Son zamanlarda PKK'ya yönelik yapılan uyuşturucu operasyonları, gözleri bir kez daha terör örgütünün finansman kaynağı tarlalara çevirmişti. Terör örgütünün en önemli gelir kaynağı keneviri, Doğu ve Güneydoğu'da halka tehditle ektirdiği, eylem ve saldırılar öncesi gençlere esrar içirildiği ortaya çıkmıştı.
Bugün'den Gültekin Avcı, PKK'nın sadece Lice'de 5000 ton uyuşturucuya sahip olduğu ve bunun da istihbarat kurumları tarafından bilindiğini ifade etmişti. PKK'nın ülkemizdeki uyuşturucu trafiğine ve Hint keneviri tarlalarına yönelik yeterli ve etkili operasyonlar yapılmadığına dikkat çeken Avcı, hükümetin PKK'nın uyuşturucu potansiyelinin üzerine kararlılıkla gitmesi, bu konuda polis ve jandarma birimlerini tam performans çalıştırması gerektiğini belirtmişti.
PKK'NIN UYUŞTURUCU TİCARETİNE DAYANAKÇI OLAN KAMU GÖREVLİLERİ ORTAYA ÇIKARILMALI
Avcı, konuyla ilgili önemli uyarılarda bulunmuştu: “Devlete dayanmayan bir uyuşturucu trafiği asla yürümez. Devlete ve uyuşturucuya dayanmayan bir terörün 30 yıldır yaşayamayacağı gibi. Dayanakları temizleyin. Uyuşturucu operasyonlarını engelleyenleri ve tarlaları kamufle eden devlet görevlilerini bulun. Sadece tezgahın içindeki kamu görevlileri, korucu, polis ve orta seviye askeri personel değil, bunların ağa babaları cezalandırılmalı.”
BİRİLERİ HÜKÜMETİ TUFAYA GETİRMEK İSTİYOR
Turgut Özal Üniversitesi Yrd.Doç.Dr. Mahmut Akpınar, dün Twitter'da Gültekin Avcı'nın analizi üzerine değerlendirmelerde bulundu. ‘Dağlar, taşlar nasıl uyuşturucu ve terörist oldu?' diye soran Akpınar, terörle mücadelede önemli adımlar atıldığı, askeri, polisi, jandarmasıyla bütün güvenlik birimlerinin operasyonlarda kararlı olduğu şu dönemde birilerinin hükümeti tufaya getirmek istediğini iddia etti ve “İlk defa son bir yıldır terörle kararlı, etkili mücadele başladı. Birileri hemen müzakereden, Oslo'dan, APO'yu muhatap almaktan bahsetmeye başladı“ dedi.
İKTİDAR ÖRGÜTLE PAZARLIĞA ZORLANIYOR
Başbakan Erdoğan'ın yakınındaki bazı isimlerin Erdoğan'a sürekli sürekli "oturalım" "uzlaşalım" girdileri yaptığını, örgütle pazarlığa zorladığını iddia eden Akpınar, “Örgütle pazarlık olmaz, masaya oturulmaz mı? niye olmasın ama örgüt senin boğazına basmış, sen bütün alanı ona terk etmiş iken olursa ihanettir“ dedi.
YENİ MÜZAKERE SÖYLEMLERİNİN NİHAİ HEDEFİ
“Hükümet içinde yapılanmış acemilerin elebaşı açılım, müzakere vs dedikten sonra, örgüt en az 5-6 yıl kazandı ve 2-3 vites birden büyüttü” diyen Akpınar, örgütün yine müzakere destekçileriyle kazanımını sürekli ve kalıcı kılma, fiili duruma dönüştürme niyetinde olduğuna dikkat çekti.
HÜKÜMET ÖCALAN İLE KARDEŞİ ÜZERİNDEN GÖRÜŞTÜ
Akpınar, hükümetin terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile kardeşi üzerinden görüştüğünü ve yeni bir Oslo için hazır olduğunu ama Öcalan'ın ve örgütün talepleri karşısında şimdilik vazgeçtiğini iddia etti.
ÖNCE ÖRGÜTÜN TEPESİNE ÇÖKÜN SONRA MASAYA OTURUN
“Kararlı ve ısrarlı kesintisiz 1-2 yıl örgütle mücadele edilsin, dağdaki unsurlar marjinalleşsin, örgütün tepesine çökün, sonra oturun masaya” diyen Akpınar, alanda canla başla mücadele eden polis ve jandarmanın hala zırhlı aracının, ağır silahının, çelik yeleğinin olmamasını eleştirdi.
Akpınar, sosyo-kültürel adımların atılmasının, Kürt dil ve kültürüyle ilgili gerekli açılımların yapılmasının gerekliliğine değinerek “Neden Kürt vatandaşlar Marksist örgütün kucağına, insafına terkedilir.” diye sordu.
EN BÜYÜK EKSİKLİK MUHALEFET
Şu anda memleketin en büyük talihsizliğinin siyasi- gayrı siyasi muhalefet eksikliği olduğunu ifade eden Akpınar, “Dişli, onurlu, sorgulayıcı aydın duruşu da yok!” Dedi. Muhalefetin kendini tekrarın veya hükümeti inkarın dışında bir argümana sahip olmadığını, çözüm ve alternatif üretmediğini belirtti.