Cengiz Çandar'ların, Ali Bayramoğlu'ların, Nuray Mert'lerin katıldığı 9. Kürt Konferansı sona ermiş ve sonuç bildirgesi açıklanmış.
Aslında "Kürt Konferansı" demeyelim.
"PKK konferansı" diyelim, daha isabetli bir tespit olur.
"Kürt" başka, "PKK" başka çünkü.
"Kürt" dediniz mi, benim aklıma "dindar kardeşlerimiz" geliyor.
"PKK" denildiğinde ise, "ateist silahlı örgüt" aklıma geliyor.
Bu tespitten sonra, PKK Konferansı'nın sonuç bildirgesine bakalım.
Tüm metni, tane tane okudum.
Bildirgede neler var, neler..
"PKK'nın terör örgütü listesinden çıkarılması" talebi var.
Teröristbaşı Apo için, "Kürt halk önderi" tanımlaması var.
"PKK'lıların serbest bırakılması" talebi var..
Bizim Çandar'lardan, Bayramoğlu'lardan, Mert'lerden bir ihtirazi kayıt var mı?
Yok..
O zaman, bu ne demektir?
Onlar da, bu teröristbaşını, önder olarak kabul ediyorlar demektir.
Varsın kabul etsinler..
Biz bildirgeye bakmaya devam edelim.
"Gözaltılar, tutuklamalar ve KCK adı altında açılan davalar"dan şikayetçi imiş, konferans katılımcıları..
"Çatışmalar, ifade özgürlüğü ihlalleri, siyasi alana ve medyaya yönelik baskıların arttığı" da, bilinmekte imiş.
"BDP'li vekilllere yönelik donulmazlıkların kaldırılması tehdidi var"mış.. "34 kişinin hayatını kaybettiği Roboski katliamının sorumlularının yargılanmadığı"na dikkat çekmek zorunlu imiş.. .
"Tecrit kaldırılmalı", imiş.
"Binlerce Kürt siyasi militanının cezaevlerinden çıkması sağlanmalı" imiş..
Vesaire vesaire..
Peki bu iki gün süren toplantıda, bir Allah kulu da çıkıp, "PKK, bugün dahi askere saldırıyor. Polise saldırıyor. Hatta oraya buraya bıraktığı bombalarla sivil insanların dahi ölümüne sebebiyet veriyor" demiş mi?
Dememiş!
"PKK, terör örgütü listesinden çıkarılmalı" diyorlar ama.
"Ancak terör örgütlerince yapılabilecek eylemlerin sona erdirilmesi"nden hiç bahsetmiyorlar!
Vicdansızlığı görüyor musunuz?
Konferansta, bir tane asker şehidin sözü edilmiyor.
Bir tane polis şehidin sözü edilmiyor.
Sanki bu şehitler, uzaydan gelenler tarafından vuruluyor.
Sanki o şehitler, PKK'lıların silahından çıkan kurşunlarla verilmiyor!
Heeey..
Çandar.. Bayramoğlu.. Mert..
Sizin birlikte oturduğunuz, "PKK terör örgütü listesinden çıkarılsın" diyen yanınızdakilerin işbirliği ile veriliyor bu şehitler..
PKK'lı aldatılmış genç silahı sıkıyor ama.. Konferanstaki uzantısı da, "O genç terörist değildir" diye, savunma yapıyor.
Cinayeti işletenler, masum gösterenler, hemen yanıbaşınızdakiler işte..
Sizin, "Terör örgütü olarak görmeyin" dedikleriniz öldürüyor, bu askerleri/bu polisleri..
Sonra da, utanmadan, "PKK'yı terör örgütü listesinden çıkarın" diyorlar!
Dürüstseniz, PKK'nın öldürdüğü askerleri, öldürdüğü polisleri de anlatsanıza..
Kürtlerin haklarını savunduğunuzu iddia ederken, kimlerin oyuncağı olduğunuzu ele verecek eylemlerinizi de anlatsanıza..
Yollara koyduğunuz mayınları hatırlatsanıza..
"Siyasi militanların cezaevlerinden çıkması sağlanmalı" imiş!
"Siyasi militan" denilen kim?
Dikkat buyrun bu "söylem"e..
Utanmazlar, Türkiye içinde, teröristlere sabah akşam "Gerilla" diyorlar. Ama Avrupa'da şirinlik yapacak, "Bizim terörle ilgimiz yok" diyecekler ya.
"Gerilla" kelimesini bile kullanmıyorlar, "Siyasi militan" tanımlaması yapıyorlar.
Düne kadar üstü örtülü yaptıkları terörist savunmasını, Nuray Mert bu toplantı sırasında açıktan yapmış zaten: "'PKK bir terör örgütü değildir' derseniz bu övme suçuna girer ve istenirse çok ağır sonuçları olur. Cezaevinde yatabilirsiniz. Ancak bu konularda da sivil itaatsizlik önemli bir şeydir. Ben Türkiye'de yeterince bu konularda örgütlenmediğimizi düşünüyorum. Ben birkaç kere yazdım ve defalarca televizyonda ifade ettim ve çok da tepki aldım ama sonunda dünya da yıkılmıyor... Biz sivillerin bu terör tabiri konusunda karşı çıkması gerekiyor. 'Terörle savaş' tabiri ve PKK'nın terör örgütü olarak ifade edilmesi, Kürt meselesinin önündeki en büyük engellerden biridir."
O "sivil itaatsizlik" çağrısı yapıyor ya..
Ben kendi safımda çağrıya cevap verip sorayım: "Ülke içindeki şehit anneleri.. Şehit aileleri.. Bu kadının yüzüne tükürmesin de, ne yapsınlar şimdi?"
Bu kadar asker-polis, teröristlerce öldürülmedi mi? O asker ve polisler, kurşun sıkanların, hangi hakkını bire bir gaspetmişti ki, onlar terörist sıfatını haketmiyorlar?
Devlet bir hak gaspetti ise (o da eski yıllarda kaldı ya), gidin devletten sorun hesabını. Gariban askerden, polisten ne istiyorsunuz, kalleş hainler!
Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit