AK Parti sözcüsü Ömer Çelik, ''Ermenistan ayağını denk alsın.'' dedi.
Çelik'in, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısının ardından yaptığı konuşmadan satır başları şöyle:
- Artvin'deki gelişmeleri, sel felaketini de takip ediyoruz, hepimize geçmiş olsun diyoruz, yakın bir şekilde takip ettiğimizin bilinmesini isterim.
- Ermenistan ayağını denk alsın. Bu şekildeki saldırganlık hiçbir şekilde kabul edilemez, haddini bilmesi lazım. Türkiye her zaman, her şart altında Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında olacaktır.
- Ermenistan'ı bu tip saldırganlıklardan uzak durmaya çağırıyoruz. Türkiye'nin Azerbaycan'ın her zaman yanında olduğunu bir kere daha ifade ediyoruz.
- İnsanlık tarihi açısından, dünya tarihi açısından, bizim tarihimiz açısından son derece önemli bir konu olan Srebrenitsa katliamının, soykırımının 25. yıl dönümüne ulaştık.
- 25 yılda dünya ne öğrendi, neyi hayata geçirdi, değerlendirmek lazım. O gün dünyanın gözü önünde Avrupa'nın göbeğinde bu gerçekleşebiliyorsa, dünyanın başka yerlerinde de gerçekleşebilir ve bunun olmaması için ne yapmamız gerekir diye düşünmek, buna dönük tedbirler almak gerekiyordu. Maalesef bu konuda bir adım bile gidilmediğini söyleyebiliriz.
- Hafter'in terk ettiği yerde toplu mezarlar ortaya çıkıyor. Birleşmiş Milletler, bu toplu mezarların incelenmesi ile ilgili bir gelişim başlatıyor.
- Srebenitsa'dan sonra bir daha bunlar olmasın diye dünya ders çıkarmadı, bir başka örneği aynı şekilde Suriye'de kimyasal silah kullanıldı. Halkını bombaladı. Buna karşına dünya bir şey yapmadı.
- Halen Myanmar'da Arakan'da Müslümanların başına gelenler açıktır. Myanmar'da bir soykırım yaşanıyor.
- Soykırım ifadesi, Birleşmiş Milletler'in oradaki temsilcilerinin açık bir şekilde yazdığı ifadedir.
- Birleşmiş Milletler, 25 yıl boyunca bu tip katliamların, soykırımların olmaması konusunda bir adım atamadığını gibi daha da geriye gittiğini gösteriyor.
- Libya'da ve Suriye'de buna izin vermeme konusunda Türkiye elinden geleni yapmaktadır.
- Avrupa Parlamentosu bunları konuşmak yerine, Türkiye karşıtı konuları gündeme almaya devam ediyor. Fransız parlamenter Türkiye'yi Avrupa medeniyetinin düşmanı olarak tanımlıyor.
- Arkadaşlar bu sosyal medya hesaplarında, tabi gerçek midir değil midir bilmiyorum bir alışveriş sitesi üzerinden, kaçırılma, çocukların pazarlandığı gündemi oldu.
- Avrupa'da kayıp çocuklar meselesi çok büyük bir yara haline gelmiştir.
- Almanya'da 11 binin üzerinde, Fransa'da 6.000 İtalya'da 20 bine yakın, İspanya'da 2018 yılında 9218 çocuk kayıp. Şimdi bunu defalarca sorduk. Bu kadar güçlü istihbarata sahip olan, bu kadar güçlü devletlerin bu kayıp çocukların nerede olduğunu bulamaması hiçbir şekilde kabul edilebilir değildir.
- 15 Temmuz'da yaşanan durum, dünyada demokrasi tarihinin yeniden yazılacak kadar önemli bir direnişi işaret etmektir.
- Ayasofya açıldı 86 yıl sonra, geçmişte biliyorsunuz bu konularda alınan bazı kararların millete yaşattığı acılar vardı. Örneğin ezan 16 Haziran 1950 yılında Menderes hükümeti tarafından özgürleşti.
- Halen açık kiliseler, sinagoglar var. Bunlar milletimizin ve devletimizin teminatı altındadır.
- İlk defa Süryani vatandaşlarımızın kilise ihtiyacının karşılanması için onlara yeni bir kilise arazisi tahsis edilmiştir.
- Evrensel mirasının korunması konusunda Türkiye her türlü işbirliğine açıktır ve Ayasofya'nın bütün özellikleri korunacaktır, bundan sonrasın da daha iyi muhafaza edilecektir.
- Şimdi Yunanistan'dan gelen açıklamalar var, Yunanistan diyor ki 'İşte bu bir provokasyondur.' Bu konu Yunanistan-Türkiye meselesi değildir, insanlığa karşı provokasyondur. Düşünebiliyor musunuz kendi başkentinde cami olmayan tek Avrupa Birliği ülkesi, hiç konuşmaması gereken Yunanistan, Osmanlı camilerinden, Osmanlı eserlerine karşı saygısızlık yapmakta birinci olan bir ülkedir.
Hibya Haber Ajansı