Aydemir, özellikle görünmez el metaforunun yerini artık veri odaklı ekonomi ve algoritmaların yönlendirdiği piyasa dinamiklerinin aldığını ifade etti.
PİYASALAR ARTIK ALGORİTMALAR TARAFINDAN YÖNETİLİYOR
Önceki dönem milletvekili Aydemir, Adam Smith’in 18. yüzyılda ortaya koyduğu serbest piyasa anlayışının günümüzde büyük teknoloji şirketlerinin tekelleşmesiyle farklı bir boyuta evrildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Smith’in görünmez el teorisi, piyasanın kendiliğinden dengeye ulaşacağını öngörüyordu. Ancak bugün piyasa, artık bireylerin kararlarından ziyade yapay zekâ algoritmalarının şekillendirdiği tüketim kalıpları ve dijital platformların yönlendirmesiyle hareket ediyor. İnsanların ne alacağı, hangi ürünlerin öne çıkacağı ve hatta hangi şirketlerin başarılı olacağı, artık serbest rekabetin değil, büyük veri odaklı sistemlerin bir sonucu olarak belirleniyor. Bunun ekonomik adaleti ve rekabeti nasıl etkileyeceği, tartışmaya açık bir konu.”
Aydemir, özellikle sosyal medya ve e-ticaret platformlarının kullanıcıların alışkanlıklarını belirlediğini, yapay zekâ destekli reklamcılık modellerinin insanların karar alma mekanizmalarını yönlendirdiğini ifade etti.
DEVLETİN EKONOMİDEKİ ROLÜ GENİŞLİYOR
Mali müşavir ve bağımsız denetçi kimliğiyle finansal sistemdeki değişimleri yakından takip ettiğini belirten Aydemir, yapay zekâ tabanlı ekonominin devletin düzenleyici rolünü kaçınılmaz hale getirdiğini söyledi.
“Adam Smith, devletin ekonomiye minimum düzeyde müdahale etmesi gerektiğini savunuyordu. Ancak bugün veri güvenliği, siber suçlar, dijital tekelleşme ve yapay zekâ destekli piyasa manipülasyonları, devletleri daha aktif bir düzenleyici role itiyor. Artık yalnızca ticaret ve sanayi değil, veri akışları ve algoritmalar da devletlerin denetiminde olmak zorunda. Türkiye de bu noktada kritik bir eşiğe gelmiş durumda. Dijital ekonomide etkin bir oyuncu olmak istiyorsak, hem yerli yapay zekâ girişimlerini desteklemeli hem de veri güvenliği konusunda uluslararası standartları benimsemeliyiz.”
İŞ BÖLÜMÜ VE İSTİHDAM YAPISI DEĞİŞİYOR
Önceki dönem milletvekili Aydemir, Adam Smith’in iş bölümü teorisinin de yapay zekâ çağında yeniden şekillendiğine dikkat çekerek, geleneksel mesleklerin otomasyon ve yapay zekâ yazılımlarıyla dönüşüme uğradığını belirtti:
“Sanayi Devrimi ile şekillenen iş gücü piyasaları, bugün yapay zekâ devrimiyle yeniden yapılanıyor. Rutin işlerin büyük kısmı otomatikleşirken, insan emeği daha yaratıcılık ve strateji gerektiren alanlara kayıyor. Ancak bu dönüşüm, milyonlarca insan için iş güvencesi sorununu da beraberinde getiriyor. Türkiye olarak, gençlerimizi yapay zekâ, veri analitiği ve dijital beceriler konusunda eğitmezsek, küresel rekabette geri kalma riskimiz var. Devletin teknolojik eğitim politikalarına daha fazla yatırım yapması, üniversitelerin dijital dönüşüme ayak uydurması elzemdir.”
YENİ EKONOMİDE TÜRKİYE’NİN YOL HARİTASI
Aydemir, Türkiye’nin dijital ekonomi ve yapay zekâ alanında güçlü bir konum elde edebilmesi için izlenmesi gereken temel adımları şöyle sıraladı:
• Teknoloji ve veri güvenliği yasalarının güçlendirilmesi,
• Dijital girişimlerin teşvik edilmesi ve yerli yapay zekâ projelerinin desteklenmesi,
• KOBİ’lerin dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu,
• İstihdam politikalarının yapay zekâ ve dijital ekonomi ile uyumlu hale getirilmesi,
• Eğitim sisteminde dijital becerilere daha fazla ağırlık verilmesi.
Son olarak, önceki dönem milletvekili Aydemir, Türkiye’nin sadece tüketici bir ekonomi olmaktan çıkıp, teknoloji üreticisi konumuna yükselmesi gerektiğini belirtti. Yapay zekâ çağında uluslararası rekabetin yalnızca sermaye ile değil, inovasyon ve bilgi üretimiyle sağlanacağını vurgulayan Aydemir, Türkiye’nin bu süreci doğru bir stratejiyle yönetmesi gerektiğini ifade etti.