Dudağının sol alt kısmında doğuştan gelen rahatsızlığı için ‘geçici dolgu’ yaptıran Hemşire Merve Keleş, dolgu bir hafta içerisinde eriyince kalıcı dolgu yaptırmak için kendisini doktor olarak tanıtan kuaför Soner Gülnaz ile bağlantıya geçti.
Keleş’ten bin TL nakit para alan ‘sahte doktor’, 12 Nisan 2017’de operasyonu da kliniği tadilatta olduğu için kendi evinde gerçekleştirdi.Keleş’in, bu işlemden sadece yarım saat sonra dudakları şişti ve silikon kabusu da böylece başlamış oldu.
Keleş, dudağını kaybetme riskiyle karşı karşıyayken, olayın basına yansımasıyla birlikte Soner Gülnaz’ın yeni mağdurları da ortaya çıktı. Yürütülen soruşturmada Gülnaz’ın ‘estetik uzmanı’ değil, ‘kadın kuaförü’ olduğu belirlendi. Gülnaz, 6 yıl hapis ve 4 bin 100 lira adli para cezasına mahkum edilirken, dudağında ödem, sertlik, doku ve dolaşım bozukluğu olan Merve Keleş’in yapılan biyopsisinde de patolojik olarak herhangi bir sonuç alınamadı.
Dudak dolgusunda kullanılan malzemenin ne olduğu bilinmediği için de doktorlar tedavi için adeta çaresiz kaldı. Genç hemşire, tedavi amacıyla kullandığı ilaçlar nedeniyle kilo almaya başlayıp, adet düzensizliği, vajinal kanama gibi sorunlar yaşamaya başladı. Son çare olarak, 2 Mayıs 2017’de estetik alanında yaptığı çalışmalarla öne çıkan Medikal Estetik Hekimi Dr. Gül Fennibilek’e başvuran Merve Keleş’in artık yüzü gülüyor. Merve Keleş’in yaşadığı durumun, dünyada bugüne kadar görülmemiş bir vaka olduğuna dikkat çeken Dr. Fennibilek, tıp literatüründe de bu tür bir vakanın tedavisi olmadığını hatırlattı. Kendisinin daha çok görülen semptomların tedavisine yönelik bir yöntem tercih ettiğini anlatan Fennibilek, “Normal olan; biyopsiyle birlikte alınan patolojik sonuca göre bir tedavi uygulanması. Bu vakada net bir sonuç çıkmadığı için kesin bir tedavi de yoktu” dedi.
Genç kızın dudağında kullanılan malzemeyle ilgili herkesin bir öngörüsü olduğunu, bunun bebek yağı, ultrason jeli ve hatta inşaat slikonu olduğunu öne sürüldüğünü anlatan Gül Fennibilek, “İlginç olan şey, patolojik olarak herhangi bir madde bulunamamış olmasıydı. Maddenin ne olduğu bilinmediği için bir tedavi planı da yoktu. Ben de semptomatik bir tedavi uyguladım. Bu yöntemi tıbbi bir platformda doktorlara seve seve anlatırım” diye konuştu.
Doktorların kendisine ameliyat seçeneğini sunduğunu, ancak dudağını kaybetme riski olduğu için bunu kabul etmediğini dile getiren Merve Keleş de masum bir isteğin adeta hayatını kararttığı yorumunu yaptı. Keleş, “Tam da umudumu kaybettiğim bir anda Dr. Gül Fennibilek ile tanıştım ve her şey bir anda değişti. Uyguladığı tedaviyle dudaklarım tekrar eski haline döndü. Artık kötü günler geride kaldı. Her şey yolunda ve çok mutluyum” dedi.