Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Türkiye'nin küresel rekabetteki yerini vurgularken, AK Parti teşkilatlarının Ramazan ayında gösterdiği yoğun çabayı takdir etti. AK Parti'nin her kademesinin, özellikle kadın kolları ve gençlik kollarının Ramazan boyunca toplumun her kesimine ulaşmaya çalıştığını belirtti. Kadın kollarının 4,5 milyon insana ulaşmasını ve Gençlik Kolları'nın iftar etkinliklerini örnek göstererek, AK Parti’nin toplumsal dayanışma konusunda sergilediği gayreti övdü.
Erdoğan, Türkiye’nin çok önemli bir değişim sürecine girdiğini, özellikle küresel sistemin temelden çatırdamaya başladığını ifade etti. Soğuk Savaş sonrası inşa edilen küresel düzenin artık geçerliliğini yitirdiğini ve yerini daha korumacı bir yapının almaya başladığını söyledi. Küresel aktörlerin yeni ekonomik ve ticaret politikaları ürettiğine, dünya genelinde şiddetli ticaret savaşlarının etkili olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin bu değişimin merkezinde yer aldığını ve artık küresel siyasette önemli bir aktör haline geldiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin uzun yıllar boyunca küresel rekabette zor durumda kaldığını, ancak AK Parti iktidarı ile birlikte ülkenin artık yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline geldiğini belirtti. Türkiye’nin adı her platformda daha sık duyulmaya başlandığını, küresel aktörlerin artık Türkiye'yi göz ardı edemediklerini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin bağımsız bir ülke haline gelmesinin ve küresel alanda söz sahibi olmasının önemli bir başarı olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye'nin eski dönemde Batı'nın rızasıyla hareket eden bir ülke iken, şimdi Batı'nın Türkiye'yi kabul etmek zorunda kaldığını dile getirdi.
Bunun yanı sıra, Erdoğan, muhalefetin hala eski Türkiye’yi anlamadığını, Türkiye'nin artık daha güçlü bir konumda olduğunu ve uluslararası ilişkilerde değişen paradigmanın farkında olmadıklarını belirtti. Ana muhalefetin Batı ile ilişkiler konusunda hâlâ eskisi gibi hareket ettiğini, bunun ise Türkiye’nin yükselişiyle çeliştiğini vurguladı.
Erdoğan, küresel ekonominin zor bir dönemden geçtiğine ve Türkiye’nin bu zorluklara karşı güçlü bir pozisyonda olduğunu ifade etti. Son dönemdeki ticaret savaşlarının, artan enflasyonist baskıların ve küresel belirsizliklerin Türkiye'yi etkilemeyeceğini, aksine Türkiye'nin bu dönemi daha az hasarla atlatacağını söyledi. Türkiye’nin ihracatının büyük bir kısmının serbest ticaret anlaşması olan ülkelerle yapıldığını belirterek, Türkiye’nin borçluluk oranlarının düşük olduğunu ve genç nüfusunun ülkeyi avantajlı bir duruma getirdiğini ifade etti.
Ekonomik programlarının başarıyla uygulandığını belirten Erdoğan, dezenflasyon sürecinin devam ettiğini ve yıllık enflasyonun 10 aydır gerilediğini söyledi. Ayrıca, Türkiye’nin dış dengede önemli bir iyileşme sağladığını, cari açığın azaldığını ve işsizlik oranının düşmeye devam ettiğini belirtti. Erdoğan, Türkiye'nin güçlü ekonomik altyapısının ve üretim çeşitliliğinin ülkeyi küresel zorluklara karşı dirençli hale getirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin Türkiye'nin ekonomik gücüne zarar verme çabalarını boşa çıkardıklarını ifade etti. Muhalefetin, Türkiye'nin başarısına engel olma girişimlerinin, halk tarafından reddedildiğini ve ekonomik olarak başarısız olduklarını belirtti. Son olarak, CHP'nin içindeki kaotik durumu eleştirerek, parti içindeki güç mücadelelerini ve bölünmeleri gündeme getirdi. Erdoğan, CHP'nin kendi iç hesaplaşmalarının bedelini millete ödetmeye çalıştığını ve bu tür içsel tartışmaların Türkiye'nin gündeminden uzak tutulması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını, milletin iradesinin her şeyin önünde olduğunu ve bu iradenin her türlü dış müdahaleye karşı güçlü olduğunu vurguladı. 15 Temmuz'dan sonra kurulan Cumhur İttifakı'nın, Türkiye'yi her türlü zorluktan kurtararak büyütmeye devam edeceğini belirtti. Bu güçlü duruşun, Türkiye'yi her alanda daha da güçlendirecek ve uluslararası alandaki etkisini artıracak.