Birçok kamu görevlisi terör olaylarının sıklıkla yaşandığı Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde görev yapmaya çekinirken, kendisini çocukların eğitimine adayan öğretmenlerin kimi zaman kendi imkanlarıyla yaptıkları, kimi zaman da topladıkları yardımlarla öğrencilerinin eğitimine katkıda bulunmaları takdir topluyor. Öğretmenlerden kimi atıl malzemeleri kullanarak sınıfı ev ortamına dönüştürürken, kimi yüzüne kapanan telefonlara rağmen bıkmadan kitap topluyor. Kimi devamsızlık sorununu çözmek için sınıfı yeniden şekillendirip soruna çözüm bulurken, kimi de her şeyi devletten beklemeyip bir bir iş adamlarına ulaşarak öğrencileri için spor malzemesi topluyor.
“Öğrenciler eve gitmek istemiyor”
Merkez Sur ilçesine bağlı Kumrucuk köyünde öğretmenlik yapan Hasan Kartal, atıl durumdaki malzemeler ile öğrencileri için örnek bir sınıf oluşturdu. Borudan sokak lambası, elektrik kablosu makarasından ve atıl durumdaki kara tahtadan masa, kurumuş ağaçtan ses ağacı, odun parçasından askı yapan ve okul sıralarını da küçük masa ve sandalyelerle değiştiren 7 yıllık öğretmen Hasan Kartal, 36 metrekarelik sınıfı çocuklar için daha eğitici ve kullanışlı bir hale getirdi. Daha önce öğrencilerin okula gelmek istemediklerini belirten Kartal, öğrencilerin şimdi eve gitmek istemediklerini belirterek, “Öğrencilerle birlikte bu fiziki yapılanmayı gerçekleştirdikten sonra artık severek gelmeye başladılar. Geceleri burada kaldığımda köyün gençleri de geliyor. Öğrencilerle beraber kitap saati yapıyoruz. Kitaplarla ilgili eleştiriler yapıyoruz. Gayet güzel geçiyor. Veliler de ben geldikten sonra gayet mutlu oldu” dedi.
Leyla öğretmen sınıfı ev ortamına çevirerek öğrencileri okula bağladı
Merkez Bağlar ilçesi Kırkkoyun Köyü İlkokulunda öğretmenlik yapan Leyla Özdemir, devamsızlık sorunu olan sınıfını ev ortamına dönüştürerek hem bu sorunu çözdü hem de öğrencilerin derse katılımlarını arttırdı. Genelde hep doğuda çalıştığını ve 10 yıldır öğretmenlik yaptığını belirten Özdemir, Çocukların zorlu şartlarda okula geldiğini ve her çocuğun eşit şartlara sahip olmadığını vurgulayarak, “Sınıfa ayakkabı ile girmiyoruz. Terlikle ders işliyoruz. Halı kullandım sınıfta. Orayı oyun köşesi, okuma köşesi olarak kullanıyoruz. Sıraları da sınıf ortamında bir ahenk yakalamak için beyaza boyadık. Masa örtülerimiz var. Sınıfı perdelerle donattık. Sınıfı boyadık. Öğrencilerimiz okulu seviyor ve mutlular. Çocuklar hem eğitim anlamında hem de davranış anlamında çok değiştiler. Bütün kuralları, nasıl davranmaları gerektiğini biliyorlar. Temizlik alışkanlığı kazandılar. Her şeye çok daha dikkat ediyorlar. Derse katılımları çok daha gelişti. 2 erkek çocuk annesiyim. 26 öğrencim var ve onlara hep çocuklarım dedim. Benim aslında 2 tane değil, 28 tane çocuğum var” diye konuştu.
Yarımkaş İlkokulu gülsün diye çabalıyorlar
Çınar ilçesine bağlı Yarımkaş İlkokulunda öğretmenlik yapan Muhammed Musab Gümüş, okulun eksikliklerini görünce, bir grup öğretmen arkadaşıyla birlikte “Yarımkaş İlkokulu Gülsün” adını verdikleri bir projeyi hayatı geçirdi. Proje çerçevesinde genç öğretmenler, önce okula bir duvar ördü. Daha sonra ise bahçesine oyun alanı, içerisine okuma köşesi, duvarlarına çarpım tablosu, ritmik sayılar ve harfler yaptı. Amaçlarının öğrencilerin daha iyi bir ortamda eğitim görmelerini sağlamak olduğunu belirten öğretmenler, şehirdeki çocukla köydeki çocuğun eşit şartlarda yaşaması gerektiğini ifade ederek, bağışçılardan ve yardımsever vatandaşlardan destek bekliyor.
Yüzüne kapanan telefonlara rağmen pes etmedi
Diyarbakır’ın Kulp ilçesine 2,5 yıl önce atanan Ankaralı İngilizce Öğretmeni Özge Küçük, öğrencileri için başlattığı kitap kampanyasında yüzüne kapatılan telefonlara rağmen pes etmeyerek, azmi sayesinde ilçeye binlerce kitap gönderilmesini sağladı. Aramaları sonucunda bu kadar kitap beklemediğini vurgulayan Küçük, “Böyle bir projeye takdir edersiniz ki herkes destek vermiyor. Aradığımda kimisi olumlu konuşuyordu, kimisi telefonu yüzüme kapatıyordu. Moralim çok bozuluyordu. Çocuğumu bazen ihtimal ettim ama gözümün önüne hep öğrencilerimi getirdim. Belki ileride bana bir şey olsa, eşime bir şey olsa onun öğretmenleri anne babası olacak dedim ve bu bilinçle yaklaştım. Belediyeleri aradım, mezun olduğum üniversiteyi aradım. Bana yardımcı olacaklarını söylediler. Bana bu projede destek olan eşime ve anneme çok teşekkür ediyorum” ifadelerinde bulundu.
Her şeyi devletten beklemedi 51 okula ulaştı
Merkez Yenişehir ilçesi Şair Sırrı Hanım Ortaokulu’nda beden eğitimi öğretmenliği yapan Özgür Büyük, imkanı olmayan okullar için spor malzemesi kampanyası başlattı. Kampanyaya başlarken 25 okul hedefleyen Büyük, gelen desteklerle 51 okula ulaştı. Okullardaki birinci sorunun malzeme sıkıntısı olduğuna değinen Büyük, şunları kaydetti:
“Her şeyi devletten beklememek lazım. Tabi ki devletimizin yaptıkları da ortada ama özel sektörü de ayağa kaldırmak lazım. Diyarbakır’da 24’e yakın özel okul var. STK’lar, işadamları, kulüplerimiz var. Bunları biraz ayağa kaldırmamız lazım. Aslında amacımız 25 okuldu. 51’nci okula ulaştık. Malzeme destekleri de gelmeye devam ediyor”
Terörün de zaman zaman hedef aldığı öğretmenler yaşadıkları tüm olumsuzluklara rağmen daha iyi eğitim sunabilmek için canları pahasına çalışıyor. Büyük özverilerle çalışan öğretmenlerin dokunduğu öğrenci ve veliler de yapılan çalışmaları taktirle karşılıyor.