 6 ayda tanı konulması ise tedaviden başarılı sonuç alınmasında son derece önemli bir role sahip” diyor.

En yaygın nedeni: Beyne yeterli oksijen ulaşmaması

Serebral Palsi’ye pek çok etken yol açabiliyor. Çocuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek ülkemizde Serebral Palsi’nin en sık bebeğin beyin hücrelerine yeterli oksijen ulaşmaması nedeniyle geliştiğini vurgulayarak, bu etkenleri şöyle sıralıyor:

Hamilelikte: Çoğul gebelik, plasenta yetmezliği, bebekte gelişen damar tıkanmaları veya beyin kanamaları, bebeğin dışkısını yutması, annede oluşan enfeksiyonun bebeğin beynine ulaşması, ilaç kullanımı.

Doğum sırasında: Erken veya zor doğum, doğum sırasında kordonun dolanması, bebeğin doğar doğmaz ağlayamaması.

Doğum sonrasında: Düşük doğum ağırlığı, başa alınan ciddi bir darbe, menenjit gibi bazı enfeksiyonlar, beyin kanaması, sara nöbeti, ani kan şekeri düşmesi ve yenidoğan sarılığı.

Yüzde 60’ında spastisite görülüyor

Serebral Palsi beyindeki hasarın olduğu bölgeye göre 3 önemli soruna yol açıyor. Serebral Palsili çocukların yüzde 60’ında ‘spastisite’ problemi geliştiğini anlatan Prof. Dr. Memet Özek, “Vücuttaki tutulum yerine göre tiplere ayrılan spastisitede, kas kıvamının katı olması nedeniyle kol ve bacakları hareket ettirmekte güçlük yaşanıyor. Bu problem günlük hareketleri yapmayı engelleyecek şiddette olabiliyor. Serebral Palsi’nin yüzde 30’unda ise hipotoni, bir başka deyişle vücutta aşırı gevşeklik problemi görülüyor. Bebek kafasını tutamıyor, kol ve bacağını hareket ettirmekte büyük güçlük çekiyor.Bu çocukların yüzde 10’unda da diskinetik sendromlar denilen, örneğin kol ve bacakların uç kısımlarında istemsiz olarak boru ya da dönme tarzında kasılmalar oluyor” diyor.

İlk sinyaller çok önemli

Serebral Palsi’nin belirtileri beyinde gelişen hasara bağlı olarak farklılık gösteriyor. Nöbet tablosu (sara nöbeti), emme bozukluğu ve aşırı uyku, ilk 2 ayda görülen tipik belirtilerini oluşturuyor. Bebek ilk 3 ayın sonunda başını kontrol edebilecek yetiye ulaşırken, 7-8 aylık olduğunda desteksiz oturabiliyor. “Bu doğal seyirde gecikme varsa; örneğin bebek baş ve gövdesini kontrol edemiyorsa veya başını tutabilmesine rağmen gövdesinde bir gevşeklik varsa, bu problem Serebral Palsi’ye işaret edebiliyor” diyen Prof. Dr. Memet Özek, diğer belirtileri şöyle anlatıyor:“Kollar ve bacaklardaki hareketlerde dengesizlik, el parmaklarının açılmamış bir yumruk halinde olması da Serebral Palsi’nin en sık görülen belirtilerinden. Bunların yanı sıra sabahlara kadar süren nedensiz gece ağlamaları da, altta yatan başka bir neden yoksa bu tablonun habercisi olabiliyor”

Prematüre bebekler risk altında

Özellikle 28 haftadan önce doğan prematüre bebeklerin akciğerlerinin ve beyindeki damarlarının henüz dış ortamda yaşamak için gereken gelişmeyi sağlamamaları nedeniyle Serebral Palsi açısından risk altında oldukları uyarısında bulunan Çocuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Prof. Dr. Memet Özek, bu bebeklerin ‘riskli bebek polikliniği’nde takip edilmeleri gerektiğinin altını çiziyor. Erken tanı ve tedavi için prematüre yüksek riskli bebeklere doğar doğmaz MR çekilmesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Memet Özek, “Eğer bu mümkün değilse, yetişmiş uzmanlarca Prechtl analizi yapılmalıdır. Bu da yapılamıyorsa ciddi risk altında olan, örneğin beyin kanaması geçiren bebeklere tanı konulmuş gibi, zaman kaybetmeden, kuvözde dahi fizik tedaviye başlanmalı” diyor.

Özellikle ilk 6 ay çok önemli!

Serebral Palsi’nin kesin bir tedavisi olmasa da, fizyoterapi ve cerrahi yöntemlerle çocuğun hareket kabiliyetinin ve becerilerinin gelişmesi sağlanabiliyor.Tedavinin ilk adımını ‘fizik tedavi’ oluşturuyor. Tedaviye erken dönemde başlamak ise kritik önem taşıyor. Prof. Dr. Memet Özek erken teşhis ve tedavinin önemini şöyle anlatıyor: “Serebral Palsi nedeniyle bebeğin beynindeki bazı hücreler ölmüşse, bu hücrelerin çevresini kaplayan hücreler, ölmüş hücrelerin görevini üstleniyor. ‘Nöroplastisite’ adı verilen bu durum sadece bebeğin beyin gelişiminin tamamlandığı bir yaşın sonuna kadar çok etkili sürüyor. Bu nedenle Serebral Palsi’nin ana tedavi yöntemi olan fizik tedaviye ne kadar erken başlanırsa, o kadar çok başarılı sonuç alınıyor. Özellikle ilk 6 ay nöroplastisiteden faydalanma açısından çok önemli” diyor.

Fizik tedavi her gün şart!

Hayatın ilk 3 yılında beyin gelişiminin büyük oranda tamamlanması nedeniyle bu dönemde yapılacak olan fizik tedaviden oldukça başarılı sonuçlar alındığını belirten Prof. Dr. Memet Özek, “Ancak hedeflenen sonuca ulaşabilmek için fizik tedavinin bir gün dahi ara verilmeden, özenle yapılması çok önemli. Bu nedenle ebeveynlerin, özellikle de annenin bu konuda baş fizyoterapist olması gerekiyor” diyor.

Ameliyat en geç 3-4 yaşında yapılmalı

Çocuk Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, çocuk 2.5 yaşına gelmesine rağmen tedavide beklenen hedefe ulaşılamamışsa, spastisitenin giderilmesine yönelik ameliyatın zaman kaybetmeden yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Ameliyat en geç 3-6 yaşında yapılmalı. Çünkü yaş ilerledikçe kaslar uzamazken, kemikler ise doğal olarak uzuyor. Bunun sonucunda spastik bir çocuğun hareketlerindeki kısıtlama ne yazık ki boyu uzadıkça artıyor; çocuk yürüyemez ve bir nesneyi alamaz hale gelebiliyor. Ancak bu ameliyat ortopedik sorunlara değil, spastisiteye yönelik olmalı. Çocuk 7-8 yaşına geldiğinde ayağında veya kolunda şekilsel sıkıntısı varsa, o zaman ortopetik cerrahi devreye girmeli” diyor. Tedavi seçeneklerinde sıralamanın çok önemli olduğu uyarısında bulunan Prof. Dr. Memet Özek, “Spastisiteyi çözmek için cerrahi girişimde geç kalmak nasıl sorun oluşturuyorsa, aynı şekilde gereksiz ve erken dönem yapılan ortopedik girişimler de geri dönüşümü olmayan ciddi problemlere neden olabiliyor” diyor.


Hibya Haber Ajansı

 
Kıymetlilerin toparlandığı bir hafta geride kaldı
 
Türk Mutfağı seferberliği başlatın
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Demir eksikliği çocuklarda IQ’yu düşürebilir
Halk arasında kansızlık olarak bilinen demir eksikliği çeşitli sağlık ...
Koroner kalp hastalıklarına yol açan sağlıksız yaşam alışkanlıkları değiştirilmeli
Kalp ve damar hastalıkları dünya çapında bir numaralı ölüm sebebidir. ...
Burun spreyi hasta etmesin
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Hünkar Batıkhan, yanlış burun spreyi ...
 
Hangi belirtiler çocuklarda beyin tümörüne işaret ediyor
Yaş fark etmeksizin yaşamın her döneminde beyin tümörlerinin oluşabileceğini ...
Yaşlıları tehdit eden üç hastalık
Gelişen ve iyileşen yaşam koşulları, ömrümüzü de uzatıyor. Bir zamanlar ...
Bu beslenme tarzı, Alzheimer belirtilerini hızlandırıyor
Alzheimer’da ileri yaş ve genetik faktörlerin yanı sıra hayat tarzı ve ...
 
Covid-19'dan korunurken diğer bulaşıcı hastalıkları ihmal etmeyin
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınından hemen herkes maske, hijyen ...
Kanser hastalarının pandemi döneminde en çok sorduğu 6 soru
COVID-19 pandemisi herkesin hayatında birçok düzeni değiştirdi.
Pandemi sürecinde kaygıyı azaltacak 6 öneri
Koronavirüs ülkemizde ve tüm dünyada yayılmaya devam ettikçe insanlardaki ...
 
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Türkiye'nin aktif dış politikasını nasıl buluyorsunuz?

Doğru Buluyorum
Yanlış Buluyorum
Fikrim Yok

Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Gündem Siyaset Ekonomi Asayiş Eğitim-Bilim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Dünya Haber Yorum Spor
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri