Türkiye Herkes İçin Spor Federasyonu Başkanı Yasin Bölükbaşı, kentlerde yaşayan hareketsiz bir hayata hapsolmuş insanların artık bilinçlenmeye başladığını söyledi. HİS Federasyonu, herkes için spor anlayışını topluma yaygınlaştırarak, insanları kentleşmenin ve hareketsiz yaşamın neden olduğu sorunlardan arındırmayı hedefliyor. Kentleşmenin insanları boğduğunu ifade eden Bölükbaşı, "Teknolojinin gelişmesi, insanların masa başı çalışmasına, daha az hareket etmesine neden oluyor. 30, 40 yıl önce insanlar günde 20-30 bin adım atıyorsa günümüzde ancak 3-4 bin adımla günü kapatıyoruz. İnsanlar, daha hareketsiz, stabil bir hayata hapsolmuş durumda ama bu durumdan çıkmak, kendilerine daha iyi bakmak istiyorlar, bilinçleniyorlar. Bu bilinç çok hızlı arttığı için bu bilince sahip Avrupa ülkeleriyle makası kapatıyoruz" ifadelerinde bulundu. Hareket etmenin reçete edilebilecek kadar önemli olduğunu belirten Bölükbaşı, "Hareketsiz yaşam insanların daha hızlı hasta olmasına neden oluyor. Düzenli bir şekilde spor yapıldığında bağışıklık sistemi güçleneceği için grip ve üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanma riski daha azalıyor. Kalp-damar, şeker, tansiyon gibi hastalıkların düzenli spor yaparak, şeker ve unlu gıdaları azaltarak önüne geçebilme olanağı artıyor" diye konuştu.
BISIKLET KULLANMALIYIZ
Kentlerde bisiklet kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Bölükbaşı, şunları kaydetti: "Bisikletle beş dakikada gidilebilecek bir yere araçla yarım saatte ulaşılabiliyor. İnsanların bisiklet kullanmaya teşvik edilmesi lazım. Bu bilincin artırılması için yerel yönetimlerin yolları düzenlemesi, gerekli alanlara bisiklet yolları yapması lazım. Asansör kullanımını azaltmamız, yürüyüş yollarını, kaldırımları daha fazla kullanmamız gerekiyor. Engelli vatandaşlarımızın da daha rahat hareket etmesi için şehirlerin uygun hale getirilmesi gerekiyor."
ÇOCUKLAR SOKAKTA OYNAMALI
ÇOCUKLARIN ilgisinin akıllı telefon, tablet ve bilgisayardan yaşlarına uygun sokak oyunlarına yönlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Bölükbaşı, "Kendi çocukluğumuzda eve girmek istemezdik, sokakta oynardık, şimdi ise çocukları evden dışarı çıkartamıyorsunuz. Çocukların ilgisi akıllı telefonlara, tabletlere, bilgisayar oyunlarına döndü. Tamamen bu durumu ortadan kaldırmak imkansız ama hem ruh hem beden sağlığı için, çocukların hayatına öyle ya da böyle hareket katmak mecburiyetindeyiz. Biz mutlu çocuklardık kendi dönemizde. Dışarda saklambaç, yakar top oynamak bizi mutlu eden bir şeydi. Çocuklarımıza da bunu aşılamamız gerekiyor, bizim en önemli görevlerimizden biri bu" değerlendirmesinde bulundu.
YÜRÜRKEN DAHA DOĞRU KARAR VERİLİYOR
BIR şeye karar vermek gerektiğinde kişinin kendisiyle baş başa kalarak yürümesinin doğru karar almasını kolaylaştırdığını belirten Bölükbaşı, "Düşünmek için yürümeyi tercih edin. 20 dakika yürüdüğünüz zaman beyin aktiviteleriniz daha fazla çalışmaya başlıyor. Bu esnada beyin aktiviteleriniz daha fazla çalıştığı için daha sağlıklı karar verebilmenize olanak sağlıyor. Hareket etmek sadece insanın bedenini değil ruhsal sağlığı da olumlu etkileyen bir şey. Mutluluk hormonu salgılanıyor, daha farklı düşünebildiğiniz için olaylara daha farklı bakabiliyorsunuz, daha pozitif bir gündeminiz oluyor. Bugün tarihte de baktığımızda eski tarihte, örneğin Selçuklu'da eğitimler yürüyerek yapılırdı çünkü yürümek beyin aktivitelerinin daha güçlü olmasını sağlıyor. Modern dönemin eseridir oturarak ders işlemek" diye konuştu.