Birçok insanı hayatından bezdiren migren hastalığını birçok faktör tetikleyebiliyor.Sıcak havaların da baş ağrılarına da etkisi olabiliyor.Kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülen migren farklı hastalıklarla da karıştırılabiliyor.Anesteziyoloji ve Reanimasyon Prof.Dr.Serbülent Gökhan Beyaz migren konusunda önemli bilgiler verdi.
Migren baş ağrısı, çocuklukta başlayabilen ancak genellikle 30 yaşından önce gelişen periyodik sıklıkla tek taraflı bir baş ağrısıdır. Ataklar, değişken sıklıkta gerçekleşir. Atak sıklığı tedavi düzenlenmesinde dikkate aldığımız önemli bir konudur. Migrenden muzdarip hastaların %60 ila %70’i kadındır ve birçoğu ailede migren baş ağrısı öyküsü bildirmektedir. Migren hastalarında anksiyete gibi psikiyatrik komorbiditelerde tanımlanmıştır. Migren baş ağrısı, açlık, uyku düzenindeki veya diyetteki değişiklikler veya monosodyum glutamat, nitratlar, çikolata veya turunçgiller peynir gibi yiyecekler ile tetiklenebilir. Bazı kadın hastalarda özellikle menstrual dönemde baş ağrıları sıklaşır.
Prof.Dr.Serbülent Gökhan Beyaz sözlerine şöyle devam ediyor;
Belirti nelerdir ?
Migren baş ağrısı, genellikle tek taraflı bir baş ağrısıdır. Migren baş ağrısı genellikle göz çevresinde yerleşmekle birlikte enseye alına ya da başın diğer yarısına yayılım gösterebilir. Zonklayıcı ve oldukça şiddetli olabilen bir ağrıdır. Migren atağı ağrı kesici kullanmaksızın minimum 4 saat maksimum 72 saat sürebilir. Mide bulantısı ve kusma, ışık ve sesten rahatsız olma gibi eşlikçileri olabilir. İştah , ruh hali ve libido değişiklikleri gibi atak öncesi belirtileri olabilir .
Tanısı nasıl konulur ?
Migren baş ağrısının teşhisi genellikle ayrıntılı baş ağrısı öyküsü elde edilerek klinik temel esas alınarak konur. Gerilim tipi baş ağrısı genellikle migren baş ağrısıyla karıştırılır ve bu yanlış teşhis uygun olmayan tedavi planlarına yol açabilir. Göz, kulak, burun ve sinüs hastalıkları da migren baş ağrısını taklit edebilir. Aslında sinüzite bağlanan birçok başağrısı migren olabilir. Ayırıcı tanıda glokom; temporal arterit, diğer birincil başağrısı çeşitleri, intrakraniyal kitleler , benign intrakranial hipertansiyon gibi durumlar dışlanmalıdır.
Tedavisi nedir ?
Uzman, migrenden muzdarip bir hastayı en iyi nasıl tedavi edeceğine karar verirken, baş ağrılarının sıklığını ve ciddiyetini, bunların hastanın yaşam tarzı üzerindeki etkisini, fokal veya uzun süreli nörolojik bozuklukların varlığını, önceden yapılan test ve tedavinin sonuçlarını, herhangi bir özgeçmişi göz önünde bulundurmalıdır.Hastanın migren baş ağrıları seyrek olarak ortaya çıkarsa, atak tedavisi yapılmalıdır. Bununla birlikte, baş ağrıları daha sık meydana gelirse veya hastanın iş ve sosyal hayatını etkileyecek şiddette ve uzun süreli olan atakları mevcutsa profilaktik tedavi planlaması da yapılmalıdır.
Yeni tedaviler var mı?
Migren tedavisinde ağrıyı taşıyan sinirlerin köreltilmesi amacıyla radyofrekans tedavisi uygulanabilir. Başağrılarını kontrol etmede etkili bir tedavi yöntemidir. Son yıllarda kronik migren tedavisi için yurtdışında ağrı pili uygulamaları da yer almaya başlamıştır. Bunların yanında migren tedavisinde tekrarlayan sfenopalatin ganglionun (sinir yumağının) bloke edilmesi faydalı olmaktadır.
Hibya Haber Ajansı