Erdoğan, kabine toplantısının ardından konuştu

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları;

-    Önceki gün başta Giresun olmak üzere Karadenizimizin bazı illerini etkileyen afette Hayatlarını kaybeden vatandaşlarıma Allahtan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

-    Yıllardır dışarıya oluk oluk akıttığımız kaynakları artık hedeflerimizi gerçekleştirmek için kullanacağız. Milletimizin zenginleşmesi, hedeflerimizin gerçekleşmesi için kullanacağız.

-    Geleceğin yüksek teknolojiye dayalı dünyasında yerimizi almamızı sağlayacak çalışmaları da ihmal etmiyoruz. Yıllarca bu milletin önünü kesenlerin kullandığı araçların tümünü yerle yeksan ediyor ve insanımızın önünde yepyeni ufuklar açıyoruz.

-    Cesaret edilemez denilen ne varsa cesaret ettik, yaptırım tehditlerini sağlam duruşumuzla boşa çıkardık, bedel ödetirler dediklerine varsa gerektiğinde bedelleri ödeyerek başardık.

-    Kutlu yolda bize destek olan, bizimle yürüyen herkesten Allah razı olsun.

-    Türkiye döviz ve altın kıymetleri bakımından önemli güce sahiptir. Ülkemizle ilgili olumsuz hava pompalayanların bir kısmı bunun doğrusuna, yanlışına bakmıyor.Faiz enflasyon şer üçgenini bir kez daha başımıza musallat etmek için tüm güçleriyle yükleniyorlar.

-    Hâlbuki ülkemiz toplamda 90 milyar dolara yaklaşan rezervi ile gayet iyi durumdadır. Tüm dünyanın borç batağına sürüklendiği sürekli para basarak ayakta kalmaya çalıştığı bir dönemde Türkiye kendi dengeleri üzerinde kararlılıkla yoluna devam ediyor.

-    Oruç Reis gemimiz tarafından yürütülen sismik araştırmalarla ilgili navtex adı verilen seyir duyurumuzun süresini 27 Ağustos'a kadar uzatmıştık. Yunanistan yetkisiz şekilde ve şımarıkça bir eda ile kendi navtex mesajını yayınlamıştır.

-    Türkiye'nin Uluslararası Denizcilik Örgütü kurallarına uygun şekilde yürüttüğü bu faaliyetlere karşılık her şeyden önce Yunanistan'ın bölgede böyle bir navtex ilanında hakkı yoktur. Yapılan bu açıklama bölgede bulunan tüm gemilerin kıyı ve seyir emniyetini tehlikeye atan bir şımarıklık. Uluslararası hukuka iyi niyetle komşuluk ilişkilerine aykırı bu tutumuyla Yunanistan kendi kendini içinden çıkamayacağı bir kaosun içine atmıştır.

-    Bundan sonra bölgede yaşanabilecek her olumsuzluğun tek müsebbibi Yunanistan, tek zarar gören de yine bu ülkenin kendisi olacak.

-    Yunanistan'ı Türk donanmasının önüne atanlar yarın ortada gözükmeyecekler. Yarın yaşanacak bir sıkıntıda asla ortalarda gözükmeyecekler yine bizim kadar Yunanlı komşularımızın da bilmesinde fayda mülahaza ediyorum.

-    Ne, Türkiye ne de Oruç Reis gemimizin ne de ona refakat eden donanma unsurlarımızın faaliyetlerinden en küçük bir geri adım atmayacak.Tam tersine bu bölgede hakkını ve hukukunu korumak konusunda çok daha kararlı hareket edecek. Bundan sonrasını düşünecek ve ortaya çıkacak sonuçlar katlanacaklar. Navtex ilan ettiğimiz bölgede karşımıza çıkacak olanlardır.

-    Bölgede yaşanacak her olumsuzluğun sorumlusu Yunanistan olacaktır, tek zarar gören de kendileri olacaktır.

-    Yaklaşık 200 yıldır demokrasi, insan hakları hukuk devleti gibi batı merkezli doğup gelişen ve fakat evrensel değerler haline dönüşen bir çizginin takipçisidir.Yaşadığımız kayıplara ve acılara rağmen bu değerleri sonuna kadar korumayı yaşatmayı başarmış bir milletiz.

-    Öyle ki, batı toplumlarının tamamının sömürge peşinde koştuğu bir dönemde ama batının bize hiçbir zaman aynı üstün niyetle yaklaşmadığını da kabul etmek durumundayız. Hangi reformu yaparsak yapalım, hangi adımı atarsak atalım, hangi değerlerimizden taviz verirsek verelim, bu Batı bizi hiçbir zaman kendisi gibi görmedi.

-    Bu gerçeği Avrupa Birliği tam üyelik sürecinde bizzat yaşamış bir kişiyim. 18 yıldır bu ülkede Başbakanlık ,Cumhurbaşkanlığı yaptım ve Avrupa Birliği ile olan görüşmelerin hep içinde olduk.

-    Avrupa Birliği liderlerinin hep tutarsızlıkları ile karşı karşıya oldular, hiç bir zaman dürüst olmadılar, hiçbir zaman sözlerinin arkasında durmadılar.

-    Ülkemizin tam üyeliği için hangi şartları önümüze getirdilerse 'tamam' dedik ne dedilerse yaptık, ne istedilerse taahhüt ettik, fakat sonuçta ortaya çıktı ki Avrupa Birliği'nin bizi tam üye yapmaya en başından beri niyeti yok.

-    Avrupa Birliği'nin bir değerler ve ilkeler bütünü değil, bir grup ülkenin saplantılarının esiri bir yapı olduğunu görüyoruz. Hala da aynı saplantı ile bize yaklaşıyorlar. Ülkemize karşı teröristleri destekliyor.

-    Amerika'dan Avrupa'ya terör örgütlerinden, marjinal gruplara kadar gördükleri her lanete sarılıyorlar. Körü körüne destek veriyorlar.Türkiye'ye karşı sergilediği iki yüzlü tavır Avrupa Birliği'nin sonunun da ilanı olmuştur.

-    Bu ülke yıllarca NATO ittifakının Doğu kanadının en önemli üyesi olan Türkiye'yi terör örgütleriyle mücadelesinde yalnız bıraktı.
-    Artık dünyada hiç kimse bu birliğe bir değerler ve ilkeler manzumesi olarak bakmıyor.
-    Bu ülke yıllarca NATO ittifakının Doğu kanadının en önemli üyesi olan Türkiye'yi terör örgütleriyle mücadelesinde yalnız bıraktılar. Terör devleti kurulmasının da önündü açtılar.

-    PKK YPG terör örgütü ile bir olup ülkemize karşı pozisyon aldılar. Demokratik hukuk devleti yerine terör örgütleri ile hareket etmeyi tercih eden bu hastalıklı zihniyet, Amerikan siyasetini ülkemiz terör örgütlerinin saldırılarına uğradığında kafasını çeviren darbeye maruz kaldığında heyecanla neticeyi bekleyen darbecileri yenilince hepsine kucak açan bu zihniyet demokrasinin yüz karasıdır.

-    Türkiye siyasetinin mottosunu Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin haline dönüşmüş olması gerçekten yüreğimizi acıtıyor.

-    Biz milletimizin desteğiyle, sandıkla geldik gideceksek de öyle gideriz. Bunun kararını ne terör örgütleri,ne marjinal sapkın gruplar ne Amerika ne de Avrupa'daki husumet odakları verir, tek karar mercii milletimizdir.

Hibya Haber Ajansı