Piyasalar yara sarmaya çalışıyor

Buna paralel olarak da özellikle hisse senetlerinde kayıpları azaltma çabasının biraz daha ön plana çıktığını görüyoruz. Ancak dolardaki değer kazanımı nedeniyle parite ve ons altındaki kayıplar artmış durumda. İçeride ise TL’deki zayıflığın giderek daha belirgin bir hale gelmesi yarınki PPK toplantısını odak noktasına taşıyor. TL varlıkların genel hatlarıyla küresel görünüme paralel hareket etmesini bekliyor olsak da Merkez Bankası’nın alacağı kararların ardından yarından itibaren yurtiçinde hareketliliğin arttığını görebiliriz.

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul kayıplarını azaltmaya çalışıyor. Hafta başında küresel görünüme paralel olarak sert değer kayıplarına maruz kalan BIST-100 endeksi dün ise bir kez daha yurtdışı piyasaları takip ederek kayıplarını azaltmaya yöneldi. Endeksin satışları 1075 puanın üzerinde karşılamasını pozitif bulmakla beraber daha iyimser bir tablodan bahsedebilmek için ilk etapta 1100 puanın aşılması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak endeksin son dönemdeki hareketlerinin yanı sıra kısa vadeli indikatörlere baktığımızda mevcut görünümün net bir yöne doğru harekete işaret etmediğini söyleyebiliriz. Bu noktada PPK toplantısı ve AB liderler zirvesi gibi konu başlıklarının kimi belirsizlikleri hafifletmesi endeksin daha net bir yön bulmasına yardımcı olabilir.

EUR/USD’de zayıflık artıyor. 1,20’ye doğru hareket ettiği dönemde kısa vadeli indikatörlerin yukarı yönlü eğilimi teyit etmediği paritede mevcut seyrin teknik görünüm ile büyük ölçüde uyumlu olduğunu düşünüyoruz. Bu noktada sık sık vurguladığımız gibi 1,20 seviyesini kısa vadedeki zirve olarak görmeye devam ediyoruz. Aşağıda ise Evans’ın açıklamaları ile birlikte artan son geri çekilme ile birlikte sırasıyla 1,1570 ve 1,1500 seviyeleri sonraki desteklere dönüşmüş durumda. Parite açısından günün en önemli konu başlığını ise hem Euro Bölgesi hem de ABD’den gelecek olan öncü PMI rakamları oluşturuyor. Verilerin belirgin bir iyileşme göstermesi beklenmezken büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin üzerinde net şekilde kalmaya devam edecekleri öngörülüyor. Dolayısıyla önceki aylardaki veriler ile kıyasladığımızda PMI rakamlarının etki derecesinin göreceli olarak limitli kalmasını bekliyoruz. Ancak bazı ülkelerde 50 seviyesinin altında rakamlar görülmesi durumunda bunun EUR üzerinde baskı yaratabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor.

TL’de değer kaybı sürüyor. Yarınki PPK toplantısı öncesinde TL’deki zayıflık artarak devam ederken USD/TL’nin 7,67 sınırına kadar yükseldiğini EUR/TL’nin ise 9,00 seviyesinin üzerini test ettiğini gördük. Her ne kadar Temmuz ayı ortasından bu yana TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı taşıyor olsa da bunun TL’deki değer kaybını engellemek için yeterli olmadığını söylemek mümkün. Öyle ki, söz konusu dönemde USD/TL 6,85’li seviyelerden 7,65’in üzerine yükselmiş durumda. Dolayısıyla mevcut tablo TCMB’nin politika faizinde olmasa bile GLP faizinde artırıma gitmesine açık kapı bırakıyor. Küresel risk iştahının yanında TCMB’nin vereceği kararın kurun kısa vadeli yön arayışında belirleyici unsur olarak çalışacağını düşünüyoruz.

Ons altında değer kayıpları artıyor. Dolar endeksinin Ağustos ayı ortasından bu yana en yüksek seviyelere ulaşmış olması kaçınılmaz olarak değerli metaller üzerinde baskı yaratırken ons altın ilk destek olarak gördüğümüz 1900 doların da altına inmiş durumda. Ayrıca ABD’de yargıç Ginsburg'un vefatının ardından ABD Yüksek Mahkemesi’nde oluşan boşluğun ek mali teşvik üzerindeki müzakereleri daha da karmaşık hale getirmesi bekleniyor. Bu da daha fazla likidite artışının şimdilik hayata geçmesini engellerken değerli metaller açısından şartları zorlaştırıyor. Teknik açıdan bakıldığında ise 1900 doların aşağı yönlü geçilmesi ile değer kayıplarının sonraki destek olan 1870 dolara kadar devam edebileceğini hatırlatmakta fayda görüyoruz.

Kaynak:ÜNLÜ Menkul
Hibya Haber Ajansı