Barzani'nin 25 Eylül'de yapacağı referandum kararıyla ilgili görüşlerini aktaran İzol, "Bu referandumla ilgili burnumuza çok pis kokular geliyor. Merkezi hükümetin referanduma karşı çıkmasına rağmen Barzani bu konuda ısrarlı. Ama Barzani referanduma gitse bile orada son bulur. Onun yerine başkası gelecek. Barzani'ye bir ülke vadettiler ve buna inandırdılar. Barzani'nin bu zafer sarhoşluğunun ona yarın çok kötü geri döneceği kanaatindeyim" dedi. Bu savaşın İpek Yolu projesi olduğunu belirten Ramazan İzol, "İpek Yolu'nda İngiltere ve Amerika ilk başta birlikte yola çıktılar. Ama sonra bu İpek Yolunun kazandıracağı gelir ve güzelliği Amerika'yı tamamen döndürdü. Daha önce de söylemiştim; Trump Amerika'nın seçilmiş bir başkanıdır. Obama'nın başlatmış olduğu küçük savaşları büyük savaşlara dönüştürecek kişidir. İpek yolu projesinde Türkiye merkez konumda olduğu için herkes Türkiye'yi ele almak istiyor. Türkiye ile pazarlığa oturmak istiyorlar ama Türkiye artık o pazarlığa oturacak bir ülke değil. Amerika her zaman terör örgütleri çıkardı sonra kendi askerlerini barış gücü olarak gönderip oradaki İngiliz gücünü sömürerek kendi güçlerini ortaya koydular. Burada da Amerika IŞİD'i çıkarttı" şeklinde konuştu. Amerika'nın Suriye'de PYD'yi desteklemesi ile ilgili görüşlerini aktaran İzol, "Bana gelen habere göre Amerika bunları donatmış durumda ve çok teknolojik mühimmatları var. Amerika'nın asıl amacı Türkiye'ye göz dağı vermek, Rusya'nın etkin gücünü kırmak ve bölgede bir güç elde etmek. Yarın referandum sonucu ne olur göreceğiz ama Musul, Kerkük ile olan anlaşmalarımız var. Orada Türkmen kardeşlerimiz de var. Onlarla ilgili de güzel bir hamle yapılabilir. PYD asla orada bir devlet kuramaz, yanı başımızda böyle bir şeye asla izin vermeyiz" diyerek sözlerini tamamladı.
Türkiye'nin ekonomik olarak genel bir analizini yapan İzol, "Türkiye malum 15 Temmuz'dan sonra dar bir boğazdan geçti. Geçti diyorum çünkü artık o dar boğaz açılmaya başladı. Güçlü bir hükümet, güçlü bir millet ve güçlü bir devlet var artık. Bu büyük 3 gücü elimizde tuttuğumuz müddetçe her zaman kazanmaya devam edeceğiz. Tabi bunu gören dış dünya gerek ekonomik gerek siyasi olsun Türkiye'nin bu büyümesini hayretle izliyorlar" dedi. Bu büyüme ile ilgili iş adamlarının yatırımlarını artık daha rahat yaptıklarını kaydeden Ramazan İzol, "Hem ekonomimiz hızlandı hem de güven arttı. Görüyorsunuz tüm dünya krizle çalkalanırken Türkiye'nin rahatlığı gözler önündeydi. Hatta Türkiye IMF'ye borç teklifinde bulundu. Düne kadar borç aldığı IMF'ye Türkiye borç verebilirim teklifinde bulundu. Yani şuan önümüzdeki kare bu; güçlü bir hükümet, güçlü bir devlet ve güçlü bir millet var. Bu yüzden yarınki günler için daha umutluyuz ve ümitle yarınki günleri bekliyoruz. Hedefimiz 2023 diye tekrarlıyoruz. Bütün iş adamlarının hedefinde şu var; 2023'te herkes daha güzel yarınlara daha güzel işler için kendini 2023'e kitlemiş durumda" diye konuştu.
Dünya Türk'ün ve Türkiye'nin gücünü gördü
FETÖ ile mücadelelerini darbeden bu yana değil, yıllar öncesinden vermeye başladıklarını aktaran İzol, "Milli irademiz orada gücünü gösterdi. Biz burada kuva-i milliye ruhumuzun ölmediğini, birlik ve beraberliğimizin mevcut olduğunu görüyoruz. O bir işgal hareketiydi. Yapılan bombardımanlar esnasında niyetleri kadın, yaşlı, genç, erkek, ihtiyar, çoluk çocuk, Türk Kürt demeksizin vurmaktı. Yani herhangi bir işgal hareketinde şunu bilmemiz lazım; Türk- Kürt diye, Arap-Laz diye ayıramayacaklar; Türk milleti, Türkiye cumhuriyeti devleti vatandaşı diye hepimize kıyım yapacaklar. Halk çok şükür başkomutan cumhurbaşkanımızın da çağrısı ile sokaklara çıktı ve bu hain kalkışmanın önüne geçtiler. Bu da dünyaya çok büyük bir ders oldu. Dünya Türkün ve Türkiye'nin gücünü gördü" dedi.
Afrika seyahati, yardımlar
Kurban Bayramında yaptığı Afrika seyahatinden bahseden İzol, "Aslında bir iş adamı olarak değil, bir insan olarak oraya gittim ve buradan herkese şu çağrıyı yapıyorum; iş adamı değil, siyasi, bürokrat, ultra milyoner kim olursa olsun insanlığını yitirdikten sonra bir anlam ifade etmiyor. Mali'de yılda 300 bin ton altın çıkarıyorlar. Ama halkının aylık geliri 3-5 dolar arasındadır. Bununla birlikte, sıtma gibi binlerce hastalıklarla uğraşıyorlar ve oradaki halka arazi olarak kendilerine ait tapulu en fazla 10 veya 20 metrekarelik bir arazi veriyorlar. Oradaki halk fakir ve çok sıkıntı yaşıyorlar. Yardımda bulunduk ama bu yardım yetmez. Böyle bir dünya düzeninde adalet olmaz. İnşallah, benim kanaatime göre bu adalet Türkiye'den yükselecek. Biz dünyaya tekrardan ders verdireceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
Arakan'da büyük bir oyun dönüyor
Türkiye'nin Arakan'daki zulme sessiz kalamadığını dile getiren Ramazan İzol, "Biz sesimizi yükselttik. Allah her tarafa duyursun. Günde yaklaşık 15-20 bin katliam olduğunu söylüyorlar. Bu rakamlar afaki rakamlar değil. Birleşmiş Milletler gerçek rakamları telaffuz etmiyorlar. Bize bu Budistlerin meditasyon dini olduğunu söylemediler mi? Her zaman bizim insanlarımızı batıya meyilleştirmeye başladılar. İnsanlarımızın yapısını bozmaya çalıştılar. İşte meditasyon dinini görüyorsunuz. 1 yaşındaki çocuğun derisi yüzülüyor, diri diri yakılıyor. anneler çocuklarının gözü önünde diri diri kesiliyor. Böyle bir vahşet yok" ifadelerini kullandı. Arakan'da büyük bir oyunun döndüğünü dile getiren İzol, sözlerine şöyle devam etti; "Arakan'ın altından enerji hattı geçiyor. Bu enerji hattı Çin'e gidiyor. Çin bu yüzden sessiz. Bu enerji hattını batılılar kontrol ediyor. Batı bu yüzden sessiz. Paylaşılacak ve paylaşılmaya hazır doğalgaz var. Orada maden ve petrol yatakları var. Dünya bu yüzden sessiz. Ama cumhurbaşkanımız ne yaptı? Eşini ve çocuklarını gönderdi. Bu 'ben sessiz kalamam' demek oluyor."