Önce şunun altını çizelim. Bu bir seçim değil... Atanmayla - yerini koruma arasında bir durum. Seçim olması için birden fazla aday, onları seçecek isimlerin de özgür iradeleri ile tercih yapması gerekir. 2012 ile 2016’daki tablo neredeyse aynı. Adaylar yine tek ve bunların yüzde 90-95’i de mevcut başkanlar. Eğer, 80 milyona yaklaşan nüfusa sahip bir ülke; olimpiyatlardan 8 madalya ile dönüyor, takım sporlarının çoğunda yer alamıyor, madalya kazananlar arasında devşirme sporculara yer veriliyor ve dereceler hep aynı branşlardan geliyorsa, ortada başarısızlık ve sorgulanması gereken bir durum var demektir. Sadece olimpiyatları ölçü almayalım, diğer organizasyonlara, alt yaş gruplarına bakalım deniyorsa, orada da durum pek iç açıcı değil. Eğer tek hedef olimpiyat değilse, neden olimpiyat biter bitmez tüm başkanlar, ‘Bir sonraki olimpiyat için kolları şimdiden sıvadık’ sözünü kullanıyor.
Bu koltuk ne kadar değerliymiş ki oturan bir daha bırakmak istemiyor. Koşulları da sürekli kendi lehine çeviriyor. 2012’deki seçim öncesinde, başkan adaylığı için delegelerin yüzde 15’inin imza vermesi çok tartışılmıştı. Bu dönemde, bunun yanında farklı tartışmalar yaşandı.
YÜZDE 15 İMZA KONUSU
Şöyle bir kural var. Bir federasyonun delege sayısı 300’den az ise mevcut delegeler ile seçime gidiliyor. 300’den fazla delege varsa, oy kullanacak delegeler için noter huzurunda kura çekilmesi gerekiyor. Kimin, hangi tarihte, nerede, kimlerin huzurunda bunu yaptığı belli değildi, son bir hamle ile bu düzeltildi. Federasyonlar sözde özerk. Delegeler arasında, spor teşkilatından isimler, il müdürleri, teşkilatla yakın ilişkileri olan kuruluşların temsilcileri var.
Önceki seçimde; mevcut başkan, teşkilata yakın olduğu için imzaları rahat toplayabiliyor, diğer adaylar ise imza için mutlaka kulüplere gitmek zorunda kalıyordu. Yüzde 15 imza, tüm delege sayısı göz önünde bulundurularak hesaplandığından, rakip olarak çıkacak adayların gerekli imzayı toplaması hayli zordu. İmzayı toplamakla iş bitse yine iyiydi. Bir de imzaların mükerrer olmaması gerekiyordu. Toplanan imzaların denetim mekanizması da mevcut federasyondu. Yani, başkan adayı, kendisine destek olacak isimleri, kendi eliyle götürüp açıklamak zorunda kalıyordu. Sonra, o imzaları atanlar arasından, nasıl oluyorsa, bazı isimler mevcut başkan için de imza atıyordu. İmzalar mükerrer çıkınca da eleme yapılıyor, aday olacak isimlerin imza sayısı yetmediğinden, kendisine kapı gösteriliyor, o da arkasını dönüp gidiyordu
DAVA KONUSU OLABİLİR
Yüzde 15 imza toplanması ile ilgili konuyu, Danıştay, 2015 yılı temmuz ayındaki kararı ile ortadan kaldırdı. 2016 Mart ayında da bu gelişme resmiyet kazandı. Spor Tahkim Kurulu’ndan yeni düzenleme ile ilgili karar ise çok kısa bir süre önce çıktı. Danıştay karanının resmiyet kasanmasının ardından ve Rio Olimpiyatları öncesinde, konuyla ilgili Spor Tahkim Kurulu’na danışıldığı ileri sürülüyor. Bu kadar süre beklemeden karar alınsa, belki aday olma cesareti gösterenler öne çıkabilir, daha detaylı hazırlık yapabilirdi. Bir çok federasyonda adaylık sürecinin bitmesine çok az bir zaman kala karar çıkınca doğal olarak bir çok isme çalışma yapmak için süre kalmadı. Danıştay kararının uygulanmaması, hukuki sıkıntı yaşatır, dava konusu olur mu onu göreceğiz ?
Son Tahkim kararında yüzde 15 imza şartının, bundan sonraki süreç için federasyon genel kurullarında, delegelere onaylatılması şartı getirildi. 2012’de seçimi kazanan başkanlar için statü yeterli iken, şimdi aday olacakların yolunun, genel kurulca açılması gerekiyor. Delegelerin nasıl belirlendiği, kimlerin oy kullandığı, hangi hesapların yapıldığı gibi konuları gündeme getirmeye bile gerek yok.
LAF DEĞİL İŞ ÜRETİN
Mevcut başkanların çoğu tek aday olarak seçime gittiğinden, sandıktan zaferle çıkacak. Bu süreçte en büyük çekişmenin güreşte yaşanması bekleniyor. Mevcut başkan Musa Aydın’ın rakibi Enis Erdem’in, eski federasyon başkanlarından ve CumhurbaşkanıErdoğan’ın spor danışmanlarından Hamza Yerlikaya’nın desteği ile yola çıktığı belirtiliyor.
2012 Olimpiyatlarında 5, 2016 olimpiyatlarında 8 madalya topladık. Doping iddiası ile 2012’deki bir madalyamız elimizden alındı, yüklü miktarda para ödediğimiz devşirme isimlerin kazandığı 1-2 madalya ile avunduk. Geldiğimiz noktada bir adım bile yol alamadığımız ortada. Ancak moral bozmaya gerek yok ! Önümüzde daha 4 uzun yıl, üretecek daha çok laf var ! Başarı mı ? Sandıktan çıkacak sonuçtan daha iyi başarı mı olur.
.