Bakan Canikli ayrıca, "Müttefiklerimiz koalisyon tarafından, özelikle ABD, PKK/PYD/YPG'ye temin edilen silahların ülkemizdeki bazı terör saldırılarında da kullanıldığını tespit ettik. Bu bilgiyi başta ABD olmak üzere ilgili müttefiklerimizle defalarca paylaştık" dedi.
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2018 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2016 Kesin Hesap Kanun Tasarısı ile Sayıştay Raporları görüşmelerine katılarak, bakanlığı ile ilgili sunum yaptı. Türkiye'nin milyonlarca insana yardım ettiğine dikkat çeken Bakan Canikli, Türkiye'nin dünyada kişi başına milli gelirden yapılan yardımlar sıralamasında dünya birincisi olduğunu ifade etti. Canikli, "Suriye'deki iç savaş, zulümden, ölümden kaçan 3 milyon 200 Suriyeliye ev sahipliği yapmaktayız. Irak’tan, Afganistan’dan ve başka ülkelerden gelenlerle birlikte Türkiye’ye sığınanların sayısı 3,5 milyona ulaşmıştır" dedi. Canikli şöyle konuştu:
"Milli savunma sanayiinin geliştirilmesinin bu topraklarda, coğrafyada özgürce yaşamamız için hayati öneme haiz olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Özellikle son yıllarda daha önceki dönemlerde çok rahatlıkla temin edebildiğimiz savunma sistemlerini ve onların yedek parçalarını aynı ittifak içerisinde olduğumuz dost ülkelerden temin etmekte zorlandığımıza ve bunun örtülü ambargo şeklinde ortaya çıktığına dikkat etmemiz gerekiyor. Güçlü bir savunma tesis ederken sadece 80 milyon vatandaşımızın hak ve hukukunu müdafaa etmekle yetinmiyoruz."
Bakan Canikli, Suriye'de icra edilen Fırat Kalkanı Operasyonu'na ilişkin olarak, "Suriye'de icra edilen Fırat Kalkanı Harekâtı'nda desteklenen Özgür Suriye Ordusu ile 243 yerleşim birimini kapsayan toplam 2 bin 15 kilometrekarelik alanda kontrol sağlanmış, 2 bin 647 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirilmiş ve böylece ülkemize yönelmiş olan tehdit bertaraf edilmiştir. Fırat Kalkanı bağlamında Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekâtta konuşlanma ihtiyaçlarına yönelik üs bölgesi kurulması çalışmaları büyük ölçüde tamamlanmıştır" şeklinde konuştu.
Terör örgütü PKK ve uzantıları olan PYD/YPG’nin amacının Suriye ve Irak'ta DEAŞ'la mücadele kisvesi altında kendilerine alan açarak siyasi güç kazanmak ve yapı oluşturmak olduğunu söyleyen Bakan Canikli, "Bu gerçeği görüyoruz, bu gerçeği biliyoruz. Özellikle altını çiziyorum ki Türkiye bu tür oluşumlara asla müsaade etmeyecektir. Bu nedenle sahada yürütülen faaliyetler, Suriye ihtilafının siyasi çözümü için temel alınan ilkelerle çelişmemelidir. Söz konusu ilkelerin başında Suriye’nin üniter yapısının ve toprak bütünlüğünün korunması gelmektedir. DEAŞ sonrası dönemde Suriye’de PKK/PYD/YPG terör örgütüyle işbirliğinin sürdürülmesi, bölgeyi içinden çıkılamaz şiddet sarmalına sürükleyecek, terör bataklığının genişlemesine ve terör örgütlerinin daha fazla yaşam alanı bulmasına yol açacaktır. Bu nedenle sahada yürütülen faaliyetler, Suriye ihtilafının siyasi çözümü için temel alınan ilkelerle çelişmemelidir. Söz konusu ilkelerin başında Suriye’nin üniter yapısının ve toprak bütünlüğünün korunması gelmektedir. DEAŞ sonrası dönemde Suriye’de PKK/PYD/YPG terör örgütüyle işbirliğinin sürdürülmesi, bölgeyi içinden çıkılamaz şiddet sarmalına sürükleyecek, terör bataklığının genişlemesine ve terör örgütlerinin daha fazla yaşam alanı bulmasına yol açacaktır" diye konuştu.
“Uluslararası hukuktan doğan müdahale hakkımızı kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın”
Canikli şöyle konuştu:
"Müttefiklerimiz koalisyon tarafından, özelikle ABD, PKK/PYD/YPG'ye temin edilen silahların ülkemizdeki bazı terör saldırılarında da kullanıldığını tespit ettik. Bu bilgiyi başta ABD olmak üzere ilgili müttefiklerimizle defalarca paylaştık. Milli güvenliğimizi tehdit eden PKK/PYD/YPG’nin silahlandırılmasına ilişkin tepkilerimiz ABD’li muhataplarımıza en üst düzeyde iletilmiştir. Şu ana kadar çok ciddi sayıda ve orada DAEŞ ile mücadele konseptinin çok ötesinde olacak şekilde bu yapıya silah sağlanmıştır ve sağlanmaya devam etmektedir. Unutulmamalıdır ki PKK/PYD/YPG’nin olduğu her yer Türkiye için bir tehdittir ve bu kapsamda uluslararası hukuktan doğan müdahale hakkımızı kullanacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın."
NATO'nun 8-17 Kasım tarihlerindeki tatbikatlarında olumsuz gelişmeler yaşandığını hatırlatan Canikli, "Bu tatbikat esnasında hangi amaca ve örgüte hizmet ettiği henüz belli olmayan iki şahıs tarihimize, Cumhuriyetimizin kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve Cumhurbaşkanımızın şahsına yönelik olarak son derece çirkin, provoke edici ve aslında Batı'nın savunduğu temel değerlerle asla bağdaşmayan vahim ve kabul edilemez nitelikte provokasyona imza atmışlardır. Özellikle vurgulamak istiyorum. Tarihimize, mirasımıza, liderlerimize karşı yapılan bu saygısızlık ve bu rezillik kesinlikle cevapsız bırakılmayacaktır. Nitekim ilk tepkimiz olarak askeri ve sivil makamlarımızca derhal gerekli adımlar atılmış, tatbikata katılan personel geri çekilmiştir" ifadelerini kullandı.
“İlk S-400 sisteminin teslimatının 2019 yılında gerçekleştirilmesi planlanmaktadır”
S-400 füzelerine ilişkin olarak ise Canikli, "Ülkemizin hava savunması için uzun menzilli bir hava savunma sisteminin milli imkan ve kabiliyetleri göz önünde bulundurarak tasarlanıp, üretilmesine yönelik çalışmalarımız son hızla devam etmektedir. Orta ve uzun vadeli olarak ortak tasarım ve üretim boyutlarını içeren ayrı bir proje başlatmakta olduğumuzu belirtmek isterim. Ancak aciliyet arz eden hava savunma sistemi ihtiyacımızın bir an evvel karşılanması maksadıyla Rusya Federasyonu'ndan S-400 sistemleri tedariki için sözleşme imzalanmış ve avans ödemesi yapılmıştır. Bir adedi opsiyon olmak üzere 2 adet S-400 sistemi sözleşme kapsamında tedarik edilecektir. İlk sistemin teslimatının 2019 yılında gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Bu sistemler teslim alındığında ülkemiz önemli bir hava ve füze savunma yeteneği kazanmış olacaktır" dedi.
Hain darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Bakan Canikli, "FETÖ terör örgütü ile organik bağı tespit edilen 150 general, 4 bin 630 subay, 2 bin 168 astsubay, bin 211 uzman erbaş/sözleşmeli er, 411 devlet memuru/işçi olmak üzere toplam 8 bin 570 personel ihraç edilmiştir. İhraçlar dolayısıyla karşılaşılan personel açığını kapatmak için personel temin faaliyetleri kapsamında 20 Ekim 2017 tarihi itibarıyla bin 537 subay, 4 bin 36 astsubay, 3 bin 26 uzman/erbaş, 5 bin 790 sözleşmeli er olmak üzere toplam 14 bin 389 personel temin edilmiştir" şeklinde konuştu.