Türkiye Basketbol Süper Ligi’ndeki Başkent temsilcilerinden Türk Telekom’un Başanrenörü Burak Gören, koronavirüs salgını nedeniyle dünyada spor organizasyonlarının askıya alındığını ve ertelendiğini hatırlatıp, “Öncelik her zaman insan sağlıdır. Hepimiz basketbolu çok özledik. Dileğimiz, en kısa sürede sağlıklı günlere kavuşmak” diye konuştu.
Sezon başında, daha faklı bir takım kurma düşüncesiyle yola çıktıklarını, biraz geç ve sıkıntılı bir başlangıç yaptıklarını dile getirip, şöyle konuştu:
“Tam istediğimiz gibi bir takım oluşturamasak da çabuk toparlandık. Eurolig, basketbolun Avrupa’daki en önemli vitrini. Avrupa kulvarında mücadele ettiğimiz FIBA Şampiyonlar Ligi’nin, EuroCup ile aynı seviyede, eşdeğer olduğunu düşünüyorum. Grupta, Fransa’nın Strasbourg ve İspanya’nın Baksi Manresa gibi güçlü takımları, ilk 4’e kalamadan elendi. Bu organizasyonda, 14 maçın 11’ini kazandık ve gruptan lider olarak çıktık. Son 16 turunda, Beşiktaş ile karşılaştık ve iki maçı da kazanıp, ilk 8’e kaldık.”
HER ZAMAN İSTİKRARI ÖNE ÇIKARDIK
“Süper Lige de fena başlamadık. Bir dönem, derin kadro kuramamanın sıkıntısını yaşadık. Maç trafiğinin yoğunluğu da bizi olumsuz etkiledi. 3-4 maç üst üste yenilip, avantajmızı kaybettik. Sonrasında ligde de kendimize geldik. Maçlar kazanmaya başlayıp, play-off yarışında iddiamızı ortaya koyduk. Ciddi bir fikstür avantajımız vardı. İlk 6’ya girmemizin yolunu açacak bir maç takvimimine sahiptik. Türkiye Kupası çeyrek finalinde, ligin en güçlü ekiplerinden biri olan Pınar Karşıyaka’yı yendik. Yarı finalde Fenerbahçe’ye karşı çok iyi mücadele ettik. Üst düzey bir bir maç oldu. O müsabakada, belki finali, belki de kupayı kaybettik.”
MAÇLARIMIZA GELİP MUTLU OLUYORLAR
“Sezon başında belirlediğimiz hedeflerin çok ötesinde, çok ilerisinde bir çizgideyiz. Biz her zaman istikrarın çok önemli olduğuna vurgu yaptık. İkinci Ligde şampiyon olduktan sonra hep belli bir çizgide kalmayı başardık. Türkiye Kupası’nda iki sezon yarı final oynadık. Ligde play-off yarışının içinde olduk. Avrupa’da geçen sezon da mücadele etmiştik. Bu sezon performansımızı çok daha yukarı taşıdık. Grubu zirvede bitirdik. Tüm bu çalışmaların sonucunda elit takımların içinde yer alıyoruz.”
“Ankaralıyım, burada doğdum, burada yetiştim. Spordan gelen bir ailenin ferdiyim. Doğup büyüdüğüm kente hizmet ediyor olmak bana ayrıca bir gurur veriyor. Bu işe başlarken, Ankara’ya basketbolda geçmişte yaşanan heyecanları yeniden yaşatmayı istemiştim. Maçlarımızı 6-7 bin kişi ortalamasına oynuyoruz. İnsanlar Türk Telekom’un maçlarında mutlu oluyor. Basketbol kültürünün çok iyi olduğu bir şehirde, sportif başarı adına, kulüp yönetimi, teknik kadro ve oyuncu grubu olarak, taraftarla bütünleşip, iyi işler yaptığımızı düşünüyorum.”
GERİ DÖNECEK ŞEKİLDE ANLAŞTIK
“Şu anda beklemedeyiz. İki kulvarda da yetkililerin alacağı kararın ne olacağını bekliyoruz. Kulüp olarak, bir eylem planı hazırlamıştık. Oyuncuların bir çoğu, ertelemenin ardından bu süreci evlerinde geçirmek istediklerini söylemişti. ABD’li oyuncuların biri dışında, diğerleri ülkelerine döndü. Sadece biri eşi doğum yapacağı için burada kalmayı uygun gördü. Biz oyuncuları gönderirken, geri dönecekler şekilde anlaştık. Hepimizin umudu maçların yeniden başlaması yönünde. Ancak öncelik her zaman insanların sağlığı, mutluluğu, kendini güvenli ve huzurlu hissetmesidir. Hepimiz bu oyunu fazlasıyla özledik. FIBA Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde çok şanslı bir durumdaydık. Ankara’ya, bir Avrupa kupası şampiyonluğu getirebilecek konumdayız. Bu durumdan olumsuz etkilenen kulüplerden birisiyiz. Beklentimiz bu sezonu bir şekilde bitirmek. Ancak şartlar neyi getirecek, maçlar yeniden oynanacak mı oynanmayacak mı bilemiyoruz. Bundan sonra ki süreçte tam anlamıyla bir motivasyonun sağlanamayacağı ortada.”
RİSK ALMAYA GEREK KALMAZ
Beşiktaş Kulübü Basketbol ve Gayrimenkul Geliştirme Sorumlusu Yönetim Kurulu Üyesi Umut Şenol, bir süre önce yaptığı açıklamada, FIBA ile bir görüşme yapıldığını hatırlatıp, şu bilgileri paylaşmıştı:
“2 ihtimal üzerinde duruyorlar. Bu salgın mayıs ayı sonuna kadar biterse organizasyonları oynatmayı düşünüyorlar. Bu olmazsa ağustos sonunda hazırlık maçları yerine Sekizli Final olmasının doğru olduğu düşünülüyor. Süper Ligi play-off mücadelesi olabilir. Salgın tehlikesinin bitmemesi halinde ağustosun son 2 haftası play-off maçlarına ayrılabilir. Şu anki sıralamaya bakılır ve artı geçtiğimiz 5 sene değerlendirilerek bir kural tanımlaması yapılabilir. Böylece play-off mücadelesine katılacak takımlar belirlenebilir. Seyirciye hitap etmedikten sonra oynamanın anlamı yok. Sırf ligi tamamlayalım diye risk almaya gerek yok. Verilen aran oyuncular için de zor. Normalde sezon başı kamp yapıyorsunuz ve sezona başlıyorsunuz. Şimdi oyuncular da ara verdi ve tekrar forma girmeleri zaman alacak. 2-3 haftalık aradan sonra sakatlık riski de artıyor.”