Liv Hospital Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Ecder, hipertansiyonu olanlarda kalp damar hastalıkları riskinin de arttığını belirterek, uyarıda bulundu.
Ecder, hipertansiyonu olanlarda kalp krizi, kalp yetersizliği, inme ve ölüm riskinin kan basıncı normal olan bireylere göre daha sık olduğunu bildirdi.
Hipertansiyonun, diyabetten sonra kronik böbrek yetersizliğinin ikinci sıklıktaki nedeni olduğuna işaret eden Ecder, ''Farklı nedenlere bağlı olarak gelişebilen kronik böbrek hastalıklarının da çok sık karşılaşılan bir sonucudur. Sebebi ne olursa olsun, hipertansiyonun başarılı bir şekilde tedavi edilmesi hem böbrek yetersizliğinin ilerlemesini yavaşlatır, hem de sıklıkla eşlik edebilecek kalp ve damar hastalıklarının gelişmesi riskini azaltır.'' dedi.
Ecder, hipertansiyonun çoğu kez hiçbir şikayet vermediğini, kan basıncı çok yüksek düzeylerde olduğu halde, bunun farkında olmadan normal yaşantısını sürdürmeye devam eden milyonlarca insan buluınduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi:
''Bu nedenle 'sessiz katil' de denir. Buna karşılık, birçok hipertansiyon hastası kan basıncının yükseldiğini hissettiğini belirtir. Her ne kadar ani kan basıncı değişiklikleri, ensede belirgin olan baş ağrısı ve kulak çınlaması gibi şikayetlere neden olsa da kan basıncı yüksekliği çoğu kez hiçbir şikayet vermez. Bu nedenle asla şikayetlere göre kan basıncı konusunda yorum yapılmamalıdır. Hipertansiyonun fark edilmesi ancak kan basıncının ölçülmesiyle mümkündür. Hipertansiyonu olan bir hastada eşlik eden başka risk faktörlerinin olması, diyabetin varlığı veya böbrek hastalığının eşlik etmesi kalp ve damar hastalığından ölüm riskini artırır. Ayrıca diyabeti olan birinde hipertansiyon olması durumunda böbrek yetersizliği gelişme riski artar ve böbrek yetersizliğinin ilerlemesi hızlanır. Kronik böbrek yetersizliği olan birinde de hipertansiyonun varlığı böbrek yetersizliğinin daha hızlı ilerlemesine yol açar.''
Hipertansiyonu ve böbrek hastalığı olanların, herkesin dikkat etmesi gereken sağlıklı yaşam tarzına uymalarının ayrı bir önemi olduğunu aktaran Ecder, ''Tütün kullanımının, fazla kilolu olmanın ve tuzlu beslenmenin tüm damar sistemine ve böbreklere zararlı etkilerinin olduğu unutulmamalıdır. Bunun dışında kan basıncının sürekli normal düzeylerde tutulabilmesi için antihipertansif ilaçların düzenli olarak alınmasına önem verilmelidir. '' bilgisini verdi.
Hibya Haber Ajansı