ANADOLU Üniversitesi’nin yeni akademik yılının açılış törenine katılan Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya’yı protesto etmek isteyen biri kız 2 öğrenci gözaltına alındı. Sivil polisler protestocu öğrencilerden Can Ersoy’u anında omuzlara alıp törenin yapıldığı yerden uzaklaştırdı.
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nin 2012-2013 Akademik Yılının başlaması nedeniyle Yunus Emre Kampüsü’ndeki Atatürk Kültür Merkezi’nde tören düzenlendi. Törene Eskişehir Valisi Kadir Koçdemir, Ak Parti Milletvekilleri Nabi Avcı, Salih Koca ve Ülker Can, CHP Milletvekili Kazım Kurt, MHP Genel Başkan Yardımcı ve Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, 1’inci Hava Kuvveti Komutanı Korgeneral Abdin Ünal, YÖK Başkanı Prof.Dr. Gökhan Çetinsaya, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Davut Aydın, Kosava Demokratik Türk Partisi Genel Başkanı Mahir Yağcılar, Prizzen Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mazlum Barallıu, Avrasiya İnovasyo Enstitüsü Rektörü Ferhad Mehdiyev ve Nahçıvan Üniversitesi Rektörü İsa Habibbeyli ile çok sayıda kişi katıldı.
Önce ağzı kapatılan sonra da omuzlarda taşınan öğrenci...
Anadolu Üniversitesi Rektörü Aydın, Ankara’dan gelen YÖK Başkanı Çetinsaya’yı törenin yapıldığı Atatürk Kültür Merkezi Salonu önünde karşılaştı. Karşılaşma sırasında Can Ersoy ile Ayçe Yılmaz adlı iki öğrenci, YÖK Başkanı Çetinsaya’yı protesto etmek isteyince polisler müdahalede bulundu. Sivil polisler bağıran iki öğrencinin ağızlarını elleriyle kapattılar. İki sivil polis omuzlarına aldıkları Can Ersoy’u Atatürk Kültür Merkezi önünde uzaklaştırdı. Polislerin Ersoy'u omuzuna alması "Polis protestocuyu omuzlarda taşıyor" esprilerine neden oldu. Polisler bir süre omuzlarında taşıdıkları Can Ersoy’u daha sonra yere indirip karga-tulumba ekip otosuna götürerek yanındaki Ayçe Yılmaz ile birlikte gözaltına aldı.
Başkan "demokratik siyasi kültür geliştirilmeli" dedi ama...
YÖK Başkanı Çetinsaya törende yaptığı konuşmada, Türkiye’de yüksek öğretim alanı gerek küresel eğilimlere ve 21’inci yüzyılın ihtiyaçlarına, gerekse de 2023 yılı hedeflerine uygun olarak büyümekte olduğunu söyledi. Çetinsaya şöyle devam etti:
"Mevcut yüksek öğretim sistemimiz bu büyüme sürecini sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi ve kaliteli bir yüksek öğretim alanının inşa edilebilmesi noktasında bir yeniden yapılandırılmaya, bir yeniden yapılandırılabilme ihtiyacı ile karşı karşıyadır. Söz konusu yeniden yapılandırılma sürecinde üniversitelerimizin çeşitliliğine, evrensel standartlar içerisinde hareket edebilmesine, kurumsal özerklik hesap verilebilirliğine, rekabet imkanlarının geliştirilmesine ve finansal desteklik içinde faaliyet gösterebilmelerine imkan tanıyacak bir sistem hedeflenmektedir. Yeniden yapılandırılma süreci bölgesel ve küresel bir güç olma iddiası taşıyan ülkemizin rekabet üstünlüğünün geliştirilmesi, yaşam kalitesinin arttırılması, sürdürülebilir kalkınma hedefine ulaşılabilmesi ve demokratik bir siyasal kültürün de geliştirilmesi için de bir araç olarak görülmektedir. Üniversitelerimizi çatışma, kısıtlama ve yasakların değil, bilimsel ve akademik özgürlüğün teminat altına alındığı, farklı bilim anlayışlarının bir arada var olduğu, farklı parametrik, yaklaşım ve tezlerin birbiri ile etkileşerek bilim, öğretim, toplumsal hizmet faaliyetlerin bulunduğu mekanlar olarak tescil etmenin yolu da bu yeniden yapılandırma süreci ile mümkün olacaktır."
Hedefimiz bu sonbaharda yasanın TBMM'de görüşülmesi
YÖK’ün yeniden yapılandırılması sürecinin başlıca adımının yeni bir yüksek öğretim yasasında yattığını ifade eden Çetinsaya şunları söyledi:
"Özellikle üniversite yönetimlerinin tek tip ve merkezi politikalar ekseninde yapılandırılması yerine, farklı özelliklerdeki üniversitelerin farklı yönetim modelleri eşliğinde faaliyette bulunabilmeleri öngörülmektedir. YÖK bünyesinde yürütülen yasa çalışmaları yüksek öğretimde kurumsal özerkliği teşvik etmektedir. YÖK bünyesinde tartışılmaya başlanan yasa hazırlıkları kurumsal özerkliği teminat altına alınabilmesi adına şeffaflığı ve hesap verilebilirliliği de bir zorunluluk olarak görmekte yüksek öğretim kurumlarımızın genel, uluslararası düzlemlerde hesap verebilir hale gelmelerini ön gören bir yapı tasarlamaktadır. YÖK, söz konusu arayışın uzantısı olarak bugüne kadar geliştirdiği uzun bir tartışma sürecinde olgunlaştırdığı ve yasa yapım sürecinin ana unsurlarını oluşturacak olan yaklaşımları, temaları, düşünceleri ve modelleri tartışmaya açmaya karar vermiştir. Bu süreçte 14 Eylülde YÖK genel kurulunun ortak toplantısında ilk adımı gerçekleştirdik. Üniversite rektörleri ve YÖK genel kurulu üyeleri ile istişarelerde bulunduk. Bu hafta içerisinde tüm paydaşlarımızla öğretim üyesi arkadaşlarımız başta olmak üzere bütün iç ve dış paydaşlarımızla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla sivil toplumun ve medyanın tüm kesimleriyle bu fikirleri, modelleri, alternatifleri, yaklaşımları tartışıp olgunlaştırmak ondan sonra nihai kararı vermek istiyoruz. Hedefimiz de bu sonbahar içerisinde mutlaka bu yasanın TBMM’de görüşülmesini arzuluyoruz."