KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Avrupa Komisyonu Yapısal Reformları Destekleme Ofisi Sorumlusu Maarten Verwey ve Avrupa Komisyonu’nun müzakerelerdeki temsilcisi Peter Van Nuffel görüşme gerçekleştirdi. Ara bölgede müzakereler için ayrılan binada saat 11.00’de başlayan görüşmede, Avrupa Komisyonu yetkilileri, Avrupa Birliği’yle ilgili konuların çözümünden önce yapılması gerekenlere ilişkin Akıncı ile Anastasiadis’e sunum yaptı.
"Çözüm gerçekleşmezse, AB standartlarından vazgeçmeyeceğiz"
Görüşme sonrası Cumhurbaşkanlığında basın açıklaması yapan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, olası bir çözümde kurulacak ortak federal devletin, AB normlarına uyumlu, sağlam temeller üzerine kurulması gerektiğini belirtti. Çözümden sonra Kıbrıslı Türklerin AB mevzuatına uyumu konusunda Avrupa Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker ile 2015’te mutabakat sağladıklarını hatırlatan Akıncı, Junker’ın deneyimli bir uzmanı Ada’ya gönderdiğini ifade etti. Akıncı, Maarten Verwey’in kendilerine sunum yaptığını belirterek öğleden sonra yapacakları görüşmede de konuyu etraflıca ele alacaklarını belirtti. 200’e yakın AB uzmanının 34 kez KKTC’ye gelerek görüşme yaptıklarını söyleyen Akıncı, “Tabii ki hedef, tercih, Kıbrıs’ta çözümdür. Hazırsak hemen, değilsek geçiş döneminden sonra AB standartları Kuzey’de de geçerli olacaktır. Eğer çözüm gerçekleşmezse, AB standartlarından vazgeçmeyeceğiz. Çünkü daha kaliteli, sağlıklı, çevresiyle havasıyla, gıdasıyla belli standartları sağlamamız gerekir. Çözüm olsun ya da olmasın daha kaliteli bir yaşam hedeflemek doğru bir tavırdır. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz ” dedi.
Bankacılık sektörü için ölçme ve değerlendirme yapılması için yaklaşık 3 milyon Euro’luk bir proje ayrıldığını anlatan Akıncı, “Bu kaynak bize verilmek istendi. Çözüm olsa da olmasa da bu çalışma gerekli. Bu konuda hükümetle aramızda bir sıkıntı oldu. Sayın Maliye Bakanı, biz kimsenin parasını istemeyiz, kendi kaynaklarımızdan karşılarız diyor. Zaman geçti, bir ara formülde uzlaşıldı. Maliye Bakanlığı, verilerin Rumların eline geçmesini istemiyor. Bu verilerin çözümden sonra herkesçe bilinir kılınması üzerinde uzlaşıldı. Kaldı ki, bankaların mahrem unsurları verilecek değildir. Genel değerlendirme yapılacaktır. Gelinen aşamada, hükümet AB parasını kabul etmeyiz diyor. Bugüne kadar milyonlarca para kabul ettik niye etmeyelim. Maalesef hükümetin yanlış tutumu nedeniyle, Anastasiadis’e koz veriyoruz ve çıkıp eleştiri yapabiliyor. Çok gereksiz ve anlamsız bir durum. Dün Sayın maliye bakanı ile konuştum. Bu tavrın gereksiz olduğunu söyledim. Umarım artık daha fazla ayak sürmeyiz. AB yetkililerinin önünde Anastasiadis’e koz veriyoruz. Kendisinin eleştirilecek o kadar yanı varken” diye konuştu.
"Bu denizlerde doğal zenginlikte ortaklık hakkımız var"
“Barbaros Hayrettin Paşa Araştırma Gemisi KKTC adına mı araştırma yapıyor?” sorusu üzerine Akıncı, “Bu denizlerde doğal zenginlikte ortaklık hakkımız var. Bu anlamda sorunuzun yanıtı evettir. Geminin araştırma yapmasına kimse itiraz edemez. Yanlış olan Rumların bu işi tek yanlı ileri götürmeleridir. Bunu 2 yıl önce Anastasiadis ile ilk görüşmemizde 11 Mayıs 2015’te söyledim. Bu araştırmalara devam edeceksen sorunlar çıkacak dedim. Orada bu konuda sözlü mutabakata vardık. Ama gelinen durumu görüyorsunuz” şeklinde konuştu.
Bölgede gerginlik ve savaş değil barış istediklerini yineleyen Akıncı, bu düşüncelerle savaş anlamı taşıyan mehter marşını yadırgadığını, ancak konunun iç siyaset malzemesi yapılmak istendiğini buna prim vermeyeceklerini, mesajının doğru algılanmasının haklılıkları kadar önemli olduğunu söyledi. Anastasiadis’in BM Genel Sekreteri’ne mektup gönderdiğinin hatırlatılması üzerine Akıncı, “Açıklansın görelim. 4 sayfa olduğu söyleniyor. 4 sayfaya bizim yapıcı tutumumuz sığmaz. Belli ki doğal gaz konusunda bizi ve Türkiye’yi şikayet edecek” dedi.
Akıncı, “Temmuz’a kadar süreyi en verimli şekilde kullanmak için elimizden geleni yapacağız. Bu süreyi iyi değerlendirmek gerekir. Ben şunu söylemek isterim, Sayın Guterrez’in kendisine yazı ile iletilenler bir tarafa, bizzat kendi gözlemlerine dayanarak bir fikrinin oluştuğu kanaatindeyim. Bu fikirlerin, Kıbrıs Türk tarafı açısından olumsuz olmadığı kanaatindeyim. Bizim olumlu tavrımızı tüm dünya görüyor. Belki söylenemiyor ama bunu herkes biliyor” ifadelerini kullandı.